Selçuk Haber

Cahil değil yalaka!

Son zamanlarda sosyal medyada sıkça rastladığım üzere, bir kaç gün önce Altında İlber Ortaylı isminin yer aldığı bir sözle karşılaşınca, bu yazıyı kaleme almayı düşündüm. Gerçi emin olun ki değerli okuyucular, sosyal medyada okuduğumuz bir çok sözün sahibi, gerçekten altında ismi yazılı olup bir de fotoğrafıyla birlikte paylaşılan kişiler değildir diye düşünüyorum, Dolayısıyla, uzman tarihçinin bu cümleyi kurduğunu da sanmıyorum.
Okuduğum cümle aynen şöyleydi; ”Erdoğan, kıblenin yönünü değiştirdim. Bundan böyle Kuzeye doğru namaz kılacaksınız dese, kuzeye dönüp namaz kılacak cahiller var bu ülkede”. Sadece ironi maksadıyla paylaşılmış, gerçekte Erdoğan dahil hiç kimsenin, zaten asla kurmayacağı bu cümleyi görünce; olmayacak, gerçekleşmesi asla vuku bulmayacak şeylere inanacak kadar cahil olabilir mi insan diye düşündüm değerli okuyucular, yoksa bu cahil diye tarif ettiklerimiz; gerçekte sadece bir yerlere ve birilerine ”Bak ben iki dünya bir araya gelse sen ne dersen ona inanır, onu yaparım” mesajını verip yaranma derdinde olan yalakalardan ibaretmidir diye de sorguladım. Gerçekten cahil olanları tenzih ediyorum tabiki, onların isteseler de yalakalık yapmak üzere plan kuramayacak kadar, kafalarının basmayacağını düşünüyorum.
Dolayısıyla bu yazının muhatabı sorup sorgulamayan, bu ülkede neler olduğunu asla merak etmeyen cahil takımı değil, okumuş görmüş ve buna bağlı olarak gerçekleri çok iyi bildikleri halde; menfaatleri uğruna yalana,yanlışa alkış tutan kelli felli yalaka takımıdır.
Bahsini yaptığımız bu zümre geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin Kızılcahamam kampının kapanışında yaptığı konuşma sırasında ve sonrasında ise yandaş tv kanalları ile gazete sayfalarında karşımızdaydı mesela.
Soner yalçın’ın da, GERÇEKLER ÖLÜMSÜZDÜR başlıklı yazısında; ”Fotoğrafı eline verip konuşma metnini kim yazdı ise Erdoğan’ı yine kandırmış!” cümlesiyle ifade ettiği gibi, yine danışmanlarının azizliğine uğrayan Cumhurbaşkanı’nın, İsmet İnönü’ nün eksiltilmiş o fotoğrafını elinde sallayıp malum ifadeleri kullanmasından sonra, orada kopan alkışın ve yandaş medyanın ekran ve gazetelerinde vıcık vıcık yağa bulanarak kullanılan ifadelerin, cehaletle falan değil düpedüz yalakalıkla ilgisi vardır.
Bahsini ettiğimiz bu adamların, karşılıklı devlet başkanlarının karşılanma protokolünü bilmemek şansları yoktur. Yedikleri ekmek gibi bildikleri muhakkaktır. Ancak bildikleri halde, danışmanları tarafından yanıltılan (kanaatimce bilerek aldatılan) Cumhurbaşkanı’ın o sunumunu çılgınca alkışlayıp, İnönü’ye saldırmalarının yegane sebebi şahsi menfaatlerini her şeyin üzerinde görmeleridir.
Biz bunları daha önce, Ergenekon kumpaslarında da görmüştük. Atılan asılsız iftira ve komlo senaryolarının aksi gerçeği bildikleri halde; Sözde Bülent Arınç suikasti kurgulamasıyla, o günlerde bu ülkenin en mahrem köşesine, kozmik odaya kadar sızıp giren teröristleri çılgınca alkışlayıp kahraman ilan eden de bu yalaka takımıydı değerli okuyucular.
Yine aynı süreçte, CIA’in kapıkulu bir teröristin kendi televizyon ekranlarında belki de her gün, her sabah ve her akşam yayınlanan bir videosunda” Gerekirse savcı satın alacaksınız, hakim satın alacaksınız” ifadeleri ayyuka çıkıyorken, Pensilvanya’daki ahlaksızı, ”muhterem hoca efendi” diye zikredenler; cahil oldukları için değil, o günkü şartlarda şahsi menfaatlerini kollamak için gaflet ve ihanet içinde olmuşlardır.
Ve son bir örnek olması itibariyle TRT’yi yönetenlerin de kulağını çınlatalım değerli okuyucular. Yakın geçmişte Papaz Brunson üzerinden ABD ile aramızda doğan gerginlik sürecinde, TRT’ nin sözde protesto maksadıyla uyguladığı yaptırım, yalakalığın tepeden tırnağa yağa bulanmış ve tavan yapmış halidir. Zira TRT ekranlarında yarım asırdır süregelmiş,(tüm gösterim telif hakları ödenmişken) Pazar Sabahları yayınlanan western kuşağını kaldıran o kafalar, bu yolla ABD’ ye karşı zerre kadar etkin olmayacaklarını çok iyi bilmektedirler. Oradaki asıl sebep protesto ettiğini sanmak cehaleti değil, o günlerde ABD başkanı ile atışmakta olan iktidar ve güç sahiplerine, ”bakın sizin yanınızda olduğumuzu göstermek için, yarım asırlık klasik yayını kaldırdık” yalakalığıdır.

Sonuç itibariyle bunların;
asla demezler de, güç ve iktidarı elinde bulunduranlar ” kıblenin yönünü değiştirdik, bundan sonra namazınızı kuzeye dönüp kılacaksınız” diyecek olsa; cahil oldukları için değil ama, aynı zamanda tavan yapmış bir ahlaksızlık ölçüsünde yalaka oldukları için, kuzeye dönerek namaz kılacakları muhakkaktır.

Exit mobile version