site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Danışman Milletvekillerinin Yönettiği Ülke Olduk

Danışman Milletvekillerinin Yönettiği Ülke Olduk
13.02.2015
A+
A-

fikri-atilbazAKP son seçimlerde başlattığı, danışman milletvekilliği geleneğini sürdürüyor. Erdoğan’ın danışmanı olanlar vekil oldu önemli yerlere geldiler, şimdi de Davutoğlu’nun 4 başdanışmanı ve doktoru milletvekili olmak için istifa etmişler. Anlaşılan sistem iyi işliyor. Vekil olunca bu danışmanlar, vekil olma hasebiyle makam, mevki sahibi olmakla kalmıyorlar, dokunulmazlık zırhına bürünerek Başbakanın etrafını çeviriyorlar.

AKP, danışman milletvekilleri iktidarı… Danışmanların verdikleri akılla AKP iktidarın geldiği nokta belli… Şimdi yine aynı duruma düşeceklerini bildikleri halde, kendi bilgisizliklerinden, idealsizliklerinden ülkenin yönetimini adeta bu danışmanların ellerine teslim etmiş oluyorlar.

Danışmanlık önemlidir. Başbakanın danışmanı, başbakan tarafından danışılan demektir. Araştırır, ne olması, nasıl olması konusunda bilgi verir. Ancak son kararı makam sahibi verir. AKP iktidarı siyasi iradeyi de, danıştığı danışmanları milletvekili yaparak onlara devrediyor. Bütün yanlış burada… O vakit ne oluyor, danışmanlar, teknokratlar iktidarı meydana geliyor.

XXX

Teoriyi teori diye uygulamaya kalkanlar, teorinin pratikte aynı şekilde uygulanacağını sanıyorlar ve çok yanılıyorlar. İşin aslının öyle olmadığının farkına vardıklarında iş işten geçiyor. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor. Danışmanken fikirleri alınan bu şahıslar, vekil olunca hem fikri bakımdan değerlendiriyor, hem de ortaya koyduklarını üst makamsız uygulama imkanı buluyorlar. İşte o zaman zaten bozuk olan işler, daha beter oluyor.

Türkiye, AKP iktidarının iş bilmez, işten anlamaz yöneticileri sayesinde Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Ülke hemen her alanda bir batağın içinde… Düzgün giden ne var, sorarım size ne var?

Yargı doğru düzgün işliyor mu? Kolluk kuvvetleri görevini tam manasıyla yapabiliyor mu yoksa iktidarın elinde oyuncak mı? Terör durduruldu mu ya da eksenini dağdan şehirlere mi kaydırdı? Bu gün kim, ‘Türkiye’yi Türkler yönetiyor’ diyebilir? Ne kadar Türklükten alerji duyan, gayrı milli unsurlar varsa iktidarda. Osmanlının devşirme politikası 21.yüzyılda Cumhuriyetin göbeğinde devam ettirilmeye çalışılıyor. Sarayı konduranlar yavaş yavaş saray kadrosunu da oluşturuyor, çeşnici başından, saray imamına, mabeyincilere kadar…

XXX

Türkiye’nin dış politik arenadaki haline bakın. Komşularla sıfır sorun diyenler çevremizde sorunlu olmadığımız bir tek komşu bırakmadılar. Bulunduğumuz bölgede ben gücüm dediler, benden habersiz yaprak kımıldamaz dediler, hemen ardından, yakan, yıkan, baharla hiç ilgisi olmayan sözde Arap Baharı başladı. Başladığı ülkelerde yangın çıkardı. Koskoca bölge ateşe veridi…

Avrupa’da bir hükmümüz kalmadı. Hadi diğer yabancı istihbarat servislerini biliyorduk; ancak AKP iktidarı döneminde dilimizin kolay dönmeyeceği bir istihbarat servisinden (Alman) daha haberdar olduk. “Bundesnachrichtendienst” kısa adı BND olan bu teşkilat 5 yıldır bizi dinliyor, izliyormuş. Bizimle yakından ilgilenen bu teşkilat hemen her olayın ardından çıkar oldu.

XXX

Bölücü terör çetesine çıkardıkları yasalarla neredeyse devlete yatakçılık yaptırdılar. Terör çetesi PKK hayatındaki en zinde dönemini yaşıyor. Terörist sayısını arttırıyor. Güç bende artık demek için güç depoluyor. Devleti seyirci konumuna düşürdüler. Sadece panzerlerle bir aşağı bir yukarı gidiyor polis. Başka yaptığı bir şey yok. Malum ifade televizyon ekranlarında çınlıyor, “Göstericiler sokak aralarında kayboldu”

AKP iktidarı her açıdan ülkenin yanmasına, yakılmasına izin vermektedir. Ülke hemen her alanda yabancıların insafına, emellerine terk edilmiş vaziyettedir. Müstevilerin istek ve emelleri yöneticiler tarafından bir görev addedilmekte, uygulamaya geçilmektedir.

Ülkemiz her açıdan felakete sürüklenmektedir. Terör çetesinin her isteğine ulaştığı ülkemizde, tarımda da güç kapital düzenden faydalanarak dış güçlerin eline geçmiştir. İsrail’den ithal edilen tohumun sahibi Fransız şirketi, Türkiye’den ihraç edilen tohumun sahibi de Amerikan şirketi olabiliyor. Kapitalist düzen bu olsa gerek.

2006 yılında köylünün tohumluk satmasını yasaklayan zihniyet bu günleri düşünerek mi hareket etti acaba? Geldiğimiz noktada İsrail’den yüzde 22’sini aldığımız domates tohumunda bir felaket yaşıyoruz. Domateslerin tadı değişti, içi beyaz damarlı çıkıyor, yavaş yavaş bizi zehirliyorlar mı, damak zevkimizi mi yok ediyorlar. Bizi tarım ürünlerinde tamamen dışa bağımlı hale mi getirecekler?

Tehlike büyük! Bizden söylemesi.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.