Selçuk Haber

Diyanet açıkça suç işledi! ‘Evlatlık depremzede kızla evlenilir mi? Fatih Altaylı fena saydırdı

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın evlatlık alınan depremzede kızla evlenilebileceği fetvasına tepkiler dinmiyor. Habertürk yazarı Fatih Altaylı da bugünkü “Diyanet TC yasalarını tanımıyor mu!” başlıklı yazısında Medini Kanun’un 129. maddesinin evlatlık çocukla evlenme yasağı getirdiğini hatırlatan Fatih Altaylı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na o soruyu sordu. İşte Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü…

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir vatandaşın sorusuna verdiği yanıttaki bir bölüm toplumun büyük bölümü gibi bende de büyük öfkeye neden oldu.
Diyanet fetvacıları, depremzede bir kız çocuğunun evlat edinilebileceğini ama nüfusa alınamayacağını ve evlatlık edinen kişinin bu evlatlık kızla evlenebileceğini söyledi.
Bir kız çocuk babası olarak çıldırdım.
Ben depremde enkaz altında kalıp öleceğim.
Şerefsizin biri benim geride bıraktığım çocuğu sözde evlat edinecek.
Sonrasını düşünmek bile istemiyorum.

Ben buna tepki gösterince bazıları “Sen dinin kurallarını bilmiyorsun” diye saldırıya geçti.
Ben laik bir ülkenin vatandaşı olarak tüm dinlerin tüm kurallarını bilmek zorunda değilim.
Bilsem bile benim için önemli olan yasalar ve Türkiye’nin yasaları belli.
Evlat edinilen kişi evlat edinenlerin nüfusuna kaydedilir.
Bunları çocuklarla değil evlat edinenin, evlat edinenlerin çocuklarının dahi evlenmesi Medeni Kanun’un 129. Maddesine göre yasaktır.

Diyanet İşleri Başkanlığı kanunen yasak olan bir şeyi önererek ve soruya yanıt verirken en azından “Dinen durum bu olsa, Türkiye Cumhuriyeti yasaları gereği evlatlıkla nikah kıyılamaz” şerhi düşmeyerek aslında büyük bir suç işlemiştir.
Ayrıca Diyanet her türlü saçmalığa yanıt vermek zorunda değildir.

Hele hele depremin acıları taptaze iken, binlerce çocuğumuzun geleceği hepimizi kara kara düşündürürken böylesi bir yanıt akıl alır gibi değildir.
Bunu sormak için olduğu kadar buna yanıt vermek için de vicdandan ve izandan yoksun olmak gerekir.
Diyanet’in yapması gereken bu ayıplı soruyu görmezden gelmek olmalıydı.

Yok eğer “Biz her soruya dinin uygun mu değil mi yanıt vermek zorundayız” diyorlarsa onlara yarın öyle bir soru sorarım ki, yanıt veremezler, oturur ağlarlar.
Benim bu yanıtı görünce ağladığım gibi.
NOT: Belki de Diyanet depremdeki gündemi değiştirmek, öfkeyi başka yöne kanalize etmek istiyor. Bilemiyorum ama ne yazık ki, artık bu kadar şüpheci olduk.

Exit mobile version