Selçuk Haber

Diktatörün Korkusu

yazarTarih boyunca ülke veya devlet yönetmiş hangi diktatörün hayatını incelerseniz inceleyin sevgili okuyucular, dikkatinizi çekecek olan en belirgin özelliklerinin hepsinin de korkuyla yaşıyor olduklarını görürsünüz.

O kadar ki sahip oldukları iktidar gücünü kaybetmek korkusuyla, kendi halklarına zulmetmekten bile geri kalmamışlardır. Burada tek tek isimlerini saymaya gerek görmüyorum, her birini zaten bir çoğunuz biliyorsunuz. Bunların en büyük korkularının ise, halkın hakikatleri öğrenerek kendilerinin aslında bir devlet adamı değil, bilfiil şiddet ve zulüm uygulayıcısı diktatör olduklarını anlamasıdır ki; Bunun anlaşılması neticesinde, o zulmettikleri halk tarafından tepetaklak edileceklerini iyi bilirler.

Bu ülkede tam 12 yıldır iktidar olan bir parti demeyeceğim sevgili okuyucular, bir diktatör var. Kendi ağzından çıkanların dışında tek bir söylemi dahi kabul etmeyen, ancak ve ancak kendi iradesinde alınmış kararların uygulanmasını isteyen, halkının dahi kendi arzu ve istekleri doğrultusunda yaşaması mecburiyetini dayatmak isteyen bir diktatör. Bu diktatörün de en büyük korkusu, tarihteki benzerleri gibi halkın gerçekleri öğrenmesi, hatta bunların yüzüne karşı birileri tarafından söylenmesidir. Bunun en çarpıcı örneğini, 17 Aralıktaki yolsuzluk operasyonu sonrasında, yüzyılın yolsuzluğuna bulaşmış bakanlarıyla ilgili fezlekenin TBMM’ nde görüşülmesi sırasında yaşadık ki; ”Demokrasiyle yönetildiği iddiasındaki bir ülke için utanç vericidir.” halkın gerçekleri duyup öğrenmemesi maksadıyla Meclis Tv nin canlı yayını engellenmiştir.

12 yıl boyunca yalaka, yanaşma ve liboş takımının ”padişahım çok yaşa” yavşamalarına alışmış olduğu için olsa gerek, Danıştay’ ın 146. Kuruluş yıldönümü dolayısıye düzenlenen törende konuşan TBBB Metin FEYZİOĞLU’ nun sözleri bu diktatörü çileden çıkarmış, halkın hakikatleri öğreneceği korkusu kendisinde saldırganlığın en üst düzeye çıkmasına sebep olmuştur. Haksız da değildir zira Feyzioğlu’ nun vurgulayarak söylediği her ayrıntı bu ülkede yaşanmış gerçeklerdir.

12 yıldır kendisini eleştirenlere karşı en faşizan uygulamalarla zulmeden bir Başbakan’ ın o konuşma esnasın da ne kadar korku içinde yaşadığına da canlı olarak şahit olduk. Zira FEYZİOĞLU’ nun vurgulayarak sıraladığı Türkiye hakikatleri arasında bir tanesi vardı ki; RTE’ nın öfke patlaması da o ayrıntıda gizlidir sevgili okuyucular. Ağustos ayında seçilecek olan Cumhurbaşkanı’ nın 76 milyonu kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı olması gerektiği cümlesi RTE ‘ ın korkusunu açık ettiği cümledir . Zira bu söz doğrudur ve kendisinin 76 milyon u kucaklamak şöyle dursun; son yerel seçimlerde desteğini aldığı %43 ün dışında kalanlara kin besleyecek kadar ötekileştirdiğini işaret eden bir cümledir.

Bu arada bu konuşmanın hemen ardından Afyon’ da yaptığı konuşmada, FEYZİOĞLU’nu eleştirmek maksadıyla sarfettiği cümlelerde o nu dedesinden vurmaya çalışması ise tam bir komedidir sevgili okuyucular.

İnsanlar dedelerinin icraatları üzerinden yargılanacaksa eğer, Menemen’ de, cami avlusunda Kubilay’ ın kafasını keserek katleden Derviş Mehmet’ in torunu Bülent ARINÇ’ ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin kabinesinde ne işi var diye bir gün sorarlar verecek cevap bulamazsınız.

Sonuç olarak değerli okuyucular koskoca Türkiye’ yi işte bu kafalar yönetiyor ve körü körüne gidip, daha öfke kontrolünü bile yapamayan basiretsiz adamları bu ülkenin başına musallat edenlerin hiç olmazsa bu son yaşadığımız olayda ayrıntıları gözden kaçırmayıp kendilerine şunu sormalarını istiyoruz.

Konuşma metninin hiç bir satır ve cümlesinde hakaretamiz, (RTE’ nın iddia ettiği gibi)edepsizlik içeren herhangi bir ifade olmadığı halde;

RTE’ nın hiddetlenip ayağa fırlayacak kadar zıvanadan çıkmasının nedeni nedir ?

Eğer cevabını bulamıyorsanız ya da, aklınıza gelip dillendiremiyorsanız, siz bu zillete müstahaksınız !!!

Gerçekten cevabı bilmiyorsanız da biz söyleyelim, Korkudur korku. Zira RTE bir gün sizlerin de uyanmasından korkuyor.

Siz uyudukça, o na karada ölüm yok……

KALEM: HÜSEYİN TAŞYAKAN

Exit mobile version