Selçuk Haber

Kaymakam Boyacı’nın Türkçe Sevgisi

uyarogluFark edenler mutlaka olmuştur, Kaymakam Boyacı törenlerde ve topluluk içinde yapmış olduğu konuşmalarda Türkçeye büyük bir özen gösteriyor. Günlük hayatın hengâmesinde unutulan bu özellik Türkçeye gönül vermiş birçok insan tarafından büyük takdir topluyor.

Bilindiği üzere Türkçe, değişik yöre ve ağızlara göre farklı şekillerde konuşuluyor. Denizli yöresi, Karadeniz yöresi, Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesi farklı lehçede konuşur. Yörelerin iklim ve sosyal koşulları belirler bu konuşmanın şeklini. O yüzden yazı diline en yakın olan İstanbul Türkçesi konuşma dili olarak kabul edilmiş ve Türkçe diksiyon kuralları İstanbul Türkçesi üzerine inşa edilmiştir.

Geçenlerde bir sohbet esnasında bir dostum, herkes Kaymakam Bey’in gösterdiği özenin yarısı kadar Türkçeye özen gösterse çağ atlardık dedi. Durdum, Düşündüm. Gerçekten söylediği doğruydu. Kaymakam Bey her konuşmasında Türkçeyi kurallarına göre konuşmakla kalmayıp bir de düzgün bir diksiyon örneği sergiliyordu.

Bilim adamları, konuşması düzgün insanların tavır ve davranışlarının da düzgün olduğuna dair kesin sonuçlar elde etmişlerdir. Konuşmanın kültür düzeyi ile çok yakından ilgili olduğunu, birikimli insanların konuşmalarına diğerlerinden daha fazla özen gösterdiklerini saptamışlardır.

Hani Mevlana’ya atfedilen bir söz vardır : “Bir adama bakarım adam mı, bir de söze bakarım söz mü? Diye.” Adamlığı ağızdan çıkan söze bağlamış büyük düşünür, ne kadar önem vermiş düzgün konuşmaya.

Birkaç yıl önce Kuşadası’na giderken Efes’ten karı koca iki Fransız’ı aracıma aldım. Kendilerine İngilizce nereye gideceklerini sordum cevap vermediler. Tekrar sordum. İngilizce konuşmadıklarını anladım. Bildikleri halde İngilizce konuşmuyorlar, kendi dilleriyle konuşmakta ısrar ediyorlardı.

Sonra düşündüm, keşke biz de onlar kadar olmasa da kendi dilimize sahip çıkmayı becerebilseydik. Kahvehanelerimize, cafe; dükkânlarımıza shop; Ambarlarımıza Deppo; bin yıllık yiyeceğimiz olan şiş kebaba Sish kebbap dememiş olsaydık.

Hay dilimize eşek arısı soksaydı da bu hataları yapmamış olsaydık. Şimdi kendi kendime kızmaya başladım.

Kısacası dostlar, Uyaroğlu der ki: Ülkesini ve milletini seven her insan ana dilini severek konuşup yazmalı, tıpkı Sayın Kaymakamımız Ayhan Boyacı gibi.

Kalın sağlıcakla..

Exit mobile version