Son iki aydır, özellikle de PYD sınırlarımıza yerleştikten sonra güpegündüz şimdilik en fazla 3000 kişilik, en azı 1000 kişilik yapılan saldırıları, kaçakçılık girişimleri AKP iktidarını hiç rahatsız etmiyor olmalı ki, bir araya gelip sınır meselesini masaya yatırmıyorlar. Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında bu konuyu ele alırız diyorlar herhalde. Devleti yönetenler için, sınırlarımızda olanlar, Mısır’da olanlar kadar önemli değil.
AKP özellikle de Erdoğan ve kurmayları Mısır’ı iç politikada nasıl kullanırımın, kendimize nasıl fayda sağlarız’ın derdine düşmüşler. Bölgede, dünyada yalnız kalma pahasına bu işlem uygulanmakta. Başbakan Erdoğan’ın devamlı bir şekilde bir joker gibi yedekte tuttukları son İsrail çıkışı da bu sebeptendir. Her başı sıkıştıklarında, her işin içinden çıkılmaz konuma geldiklerinde kıyıda başköşede tuttukları İsrail kozunu piyasaya sürüyorlar.
Başbakan Erdoğan gene aynısını yaptı, Mısır’daki darbenin Mursi’nin indirilmesindeki olayın arkasında İsrail var dedi. Hem de delilliymiş. Türkiye şu an ne Batı’da ne de Ortadoğu’da ne de eşbaşkanı Amerikanya nezdinde itibarı kalmamış bir pozisyona düşmüştür. Suçladığı İsrail bile Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı ciddiye alıp da cevap vermiyor. Oysa olacağız dedikleri Osmanlı’nın sözü herkes tarafından dinleniyordu. Yeniçeri gidemediği yere kıyafetini gönderdiğinde savaş kesiliyordu. Ya bu Yeni Osmanlıcılar şu düştüğünüz, Türkiye’yi düşürdüğünüz hale bakın. Yüreğim yanıyor, içler acısı bir haldeyiz.
Başbakan Erdoğan, bu işin arkasında İsrail var diyor, hem delili varmış. Neymiş efendim; “Şu anda demokrasi sandık değildir veya demokrasi sadece sandık değildir diye işlemeye başladılar. Arkasında neresi var, İsrail. 2011 seçimleri öncesinde yapılan bir oturumda, İsrail adalet bakanı ile bir entelektüel konuşuyor. O da Yahudi. Aynen şu ifadeyi kullanıyorlar, “Mısır’da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa da onlar kazanamayacaktır. Çünkü demokrasi sandık değildir” Aynen uygulama bu.”
Koskoca Başbakan yalan yanlış konuşur mu? Camilerde şunu yaptılar, bunu yaptılar görüntüleri şu gün yayınlayacağız dediği ve ardından söylediklerinin üstüne yattıkları gibi. Gezinin arkasında faiz lobisi var dedikten sonra Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli onun faiz lobisiyle birlikteliğini ortaya koymasından sonra, faiz lobisinin ne anlama geldiğini anlattığı gibi.
Şimdi de İsrail bu işin arkasında diyerek anlattığı konuşmayı delil olarak göstermesi, Ergenekon diye adlandırdıkları davanın düzmece delillerine benziyor. Olsun onlar Mısır’da, Suriye’de, tüm Ortadoğu’da olup bitenlerden kendilerini soyutlamak için şeytan taşlamaya çıktılar.
Peki, sayın Erdoğan demokrasi sadece sandık mı? Yani başa geçen her istediğini yapabilir, demokrasi adı altında demokratik olmayan uygulamalarda bulunabilir, anayasayı askıya alabilir. Keyfi uygulamalarda bulunabilir. İnsanların özel hayatına, yatak odasına karışabilir. Dinleyebilir, izleyebilir. Ben bilirim diyerek hayatımızla ilgili kararlar alabilir. Yeter ki sandıktan çık, çok kültürlülük, çok milletlilik adına etnik azgınlığı serbest bırak, iş dini inanç kısmına gelince mezhepler arasında ayrımcılık yap, kayırmacılık yapabilirsin. Bu sizin anladığınız demokrasi olsa gerek.
Bakın İsrail, Başbakan Erdoğan’ın açıklaması için ne demiş, ” Her zamanki gibi ciddiye alınmayacak bir açıklama.”
Eşbaşkanı Amerikanya’nın Beyaz Sarayından gelen açıklama, ” Erdoğan’ın sözleri saldırgan, delilsiz ve yanlış.”
Hadi yabancılardan vazgeçtik, bırakın Mısır olaylarını, ülkemizde çıkan Gezi Parkı olaylarında Cumhurbaşkanı Gül “Demokrasi demek sadece seçim demek değildir.” diye konuşmuştu. Yoksa…
Kadının muz ve benzeri şeyleri almasını yasaklayan üstün zeka Mursi, bir kişinin ölmüş eşiyle 8 saat içinde cinsel ilişkiye girme iznini çıkarmaya çalışması demokratlığının sapıklığından kaynaklandığının göstergesidir herhalde.
Yok yok bu işin arkasında İsrail var. Başbakan Erdoğan delilsiz konuşmaz. Ama her ne delil olursa olsun, her ne söylerse söylesin, İsrail’i ne kadar taşlarsa taşlasın hiçbir söylem ve davranışı Ortadoğu’da çıkan yangında AKP’nin kibrit ya da kibrit kutusu rolü oynadığı gerçeğini değiştirmez. Yeni Osmanlı’cılıklarını bilmem; ama gerçek stratejik derinlikleri bu olsa gerek.
AKP zihniyeti açısından baktığında insan, “İyi ki varsın İsrail” diyemeden edemiyor. Bu İsrail olmasaydı AKP zihniyeti yaptıklarını örtmek için ne bahane bulacak, suçu kimlere yıkacaktı?
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz