Paris’te suikast sonucu öldürülen üç PKK’lının cenazeleri Salı günü İstanbul’a getirildi. Biri Tunceli, biri Kahramanmaraş diğeri Mersin’de defnedilecek olan cenazeler için Diyarbakır’da miting gibi bir cenaze töreni düzenlendi. PKK’lıların töreni için Başbakan Tayyip Erdoğan, cenaze töreninin Habur’a benzemesini önlemek için İçişleri İdris Naim Şahin’e üç talimat verdiği öğrenildi. 1- Cenazede provokasyona izin verilmesin. 2- Katılımcılara müdahale edilmesin. 3- Emniyet geride dursun. Başbakan’ın talimatları yerine getirildi. Herhangi bir provokasyon olmasın diye polis önlem almadı, geride bekledi. Cenazede güvenliği BDP’liler sağladı.
Apo lehine sloganların atıldığı, BDP’li vekillerin tam kadro katıldığı, PKK bayraklarının taşındığı, PKK marşlarının çalındığı, Ahmet Türk’ün teröristler için ‘Kürdistan Şehidi’ dediği cenaze töreni PKK şovuna dönerken olay çıkmadı diye bundan en mutlu olan AKP’liler oldu.
Cenazelerin Özel Bağlar Hastanesi’ne getirilmesi sırasında hastanenin önündeki bayrak direklerinden birine PKK’nın sözde bayrağının asılı olması dikkat çekti.
Dün tüm Türkiye’nin izlediği bu görüntüler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Ankara’da ellerinde Türk Bayraklarıyla Ata’sına yürümek isteyen yüz binleri hatırlattı. Birinci meclis önünde barikat kuran polis, cop, biber gazı ve tazyikli su ile Ata’sına koşmak isteyenlere saldırmıştı. Anıtkabir’e yürümek isteyen halkı hükümet, ‘marjinal’ diye nitelendirmiş, Cumhuriyet Bayramı’nda Birinci Meclis önünde toplananlar için soruşturma bile açılmıştı.
29 Ekim’de Ankara’ya giden tüm yollar kesildi, barikatlar kuruldu, otobüsler arandı. Çünkü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Başbakan’ın emriyle stadlar dışında kutlanılmasına yasak getirilmişti.
