site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Gördükleriniz Göreceklerinizin Fragmanıdır

29.07.2014
A+
A-

huseyin-tasyakan12 Eylül 2010 da ki referandumun ardından, 29 Mart 2011 tarihinde (onca uyarılarımıza rağmen, RTE gibi bir adamın demokrasiden yana olacağını zanneden) yetmez ama evetçilere atıfta bulunduğum, ”YETMEZ AMA EVET; FETHULLAH ŞEHÜLİSLAM, APO BOSTANCIBAŞI OLMALI” başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım değerli okuyucular. Referandum öncesi ülkenin diktatörlüğe doğru sürüklendiğine dair yaptığımız uyarılara karşı olduğu gibi o yazımdan ötürü de komplo teorileri üretmekle suçlandığımı hatırlıyorum.

Bu gün olanlara baktığınız da o başlığın pekte komplo teorisi olduğunu da aklı selim olan hiç kimse aklından bile geçirmez, zira hepimizce malumdur ki; F tipi örgütle beraber canla başla çalışan RTE hükümeti bu ülkenin yatak odası sayılacak kadar mahrem yerlerine (kozmik odalara) ne kadar, BOP hizmetkarlığı yapan ajan varsa sokmuştur. Bu arada uydurma delillerle birçok yurt severin zindanlara kapatılıp bazılarının ölümüne dahi sebep olunmasında hizmet veren kişinin de İmralı’ da ki eli kanlı katil olduğunu artık çocuklar bile kavrayabiliyor. F tipiyle RTE hükümetinin paylaşamadıkları iktidar gücü yüzünden aralarında patlayan kavga ile gerçekleşmeyen ise sadece, Fethullah’ın bu ülkenin tepesine İran’ın Humeyni’si gibi gelip çökmesidir sevgili okuyucularımız. Zaten aralarındaki bu savaş patlamasaydı eğer, daha uzun bir müddet tüm yurtseverler o zindanlarda ömür tüketmeye devam ediyor olacaktı.

Olması muhtemel her gafleti işaret ettiğimizde nedense, RTE’na biadkarlığı gereği karşımızda duran yanaşma takımını başımıza gelene kadar gün gibi aşikar olan hakikatlere inandıramadık. Mesela yine (2009 yılında kaleme aldığım HADSİZLER başlıklı) bir yazımda Osman BAYDEMİR’ in Diyarbakır’ da halka hitaben konuşurken PKK paçavrası için ”Belediye binası önündeki Türk bayrağını işaret ederek”bayrağımızı buraya dikeceğiz ifadesini kullanmasına karşı iktidarın aymazlık ölçüsündeki suskunluğunu eleştirmiş ve karşılığında ”Ne olmuş bunu söylemişse, söylemekle oluyor mu o işler” diyen biadkarlığın ötesinde hizmetkarlık duruşundaki AKP yandaşlarının eleştirisine maruz kalmıştım. Bu gün yine olanlara şöyle bir bakın. Belki Diyarbakır Belediye binasının önüne PKK paçavrası asılmamıştır ama topyekun bölge genelinde, Devletin karayolu üzerine PKK’nın kontrol noktaları kurmuş olması, buralarda kimlik kontrolü yaparken; sırf açılım politikalarına zeval gelmemesi uğruna, askerin bu görüntüyle karşılaşınca yol değiştirmesi tam anlamıyla kendi topraklarımızın işgalini seyretmekten öteye, peşkeş çekmekten başka bir şey değildir.

21 Temmuz tarihinde Ceylanpınar’ da 3 askerimizin şehit edilmesinin ardından, PKK’ nın üstlenmesine ve Genel Kurmay Başkanlığının resmi açıklamasında da saldırıyı düzenleyenin PKK olduğu söylenmesine rağmen, ”Hayır PYD yaptı” diyen bunu söyleme gereği duyan bir adamın yönettiği ülkede, peşkeşçiliğin hangi noktaya geldiğini anlamak içinse allame i cihan olmaya gerek yok sanırım. Bu arada yine 2 Temmuz 2014’te Van’ın Başkale ilçesinde bir PKK lı nın öldürüldüğü iddiası karşısında, Genel Kurmay Resmi sitesinden ”Biz vurmadık” açıklamasının yapılmasına gerek duyulması da, bu ülkede ordunun dahi, AKP’nin bölünme projesinin hizmetkarlığına girmiş olduğunun en büyük göstergesidir. Bütün bu olanları dahi ”Ne olmuş ki, ne yapabilirler ki aymazlığıyla” gaflet uykusunda seyredenlere de, Şırnak Kato dağındaki, girişinde 40 bin kişinin katili Apo resmi ile PKK paçavrasının bayrak diye asıldığı, her bir yanı terör örgütünün renkleriyle boyanmış PKK şehitliği hayırlı olsun! Bu noktada RTE’nın bölgeden artık şehit gelmiyor açıklaması da oldukça manidar değilmidir sizce de? Şehitlik vatan savunulurken can verilip elde edilen bir mertebedir, siz topraklarınızı savunmak şöyle dursun; Eli kanlı örgütün kontrolüne bırakıp, Türkiye Cumhuriyeti Devletini o bölgede yok hükmüne düşürecek kadar gaflet ve delalet içindeyseniz, niye şehit gelsin ki?

Bütün bu olanlardan sonra halen aynı gafletle horul horul uyumaya devam edecekseniz eğer, emin olun ki gördükleriniz göreceklerinizin fragmanı ölçüsündedir ancak. Tüm bu bölünme projelerine en aymaz duruşunuzla seyirci kalmanın yanında;

Bu ülkede kendi düşüncesinin paralelinde olmayan herkesi düşman belleyen, kendi ağzıyla kindar bir nesil yetiştirme arzusunu itiraf eden, sırf demokratik haklarını aramak derdiyle sokağa dökülen kendi vatandaşının (emrindeki silahlı polis gücüyle) ölümüne sebep olmaktan dahi hicap duymayıp zerre kadar vicdani yükümlülük taşımayan bir şahıs 12 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. 12 Yılda gördüğümüz en belirgin özelliği, nefretten beslenip kendine muhalif duruştaki herkese kin kusmak, hakaret etmek, aşağılamak, elindeki iktidar gücüyle insanlara zulmedip sokaklarda, hapislerde ölümüne sebep olmaktır. Şimdi bu şahıs Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ün makamına çıkmak için sizden oy istiyor. Israrla ve defalarca ne olduğunu, kim olduğunu, kimlere hizmet ettiğini size ispatlamış bir despot, beni Cumhurbaşkanı yapın diyor. Daha da bir şey demeye gerek görmüyorum, zira 12 yıldır gördüğünüz kabus size zul gelmemişse;

Varın istediğini verin diktatörün, gördüğünüz ne ki daha görecekleriniz var… !!!

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN (!)
Bayramın 2. günü bu yazıyı kaleme aldığım sıra, Musul Konsolosluğumuzdaki 49 vatandaşımız halen RTE hükümetinin silah ve para yardımıyla beslediği IŞİD’in elinde rehin bulunuyor. Sözüm, sadece yukarıdaki paragrafta ne olduğu malum kişiyi meydanlarda, canı gönülden ve doyumsuz bir biadkarlıkla alkışlayan güruha. Sırf RTE’nın IŞİD ile aralarındaki pazarlıklarına emta olsun diye, bayramı ailelerinden uzak üstelik böyle sapık zihniyetli bir örgütün elinde esir olarak geçiren vatandaşlarımız söz konusuyken;

Diktatör için alkış çaldığınız o ellerinizi, küçüklerinize uzatıp öptürebiliyor musunuz? Hem de azıcık olsun vicdani rahatsızlık duymadan.
Vallahi helal olsun! Bayramınız kutlu olsun (!)

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
26 Mart 2024
19 Mart 2024
20 Şubat 2024
4 Şubat 2024
YORUMLAR
  1. Anonim dedi ki:

    Hüseyin kardeş RTE ve AKP Türk Milletinin genleri ile oynadılar. Hırsıza, küfürbaza, rüşvetçiye, bölücüye, haine alkış tutan tek millet biziz. Bu durum bana Lut kavmini hatırlatıyor. Öyle zannediyorum ki bu milletin başına görünecek var.

  2. Gurbet dedi ki:

    Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor siz hala 70 lerin kafasını yaşıyorsunuz. Gözlerinizi biraz açın da etrafınıza bakın. Nereden nereye geldik diye. Zaten Tayyip Erdoğan sizin gibi kafasını kuma gömmüşlere hitap etmediği için gerek yok. Çok şükür çoğunluğun gözleri de görüyor kulakları da duyuyor.

    1. Anonim dedi ki:

      Çok şükür ki ayakkabı kutularındaki milyon dolarları görüyoruz. Çok şükür ki bakan çocuklarının evindeki para kasalarını, para sayma makinalarını Tayyibib bakanının kolundaki 700 milyarlık saati görüyoruz. Şehit kanları ile sulanan güzel ülkemin PKK teröristlerine nasıl peşkeş çekildiğini görüyoruz. Kafa kesen IŞİD teröristlerine nasıl göz yumulduğunu ülkemizin çok kanlı bir geleceğe gebe olduğunu görüyoruz. Can sularımız olan kaynak dere ve göletlerin rant uğruna nasıl kurutulduğunu görüyoruz. Kaçak villaları görüyoruz. Dün simit satarken bugün dünyanın en zengin on başbakandan biri olan Tayyibi çok iyi görüyoruz. 15 tane “gemiciği” olan başbakanın çocuklarını hergün görüyoruz. Soma ‘da 301 madencinin canına mal olan patlamanın yandaş işverenini görüyoruz. Dün fetullah ile kolkola girip hak hukuk ve adaleti katlederken, yüzlerce masum insanın ölümüne ve hapislerde çürümesine nasıl göz yumduğunu görüyoruz. İnsanlarımızın bir kap yemek, bir kaç paket makarna uğruna nasıl kuyruklarda deşifre edilerek bekletildiğini görüyoruz…. Sıfırlanan paraları görüyoruz…Fırın ve pastane zincirleri, market zincirleri, hastane zincirleri,gemicik filolarını görüyoruz.
      Gurbet kardeş gördüğün gibi senin göremediğin o kadar çok şeyi görüyoruz ki, sen bu konuda gerçekten kör, sağır ve dilsiz kalmışsın.

  3. KUBALI dedi ki:

    Hüseyin Bey bilmem farkında mısın bence senin yazdığın yazının içeriğinden çok üslubun
    dikkatimi çekti.Bu Üslubun halkına verecek bir şeyi olmayan ana muhalefet partisi liderini hatırlatıyor.
    O da senin gibi her seçim arifesinde bolca hakaret etmeyi marifet sayıp oy istiyor. seçim bitip sonuç ortaya çıktıktan sonra susup yerine oturuyor.senin üslubun bazı gazetelerdeki muhalefetin meşhur
    köşe yazarlarını andırıyor onlarda koro halinde sadece hakaret ediyor onlarda halktan cevabı alınca yerlerine oturuyorlar.Ülke değişti farkında değil misiniz.halkımızın hafızasını yok sayıyorsunuz. yaşınız müsait sanırım Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Ak partiyi niçin iktidara getirdiğini neden 12 yıldan beri artarak desteklediğinin farkında bile değilsiniz.Size tavsiyem 1980 Darbesinden 2002 yılına kadar nelerin yaşandığını iyi araştırınız. Mahalle ağzıyla durmadan hakaret edeceğinize kafanızı o kuş misali kumdan çıkarın artık halkın niçin Recep Tayyip Erdoğan’a destek verdiğini anlarsınız.
    Özellikle Terör konusunda neler yaşanmış ekonomide neler olmuş klavyenin başına oturup bu üslupla
    halkı yönlendiremezsiniz.

    1. Anonim dedi ki:

      Kübalı Yazarın sert uslübundan bahsediyor CHP Genel Başkanının hakaret ettiğinden söz ediyorsun. Yahu Allahtan kork be arkadaş. Bu millete Tayyipten fazla küfreden bağırıp çağıran bir kişi daha varmı.Ananı da al git diyen kim? şehitlere kelle diyen kim? iki lafın başına ağzından “lan” ve “ulan” laflarını söyleyen kim.
      1980 ve 2002 arasını iyi araştırın diyorsun. 2002 ile 2014 niye araştırmıyorsun. Sana kolaylık olsun ben söyleyim :

      2002 şehit sayısı 7
      2003 şehit sayısı 94
      2004 şehit sayısı 113
      2005 şehit sayısı 135
      2006 şehit sayısı 149
      2007 şehit sayısı 183
      2008 şehit sayısı 222
      2009 şehit sayısı 80
      2010 şehit sayısı 164
      2011 şehit sayısı 178
      2012 şehit sayısı 123

      2002 yılındaki şehit sayısı ile 2012 yılında kadar olan şehitleri gördünmü ? Tabii bütün bu şehitler tayyibe göre birer “kelle” den ibaret olduğu için sadece sayı olarak değeri var.

      1. KUBALI dedi ki:

        Anonim kardeşim siyasetteki Üsluptan bende rahatsızım sadece senin gibi tek taraftan bakmamaya çalışıyorum Tayyip beyin Üslubunuda Doğru bulmuyorum ama kemal beyin Başbakanın Vefat etmiş annesi İçin tv de anasını diye başlayan cümle sinide unutmam mümkün değil.
        Tayyip erdoğanı eleştirirken Şehitlere Kelle dediğini söylüyorsun ama 2002 yılından sonra şehit olan
        ana-kuzularını evlatlarımızı sayıdan ibaret olarak görüyorsun benim için bu ülke için savaşmış şehitlerimiz gazilerimizin değeri ölçülemez onları minnetle anıyoruz.
        Ben araştırıyorum 1980 den sonra anarşinin kökü kazınmış zannederken bu ülke toprakların yüzyıllarca birlikte yaşamış kardeşleri birbirine düşman etmek için kahrolası PKK terör örgütünü kuran güçler kimler diye.Bu örgütün başının bu örgütü kurmadan önce ne iş yaptığını merak ediyorum. araştırıyorum. Kendimce vardığım sonuç 1980 öncesi kardeşi kardeşe vurduran güçler ve yerli iş birlikçileri kimse bu terör örgütünü kur duranlarda aynı. Bazan di nci oldular.milliyetçi oldular
        solcu oldular aramıza sızdılar.bizi birbirimize düşürdüler. Canları isteyince ülkemizi karıştırdılar bankalarımızı milletimiz soydular kardeşleri bir birine düşürdüler.milletin oyu ile seçilenleri ayak oyunları ve darbelerle alaşağı ettiler.
        Ülkede kardeşliği tesis etmek isteyen hangi iktidar hangi siyasi olursa olsun yaptıkları provokasyonlarla ülkeyi karıştırmaya kalktılar.Bir şeyi unutuyorlar Türkiye eski Türkiye değil
        inşallah bu zorlukların üstesinden gelecektir Halk kendi başbakanını ve Cumhur başkanını seçecek
        milli irade tecelli edecektir.
        Hakimiyet kayıtsız şartsız Milletindir

    2. Hüseyin TAŞYAKAN dedi ki:

      O kadar pişkinsiniz ki şu yorumunuzun içine ” Özellikle terör konusunda neler yaşanmış” diyebiliyorsunuz. Bu kadar yalan ancak ustasından öğrenilebilir ki, size bu hususta hocalık edenin yüzünü kara çıkarmayacak kadar, yalan söylemekte ustalaşmışsınız. Bu ülkenin bir bölüm toprağında bayrağını bile gönderde tutamayanların avukatlığını da üstlendiğine göre, ne kadar üst düzeyde nemalandığını da tahmin etmek zor değil. Yorumunun her satırında hakaret ettiğim ifadesini kullanmışsın ya hani; sanırım bir ihtimal, karşında duran Başbakan’ ınızın fotoğrafına baktığın sıra bu yorumu yazmaktaydın ki kazara onun tarifini yaptın kazara. Zira iddia ediyorum, dünyayı gezip dolaşacaksın kendi vatandaşına dahi bu kadar zilleti yaşatmaktan hicap duymayan başka bir adam bulamazsın. Bu arada o pişkinliğinizle bize üslup dersi vereceğinize, önce vatandaşın parasıyla silahlandırıp beslediğiniz IŞİD’ in elindeki vatandaşlarımızı ülkemize getirmenin yolunu bulun. Hoş, sayenizde kıtır kıtır müslüman kesip kan döken katillerle bir işbirliği içinde olduğunuz gün gibi aşikarken sizden bunu istemek te abesle iştigal oluyor ya neyse…..

      1. KUBALI dedi ki:

        Bu nasıl cevap taş yakan araştırmak yerine yine dedikodu yapıyorsun. Sana istersen bir ip ucu vereyim belki nereden başlayacağın konusunda yardımcı olur. Bence sen ilk önce dedikodu yerine belgeler ışığında yazmaya çalış.Mesela Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye başkanı olmadan önce istanbulun durumunu ve o tarihten buyana niçin istanbulda yönetimin değişmediğini bir düşün. Mesela
        İstanbul da yaşayanların susuzluktan kırılırken Nurettin Sözen’in yaptıklarına bak İSKİYİ yaz Ergun Gök neli yaz.kumarhane krallarını yaz İMF nin gönderdiği memurun hava alanına indiğinde gördüğü itibarı yaz bir gecede boşaltılan bankaları milyarlarca doları yaz.Mesela otobüsten teskereye gelirken indirilen şehit edilen evlatlarımızı yaz. Verdimse ben verdim diyenleri yaz.ülkenin döviz kurunu Tahta kalede nasıl belirlendiğini yaz.Ülkenin tarafsız Cumhurbaşkanının Başbakana fırlattığı kitaptan sonra ekonominin ne hale geldiğini yaz. sonrada düzeltmek için Amerika’dan gönderilen kurtarıcıyı yaz.
        Araştır Taşyakan yaz dedikodu yapma senin ustan kim bilmiyorum ama bana bunları yazdıran yaşadıklarım ve halk halka hizmet etmeden efendilik yapmaya çalışıyorsunuz. Hizmet edin halk sizi efendi yapsın . Halka hizmet edenleri unutmaz bu halk Mustafa KEMALİ unutmadığı gibi şimdide hizmet edenleri unutmayacağına tüm kalbimle inanıyorum Sağlıcakla kal TAŞYAKAN KARDEŞİM

        1. Hüseyin TAŞYAKAN dedi ki:

          Bakıyorum da aynı ustan gibi konuşmuşsun yorumunda, iflas eden esnafın eski defterleri karıştırması gibi yani. Ama o kadar uzun lafıgüzaf edip nedense, günümüz itibariyle yaşanan kepazelikler için savunulacak tek bir ifaden yok.Tabi söyleyecek sözünüz olmayınca işin kolayına kaçıp dedikodu yaftalaması yapmaktır bütün bildiğiniz. Bütün dünya, belgelerine dayanarak 17 Aralık operasyonunu getiren yolsuzluğun Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olduğunu söylüyor ama biz onlara bile değil size inanıcaz. Buarada ne yaptınız şu Deniz Feneri işini, o kadar uğraşıp saklayalım dediniz ama ben ve benim gibi milyonlar ara sıra da olsa size böyle hatırlatıyorlar değil mi? Ha bu arada Bilal oğlanın vakfına yapılan afaki bağışlar karşılığı bağış sahibine verip imara açtığınız alanlar babanızın tarlası mı? İnsanın bakış açısı dar veya baskılardan ötürü sınırlı olup bazı olayları görmeyebilir ve bundan ötürü utanmayı da aklına getirmeyebilir ama Allah korkusu diye bir şey var, o kadar belgelenmiş haram saltanatının avukatlığını yapacak derece de cansiperane mücadele ediyorsan eğer belli ki sen de o haramdan besleniyorsundur ve burada akademik ifadeler kullanarak bu günahtan da sıyrılamazsın. Uzun uzun yaptığın yorum da hiç değinmemişsin bile, Her gün yüzlerce insanı katleden IŞİD’ e silah ve para yardımı yaptığınız, bazılarını Türkiye’ de besleyip hatta tedavi etmişliğiniz de dedikodu değil mi!? Sahi bak konuştukça neleri hatırlıyor insan, Türkiye’ de onlarca insanı domuz bağı işkencesiyle öldürüp katleden Talibancı teröristleri serbest bırakan kimdi ? Hayır yani tarih dersi vermeyi seviyorsun ya; uzağı değil yakın tarihleri soruyorum sana. Sonuç olarak değerli kardeşim düşünüyorum da, evet eleştiriler illaki dikkate alınıp yapıcı olanlarından da faydalanılmalı ancak, senin gibi (üstelik bir faşistin) bir siyasiye yalakalık olsun diye atıp tutarak yazılan bir yoruma cevap vermek bile hem abesle iştigal hem de büyük bir zaman kaybıymış aslında. Bazen insana eğriler bile doğruyu gösterirmiş, bu açıdan bakınca KÜBALI ismiyle gelecek olan hiç bir yorumu kayle almamamız gerektiğini gösterdiğin için teşekkür ediyorum. Bu arada sağlıkla kal temenninden ötürü ayrıca teşekkür edip ben de sana aynı dileklerimi iletiyorum, bu temenniyi yapman en azından senin, ustanız gibi muhalifi olanların ölmesinden bile vicdani rahatsızlık hissetmeyecek kadar despot ve zalim sınıfından olmadığını gösterir.

    3. selçuklu dedi ki:

      Bravo arkadaşım yazdıklarına tamamen katılıyorum ve şunu ilave ediyorum onların yazdıklarının tamamının R.T E NIN nın yaptığını varsayalım 2002 den önce hırsız olmayanlar ne yapmış yazsınlar da bizim bilmediğimiz o çok hizmetlerini bizde bilelim.

      1. KUBALI dedi ki:

        Yazmazlar yazamazlar 1938 den sonra eser yapmayı unuttular.yapmak isteyenlerinde önünde
        engel koydular onlar cumhuriyeti kuran lider ede küstüler .

  4. Anonim dedi ki:

    Asker mektubu gibi uzun uzun yazmışsın da, bir türlü bugünkü rezilliklere istinaden söylediklerimize dirhem kadar cevabın yok. En kolay yolu seçip dedikodu yaftalaması yapıyorsun sadece. Bidaha söylüyorum böyle demagojik ifadeler kullanarak, hele hele RTE gibi takiye maksadıyla Mustafa Kemal ismini yorumlarına katarak kendinizi masum gösteremeyeceksiniz vazgeçin bu sevdadan. İnsan utanmayabilir de Allah tan korkmak diye bir his var, hiç olmazsa onu taşımalı içinde.Bütün dünya, belgelerine dayanarak Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlığının AKP iktidarında olduğunu söylüyor ama biz onlara değil size inanıcaz. Daha dün beraberce bu ülkede suç işlediğiniz Fethullah’ ın ortaya döktüğü deliller bile içinde yattığınız çamurun derinliğini göstermeye yetiyor.Ha bir de yorumunda hiç değinmemişsin ya hani, Bu gün insanları sorgusuz sualsiz katleden IŞİD’ e silah ve para yardımı yaptığınız, bu katilleri Türkiye’de besleyip tedavi bile ettirmeniz v.s bunlar da dedikodu değil mi !!! ? Şu an aklıma geldi, eleştiriler mutlaka dikkate alınmalıdır da; Senin gibi, sadece bir siyasiye yalakalık olsun maksadıyla atıp tutan birinin yazdıklarını okumak şöyle dursun, buradan cevap vermek bile hem abesle iştigal etmekmiş, hem de güzelim zamanımızı boşa harcamak. Bu açıdan da sana teşekkür ediyorum, en azından kayle alınmayacak birisi olduğunu gösterip bir dahaki yorumların sonrasında, böyle bir yanlışı tekrar etmememiz gerektiğini bir güzel anlatmış oldun. Senin de sağlıcakla kalman dileklerimle sevgili kardeşim…..

  5. KUBALI dedi ki:

    Sayın Taşyakan benim ustamın kim olduğunu zaten yazmıştım.Benim ustam yaşadıklarım ve bu yaşananlara şahit olan halk.Hala dedikodu yapmaya devam ediyorsun.yaptığın Dedikodudan ileri gitmiyor.Sanırım sende İMF memuru o meşhur çantası ile hava alanına indiğinde gösterilen itibarı yaşadığımız günleri özlüyorsun.Bir gecede boşaltılan bankaların halkımın soyulduğu gönleri özlüyorsun
    bunlar gerçek siz bunları yaşayan halkımızı kale almıyorsunuz ama Halkımızda sizi kale almıyor Demokrasilerde Halk kale almadıklarını sandığa gömer Yine kale almasanız bıkmadan usanmadan tekrar gömer.Eski defterleri karıştırdığından bahsediyorsun. Savunduğunuz zihniyet Hala o köhnemiş zihniyetse defterinizi değiştiriniz.yakın o defterleri yeni bir defter açın kendinize.Modası geçmiş siyaseti bırakın Halkın gerisinde kalmayın Bu millete yabancılaşmayın. Milletin değerleriyle alay etmeyin.Siz hala kendi ülkenizde ülke düşmanlarının uydurduğu İşid denen terör örgütünün desteklendiği yalanına inanıp ülkenizi karalamaya çalışıyorsunuz.Geçmişi çabuk unutmuşsunuz
    yıllarca pkk terör örgütünün başını Suriye’de besleyen Esadı bile baş tacı yapıyorsunuz.
    Sayın Taş yakan bana Faşist diyorsun bu nitelemen bana geçmişte yaşadıklarımızı hatırlattı
    geçmişte de şimdi olduğu gibi Tek Vatan Tek Devlet Tek Bayrak diyorduk Ülkemizi Devletimizi ve
    Bayrağımızı Yüceltmek için çalışıyorduk sizin gibiler yine bize Faşist diyordu Irkçı diyordu.Geldiğimiz noktada üzülüyorum senin için hala aynı yerdesin zihniyetiniz değişmemiş.Ama halkımız gibi bende
    sizin gibiler i Kale almıyoruz ve almayacağız. Bu ülkeye kim hizmet ederse ona destek olmaya çalışacağız.

    1. Anonim dedi ki:

      Kübalı gizli saklı sallamakla olmaz. Madem bu kadar çok biliyorsun Hüseyin Taşyakan’ın yaptığı gibi kimliğini saklamadan açık açık yaz tartışmaya öyle gir.

      1. KUBALI dedi ki:

        KUBALI daha anlamlı değil mi

  6. KUBALI dedi ki:

    Anonim kardeşim Asker mektubu gibi uzun yazdığımı söylüyorsun beni o nurlandırdın ama Taşyakan kardeşimle beraber yazdıklarınıza bakınca keşke asker mektubu gibi olmuş diyebilseydim sizin kisi
    biraz koro halinde kulaktan dolma bilgilerle yazılmış dedikodu ansiklopedisi gibi olmuş.Bugün yaşanan rezilliklere cevap alamadığını söylüyorsun eğer dediğin doğruysa mahkemeler mutlaka bir karar verecek
    bekleyip göreceğiz.Adalet Mutlaka tecelli edecektir hiç bir suç cezasız kalmaz. Bak Koray Aydın Beye bir sürü ithamda bulunuldu sonuç yüce divanda yargılandı beraat etti. şimdiden hüküm vermek dedikodu değilde nedir. sevgili kardeşim hoşunuza gitmeyen yorum yapılınca Taş yakan kardeşimin
    yaptığı gibi Faşist demek veya senin gibi yalaka demek ne kadar doğru o zaman birileride size sormaz mı siz kimin yalakasısınız diye
    Aslında sizin sorduğunuz soruların yanıtı senin yazdıklarında var birde bana dedikodu yapmayın dediğimde kızıyorsunuz.Türkiye’deki yargıyı bırakmışsınız birilerinin uydurduğu delilerden yola çıkarak
    dedikodunun ve algı yaratmanın dik alasını yapmaya çalışıyorsunuz.Birde insanların sizi kale alıp
    inanmalarını bekliyorsunuz yazık çok yazık.
    Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüne atıfta bulunmamın sebebi kullanmak için değil bu millete hizmetin
    Millet tarafından unutulmayacağını hizmet için çalışmayanların halk tarafından iktidar yapılmayacağını anlatmak içindi yoksa bazılarının yaptığı gibi yıllarca Atatürk’ü unutup başka ülkelerin liderlerini baş tacı edip bayraklarını bu ülkede asmaya çalışanların birden bire Gaziyi hatırlayıp Atatürkçü olmaları gibi değil.
    Sonuç olarak yazınızdan anladığım kadarı ile sizi heyecan sarmış durumda heyecanınızın sebebi de
    deniz aşırı ülkeden gelecek mektubu bekliyorsunuz. bakalım ne gibi dedikodular yazacak o mektupta
    sizde burada paylaşırsınız bizde öğreniriz.Nasıl olsa Asker mektuplarını Kale almıyorsunuz ama olsun biz yine fikirlerimiz yazmaya devam ederiz belki kale alan olur diye.
    size sağlıklı günler diliyorum kardeşlerim