Gökçealan köyü Selçuk’un nüfusu en yoğun köylerinden birisi, köy etrafı üzüm bağları, zeytin ve incir agaçları ile çevrili bir tepede kurulmuş.
Mevlüt Doğan köyde minibüsü ile köyden Selçuk’a toplu taşımacılık yaparak hayatını kazanıyor. Evli iki çocuk babası, hanımı, çalışmıyor. Evine sütü yoğurdu para ile alıyor devamlı. Bir gün Sanem keçisinin adını duyuyor. Araştırıp, Kemalpaşa taraflarından buluyor bir dişi alıp geliyor. Bakması kolay, uysal, bol süt veriyor. Üç yılda 11 tane oluyor. Sütü para, erkek yavrusu para, eşinede bir uğraş çıkıyor.
Mevlüt Doğan bakın neler söylüyor. Köyde çiftçilik gittikçe kötüleşiyor. Zeytin ve zeytinyağı para etmiyor. Üzüm para etmiyor. İncir para etmiyor. Evlerde kahvelerde büyüklerimiz hep dert yanıyor. Düşündüm. Hem eşime bir meşgale olur dedim. Hemde çocuklarımla taze süt içeriz. Bakması kolay diyerek ilk adımı attık. Üç yılda 11 adet oldular. Doğumdan sonra ilk 5 ayına kadar günde beş kilo süt veriyorlar. Ondan sonra 4 kiloya düşüyor. 8-9 ay süt alıyoruz. Erkek yavruları satıyoruz. Eşimde evimize bir gelir getirmiş oluyor. Sigortasını ödüyor.
Beş dönüm bir arazim var şimdi orada en az 50 yüz keçiyi barındıracak modern bir ahır yapacağım. Yem olarak fiğ, yulaf, yonca ve arpa kullanıyoruz. Tamamen natürel yiyorlar. Eşe dosta ancak süt ve keçi peyniri yapabiliyoruz. İlerde daha çok kişiye vermek için çalışacağız diyor.
DHA VEYSEL EROL ÖZEL HABER
