İzmir Valisi Göreve! ‘Küçük Menderes Yok Oluyor!

Küçük Menderes Nehri kirliliği hız kesmeden devam ediyor. Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür doğanın kaybolmayla yüz yüze olduğunu, bunun sebebinin çevredeki sanayi kuruluşlarının olduğunu söylemişti.

Kirliliğin son bulması için devletin ve İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın harekete geçmesi bekleniyor. Aksi halde Küçük Menderes Nehri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Küçük Menderes kaybolmaya yüz tuttu

Yıllardır çeşitli çalışmalar kapsamında yapılan nehir suyu analizlerinde nehirde yaşanan kirliliğin  ağırlıklı olarak sanayi tesislerinden kaynaklanan endüstriyel kirlilik olduğu açıkça görülmüştü,  bu gerçeklere rağmen sanayi tesislerinin yeterince denetlenmemesi kafa karıştırıcı. Tesislerde yeterince denetleme yapılmadığından dolayı endüstriyel atıklar doğaya zarar veriyor.

Kimyasal Atıkların Çevreye Verdiği zararlara gelecek olursak;

Çevremizde ne kadar çok kimyasal madde varsa sağlığımız o ölçüde tehlikeye giriyor. Özellikle atık suların nehirlere, göllere ve denizlere boşaltılması çok dramatik çevre sorunlarına neden oluyor. Endüstriyel atık suların içerisinde bulundurdukları toksit maddeler, sudaki canlı yaşamının kısa sürede tükenmesine yol açıp ve ekosistemi felç ediyor. Ayrıca içme sularına karışmalarıyla önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Sanayileşmiş bölgelerde kaynakların kontrolsüz harcanması sonucu ozon tabakasının tahribi, asit yağmurları, sera tesiri, hava, kara ve denizlerin kirlenmesine, ormanların ve tarım alanlarının azalması hayat alanını giderek daraltmaktadır.

Kirliliğin önlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile çeşitli görüşme ve yazışmalarda  bulunduklarını belirten Selçuk Belediye Başkanı Ülgür “ İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü  tarafımıza gönderdiği yazılarda Küçük Menderes Nehrinin kirletici unsurları olarak değerlendirdikleri  bazı Belediyeler  ve sanayi işletmelerine idari para cezaları uyguladığını,  Küçük Menderes Havzasında özel sektör- kamu ayrımı yapılmaksızın kirletici kaynakların tamamının denetlendiğini, ayrıca Çevre Kanunu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediği için 2012 yılında yaptıkları denetimler neticesinde saptanan olumsuzluklar nedeniyle  %18’i Belediyeler , %82’si ise sanayi tesisleri olmak üzere 28 adet idari para cezası uygulandığını belirtilerek, bize sadece ceza yazılan belediyelerin isimlerini bildirmiştir.  Yazışmalardan  anlaşıldığı üzere neredeyse Havzadaki tüm Belediyeler cezai işleme tabii tutulmuş veya denetim altına alınmıştır. Oysaki İzmir Büyükşehir Belediyesinin Küçük Menderes Nehri’nin çeşitli noktalarında yıl boyunca yapmış olduğu analizlerde normalden 1000 kat daha fazla civa (µg/lt) bulunması endüstriyel kirliliğin çok yoğun olduğunun açık bir göstergesidir.  Yıllardır yapılan analiz sonuçlarına göre kirliliğin büyük bölümünün sanayi tesislerinden oluştuğu bilimsel raporlarla kanıtlanmıştır” diyerek  Belediyelerin herhangi bir maddi beklenti olmaksızın sosyal sorumluluk anlayışı gereği üzerine düşen görevleri en kısa sürede yerine getireceğinin aşikâr olduğunu vurgulamıştı.

Peki Ne Yapılmalı?

Belediyelere karşı takınılan tavrın neden sanayi tesislerine karşı takınılmadığı merak konusu olurken, şuana kadar uygulanan para cezalarının bir çözüm olmadığı, gerçek çözümün para cezasından öte kapatma cezasının uygulanmasından geçtiği belirtiliyor. Aksi halde küçük çaplı para cezalarının bu soruna çözüm olmayacağı ve bundan cesaret alan sanayi tesislerinin de küçük menderes havzasını yok oluncaya kadar kirletmeye devam edeceği görülüyor.

İzmir’de devletin en üst temsilcisi konumunda olan Vali Cahit Kıraç’ın gerekli ve ilgili birimleri harekete geçirmesiyle birlikte çevre katliamının bir nebzede olsa son bulacağı ifade ediliyor.