İçlerinde Türkiye’den de bir yer var! Dünyanın en güzel Orta Çağ şehirleri

İşte muhteşem mimarisiyle en etkileyici Orta Çağ şehirlerinden manzaralar...

York, İngiltere

York’un temelleri Roma dönemine kadar uzanmasına rağmen, Orta Çağ'da gelişmiş bir şehir. Şehir, yün ve tekstil ticaretindeki zenginliği ile biliniyor ve burada daha çok zenginler yaşıyor. 1230 ile 1472 yılları arasında inşa edilen York Minster ise, dünyadaki Gotik katedrallerin en güzel örneklerinden biri diyebiliriz.

Cesky Krumlov, Çek Cumhuriyeti

Adı Çekçede ‘Çarpık Çayır’ anlamına gelen Cesky Krumlov, Çek Cumhuriyeti'nin güneyindeki Vltava nehrinin kenarında yer alıyor. Nehir, küçük ama mükemmel, dar, dolambaçlı sokaklarla kesişiyor ve 13. yüzyıldan kalma devasa kalesinin hakimiyeti altında. Tüm bu zaman boyunca, sadece üç aristokrat aile burada yaşayabildi. Şehrin diğer önemli yapısı St Vitus Gotik kilisesi ise 1439'da kutsandı.

Hanoi, Vietnam

Ülkenin kuzeyindeki Hong nehrinin kıyısında yer alan eski Vietnam başkenti, bin yıl öncesine dayanan labirent şeklindeki sokaklarıyla ünlü. Tüccarların geleneksel olarak binalarının üzerinde yaşadıkları Orta Çağ dükkânları, modern mimarisiyle öne çıkıyor. Özellikle çarpıcı olan Edebiyat Tapınağı, 11. yüzyılda bir üniversite olarak başladı ve Konfüçyüs'ün öğretilerinin geleneksel olarak aktarıldığı yerdi.

Fez, Fas

Fas'ın kuzeyindeki Fez kentinin oluşumu ilk olarak 789'da başladı, ancak ünlü yapılarının çoğu 13. ve 14. yüzyıllardan kalmadır. Aslında, antik şehir veya Medine, Arap dünyasının en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biridir. Dar sokaklar, işlek meydanlar ve çarşıları ile dünyanın kalabalık bölgesine sahip olduğu tahmin ediliyor. Şehrin ayrıca eski bir üniversitesi ve dini okulları var ve geleneksel deri ticareti günümüzde hala kadar devam ediyor.

Bamberg, Almanya

İlk olarak 902'de oluşmaya başlayan Bamberg, güney Almanya'nın Bavyera eyaletinde yer alıyor. Kasaba, bira üretimi ile ünlü ve şehirde hala birçoğu kendi barlarına sahip olan bira fabrikaları var. Bir başka pitoresk manzara da kasabanın Küçük Venedik bölgesinde bulunuyor. Regnitz nehrinin kıyıları boyunca Orta Çağ balıkçı evlerine rastlayabilirsiniz, ilginç belediye binası iki köprü ile birbirine bağlanan bir adada yer alıyor.

Sighisoara, Romanya

Bu Transilvanya kasabasının Osmanlı imparatorluğunun sınırında olduğu ve orta çağ döneminde birçok saldırıya maruz kalmasına rağmen, mimarisinin büyük kısmının hala ayakta kalması şaşırtıcı. Romanya'nın kalbinde yer alan Sighisoara,12. yüzyılda Saksonlar tarafından kolonize edildiğinde ortaya çıkmıştı. Bugün hala ana tepenin üzerinde olan, bir duvar halkası ve bir saat kulesi de dahil olmak üzere dokuz kule ile çevrili muhteşem bir kale…

Monsanto, Portekiz

İspanya sınırına yakın bir yerde bulunan Portekiz köyü Monsanto, 12. yüzyılda bu bölgedeki ana şehirdi. Kalıntıları bugün hala görülebilen kale, 1171 yılında inşa edilmiş ve Moors'a karşı savunma olarak kullanılmıştı. Diğer büyüleyici yerler arasında, daha yakın zamanlarda Monsanta'ya “Portekiz'in en Portekiz köyü” unvanını kazandıran kırmızı çatılı binalar ve dar sokaklar yer alıyor.

Nürnberg, Almanya

Almanya'nın güneyindeki Bavyera eyaletinde yer alan Nürnberg, ilk olarak 1050 yılında kaleyi çevreleyen bir yerleşim yeri olarak anıldı. Orta Çağ ilerledikçe şehir, bir ticaret, imalat ve sanat merkezi haline geldi. Sanatçı Albrecht Durer burada doğdu ve 1507 yılında inşa ettiği yarı ahşap evi hala çok popüler. Diğer ilgi çekici yerler arasında 14. yüzyıldan kalma güzel Schöner Brunnen çeşmesi ve bugün bir ticaret merkezi olarak kalan Hauptmarkt sayılabilir.

Chester, İngiltere

İngiltere'nin kuzeybatısındaki Dee Nehri üzerinde yer alan Chester şehrini çevreleyen muhteşem surlar, 12. yüzyılın ortalarında tamamlandı. Surlar yaklaşık 3,2 km uzunluğunda, Orta Çağ mimarisiyle dolu ve şehri muazzam bir şekilde sarıyor. Bridge Caddesi'ndeki Üç Eski Kemer, İngiltere'deki en eski mağaza vitrini olarak kabul edilir.

Troyes, Fransa

Fransa'nın kuzeydoğusunda tarihi bir şehir olan Troyes, Orta Çağ'da ticaret yoluyla inanılmaz derecede zengin hale geldi. Kent, Avrupa'nın dört bir yanından tüccarları geldiği Troya Ağırlığı'na şehrin adını taşıyan ticaret fuarına iki yıl boyunca ev sahipliği yaptı. Troyes'in iyi korunmuş yarı ahşap binaları, renkleriyle dikkat çekiyor.

Prag, Çek Cumhuriyeti

Prag, 2.Dünya Savaşı'nda yıkımdan kurtan bir şehir, bu nedenle 800'den 15. yüzyıla kadar uzanan zengin Romanesk ve Gotik mimariye ev sahipliği yapıyor. Hatta, Eski Belediye Binası'nın yanında1410 yılına ait hala çalışan astronomik bir saat var. Prag, Vltava nehri üzerinde yer alır ve 1357'de inşa edilen güzel Charles Köprüsü bir başka tarihi harikasıdır.

Rostov, Rusya

Rostov, Moskova'nın yaklaşık 200 km kuzeydoğusunda, Nero Gölü boyunca yer alıyor. 14. yüzyılda büyük bir dini merkez olarak ünlendi ve Kremlin'in Moskova dışındaki en iyi olduğu söyleniyor. Merkez meydan, alt kısımları 12. yüzyıldan kalma antik bir katedrale ev sahipliği yapıyor.

Rodos, Yunanistan

Yunanistan'ın doğu kıyısındaki Rodos adası çok sayıda antik yapıya sahip. Ancak mükemmel şekilde korunmuş bu Orta Çağ kenti görülmesi gereken bir mucizedir. 1309'da Kudüslü Aziz John Şövalyeleri Askeri Tarikatı, karargahlarını adaya kurdu ve burayı bir kaleye dönüştürmeye başladı. Daha sonra İtalyan ve ardından Türk egemenliğine girdi. Beyaz taştan inşa edilen Gotik mimarinin güzelliği, şehrin bir mücevher gibi parlamasını sağlıyor.

Nara, Japonya

Japonya'nın güneyindeki Osaka'nın 32 km doğusunda bulunan Nara, 8. yüzyılda İmparator'un başkenti ve koltuğuydu. Şehir, 8. yüzyıldan kalma ahşap pagodalar olan Yedi Büyük Tapınak dahil olmak üzere birçok antik Budist tapınağına sahip. Ancak Nara belki de en çok geyikleriyle ünlüdür. Orta çağ dönemine geri dönersek, geyikler kutsal haberciler olarak görülüyordu ve bugün hala şehirde dolaşıyorlar.

Visby, İsveç

Güzel bir şekilde korunmuş Orta Çağ kasabası Visby, İsveç’in güneydoğu kıyılarının dışındaki Gotland adasında yer alıyor. Visby, Rusya ile Batı Avrupa arasındaki ticarette zenginleşti ve 1161'de kuzey Avrupa'nın başlıca şehirlerinden biri haline geldi. Yerliler ve Danimarkalılar arasında 1361'de yapılan acımasız bir savaşla ünlü ve ardından şehir düşüşe geçti. Bununla birlikte, bugün iyi korunmuş duvarları ve kule kapıları, 14. yüzyıldan kalma tüccar evleri ve katedrali, onu İskandinavya'nın ışıltılı tacında bir mücevher haline getiriyor.

İstanbul, Türkiye

Başlangıçta Konstantinopolis olarak adlandırılan İstanbul, eski bir tarihe sahip ancak Orta Çağ döneminde gelişmiştir. Şehir, Avrupa ile Asya arasında yer alıyor. 537'den inşa edilen Ayasofya, 1453'e kadar bir Hıristiyan katedrali, ardından 500 yıl camiyken bugün yine cami olarak işlev görüyor. Sultan için 1466 yılında inşa edilen Topkapı sarayı da etkileyici mimarisiyle dikkat çekiyor.

Ancak şehrin tam olarak kalbinin attığı yer, her yıl binlerce turistin akın ettiği Galata Kulesi’dir.

Dubrovnik, Hırvatistan

Eskiden Ragusa olarak adlandırılan bu surlarla çevrili Orta Çağ kenti, Hırvatistan'ın Adriyatik'e bakan güney ucundaki kayalık bir tepede yer alıyor. Yüzyıllar boyunca, Dubrovnik bir ticaret limanı olarak Venedik'e rakip olmuş ve 11. ve 17. yüzyıllar arasında inşa edilen taş duvarları şehre hayati koruma sağlamıştır. 1990'lı yıllarda Bosna Savaşı sırasında meydana gelen hasarın ardından şehir eski güzelliğine kavuştu.

Pingyao, Çin

Pekin'in yaklaşık 579 km güney batısında yer alan Pingyao, Ming Hanedanlığı döneminde (1368–1644) gelişti. Görkemli duvarlarının şekli ona Turtle City takma adını kazandırdı, çünkü altı kapı ve aralarındaki çapraz geçiş yolları bir kaplumbağanın dört ayağı, başı, kuyruğu ve desenli kabuğuna benziyor.

Ming-Qing alışveriş caddesi ortaçağ mimarisini koruyor ve taş eşiklerde yüzyıllardır tekerlekli arabaların giydiği iki oluk hala görülebiliyor.