site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Büyükşehir Meclisi’nde ‘samimiyet’ tartışması: İnanmazsanız geçmiş olsun!

İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı ikinci olağan meclis toplantısı Başkan Tunç Soyer’in idaresinde gerçekleştirildi.

Büyükşehir Meclisi’nde ‘samimiyet’ tartışması: İnanmazsanız geçmiş olsun!
16.07.2020
A+
A-

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olağan meclis toplantısında AK Parti cephesinden Başkan Tunç Soyer’e yapılan eleştirilere “Biz geçmiş yıllarda kötü yönetildiğimiz için birçok ülkenin gerisinde kalmışız. Bunun temelinde ötekileştirme ve karşı tarafı kötüleme var. Biz bir birimizi kucaklamak, samimiyetine inanmak zorundayız. İzmir gibi bir kenti yönetmekle görevlendirilenler, seçilenler bunu yaparsa biz nasıl çalışacağız. Ben sizin de belediye başkanınızım. Samimiyetle sizi dinliyorum. Siz benim samimiyetimize inanmazsanız geçmiş olsun” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı ikinci olağan meclis toplantısı Başkan Tunç Soyer’in idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü 2019 mali yılı kesin hesap ile taşınır mal kesin hesabı AK Parti ve MHP’li üyelerin “ret oyuna” karşılık oy çokluğu ile kabul edildi.

Büyükşehir Meclisi’nde “samimiyet” tartışması damga vurdu. Mecliste ayrıca Soyer’in 1,5 yıllık dönemde yaptığı icraatlar, Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Köy-Koop ve diğer kooperatiflerden yaptığı alımlar vardı.

CHP’Lİ KÖKKILINÇ: İLKELERİMİZ VAR
Siyasi parti gruplarının değerlendirmeler yaptığı meclis toplantısında CHP adına Grup Sözcüsü Av. Nilay Kökkılınç, konuştu. Kökkılınç, koronavirüs salgını nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin büyük bir gayret gösterdiğini söyledi. Büyükşehir’in “kriz belediyeciliği” örneğini sergilediğini belirten Kökkılınç, “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak eşit ve çağdaş hizmet anlayışı ile hareket ediyoruz. Kamu yararı, şeffaf olmak, katılımcılık, memnuniyet, hukuka ve etik değerlere sahip olmak, erişilebilirlik, kaynakları etkili kullanmak, güler yüzlülük, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, engelli ve çocuklara duyarlı olmak temel ilkelerimizdendir” dedi.

Kökkılınç, ulaşımda ve sosyal hizmetlerde, fen işlerinde ve yapı hizmetlerinde, tarım ve hayvancılıkta, sosyal-spor ve kültürel işlerde, tarih ve sanatsal alanlarda, çevre yatırımlarında yapılanları özetledi. Kökkılınç ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hiç sigorta ve vergi borcunun bulunmadığının da altını çizdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Raşit Dirim de ESHOT’un faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Dirim, kurumun İzmir ulaşımı açısından önemli bir misyonu olduğunu söylerken başarılı çalışmaları nedeniyle teşekkür ettiklerini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu emekleri nedeniyle belediye çalışanlarına teşekkür etti. Öte yandan İZSU Genel Müdür Yardımcısı Filiz Yıldız 2019 yılı faaliyet raporu hakkında bilgi verdi.

AK PARTİLİ HIZAL: SOYER SINIFTA KALMIŞTIR
Büyükşehir faaliyet raporuna ilişkin olarak söz alan AK Parti Büyükşehir Meclis Grup Başkanvekili Özgür Hızal, 15 Temmuz darbe girişimi ile Van’da ve Siirt’te hayatını kaybeden şehitleri anarak sözüne başladı. Geçen yıl yapılan faaliyet raporuna değinen Hızal, Başkan Soyer’in 1,5 yıllık performansını değerlendirdi. Hızal, Başkan Soyer’in vaatleri ile faaliyet raporlarında yapılan icraatlarını tek tek karşılaştırarak eleştirilerde bulundu.

Soyer’in 1,5 yıllık performansı ile sınıfta kaldığını belirten Hızal, “hedefleri siz koydunuz sonuçlar ortada. Bu hedeflerle ilgili yaptıklarınızı, faaliyetlerinizi bizlere verdiniz. Aslında notu kendi kendinize verdiniz. Maalesef bu notlarla Başkan Soyer sınıfı geçemedi. Sağına, soluna baktık. Altından üstünden baktık. Kanaat notu bile kurtarmadı” dedi.

SOYER İCRAATLARI İLE DEĞİL SÖYLEMLERİ İLE GÜNDEM OLDU
Soyer’in icraatleri ile değil farklı gündemlerle gündem olduğunu söyleyen Hızal “Bir belediyede hele hele bu kişi yeni seçilmiş bir başkansa ve vaatleri varsa çizmeleri giyer sokağa çıkar. Farklı biçimlerde de olsa mutlaka alanda olur. Faaliyetleri harekete geçirir. Hem kendini hem kurumu hem şehrini ülke gündemine taşır. Ama Sayın Soyer bu yöntemi benimseyerek değil başka şekillerde gündeme geldi. Bir gün Kıbrıs’taki durum üzerine yorumu yaptı. Sonrasında “ben bunu çok önce söyledim” dedi. Bir gün üstü açık bir araçla daha önce gitmediği ve bilmediği bir sokaktan geçerken nerede olduğunu çevresindekilere sordu. Gündem oldu. Çav Bella’sıyla ve danslarıyla gündem oldu. İzmir Bayrağı ve parası dedi. Gündem oldu. Artık gerçekten İzmir’in sorunları ve sorunların ortadan kaldırılması ile gündem olmasını istiyoruz. Umarım önümüzdeki dönemlerde samimi eleştirilerimizi sizlerde kabul edersiniz ve yöntemlerinizi değiştirirsiniz” dedi.

SAMİMİ VAATLER OLSAYDI BİR TAKIM ADIMLAR GÖRÜRDÜK
Vaatler göz önünde alındığında tamamının gerçekleştirilmesinin hayal olduğunu kabul ettiklerini söyleyen Hızal, “Sayın Soyer bir samimiyet testinden geçiyor. Samimi vaatler olsaydı bir takım adımların atıldığını görürdük. Maalesef göremedik. ‘Yaptıklarımızı yapacaklarımızın teminatıdır’ diye bir söz var. Fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi icraatları için ‘yapmadıklarımız yapamayacaklarımızın teminatıdır’ durumu var. Örneğin raporda belediye tesislerinin yapımı ve güçlendirilmesi başlığı açılmış. Vaatlerin arasında bulunan öğrenci yurdu, soğuk hava depoları, sosyal yaşam kampüslerinden bir iz yok. Ama bir şey yapılmış burada. Alsancak Katlı Otoparkı’nda bakım onarım çalışması yapılmış. Ön cephesine fotoğraflar konulmuş. Aynı çalışma ve fotoğraf 2018 faaliyet raporunda da var. Geçen yıl da bu eleştirileri yaptığımızda Sayın Başkan bizi eleştirmiş. ‘İzmirlinin aklıyla alay etmeyin’ demiş. İzmirli’nin aklıyla alay edildiğinin göstergesi bu fotoğraflar” dedi.

‘ETLER NEDEN İZMİR’DEN DEĞİL ARDAHAN’DAN ALINDI’
Faaliyet raporundaki icraatları tek tek eleştiren Hızal, “Atık Yönetimi Daire Başkanlığı 197 milyonluk bütçe kullandı. Bu sürede bir tesis açıldı. Harmandalı’da Biyogaz tesisi açıldı. Ancak teknolojisi 20 yıl önceki teknoloji. Bütün bunlara rağmen güzel… Bu tesisi açılmış olması kaldı ki büyük bölümü tesisin önceki yönetimde yapıldı. Size sadece kurdela kesmek nasip oldu. Buna rağmen çöp sorunu kalkmadı. Çeşme’de Seferihisar’da, Bergama’da, Kınık’ta çöp sorunu var mı? Harmandalı’da hala düzensizlik var. Bir de bunun üzerine merkez ilçelerde ilçe belediyenin çöp toplama zaafları da eklenince sorun büyüyor. Tarım ve hayvancılığa fazlasıyla destek verdiğini iddia eden yönetim var. Mezbaha yapılmış mı? Hayır. Çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma için ne yapışmış? Koca bir hiç… Karabağlar, Bayraklı, Çiğli, Gaziemir dahil olmak üzere 7 alanda kentsel dönüşüm yetkisi verilmiş. 10 yıllık sürede dönüştürülmesi beklenen 30 bin, bugüne kadar yapılan ticari alanlar birlikte yaklaşık 1000… 1 yılda değişen bir şey var mı? Hayır. Kentsel dönüşüm yapılamıyor. Planlama yapılamıyor. 100 binlik planlar yapılmamış. Merkez ilçelerin çoğunda 5000’lik planlar yok. Alt ve üst ölçek planlarda uyumsuzluk var. Yani İzmir genel olarak plansız. Kentsel Dönüşüm Daire başkanlığı kuruldu. Ancak daire başkanlığının bulunduğu binanın ciddi sorunu var. Bunu çözün. Çiğli Tramvayı’na, Buca Metrosu’na hükümet nezdinde gerekli onaylar geldi. ‘Hükümet bizi engelliyor’ mazeretiniz kalmadı… ‘Buca Metrosu’nu 5 yılın sonunda hep birlikte kullanacağız’ dediniz. Biz de heyecanlandık. Dönemin 1,5 yılı geçti, 3,5 yıl kaldı. Kazma vurulmadı. Umarız hayata geçer. İzinler konusunda elimizden geldiğinde destek verdik. Aynı desteği vermeye hazırız. Bisiklet yolu elbette ki yapılmalı. Bir şehirde trafik problemi had safhada iken o şehrin trafiğinin en önemli sorunun olduğu yere bisiklet yolu yapmak akıl işi değil. Bir şehirde trafiği ortadan kaldırmak için bir şeridi arttırmak bazı yerlerde desenli boya yapmak sorunu çözmez. Büyükşehir’in övünerek ortaya koyduğu opera binası… Opera binası daha henüz 5’te 1’i yapılamadı. Buradan soruyorum: Opera binası ne zaman biter? Sayın başkan konutunda dijital kütüphane kuruldu. Hiç giden var mı? Bilmiyorum. Ama genç arkadaşlar gitti 20-25 tabletin olduğu bir kütüphanecik. Kendi konutu ile alakalı eleştirileri bertaraf etmek adına gençleri ve kütüphaneciliği alet etmesini kabul etmiyoruz. Bunu samimi bir şekilde yapsın. Soyer’in en çok övündüğü tarım ve hayvancılık meselesinde ise sürecin kooperatiflerle geliştirilmesi ama bir kooperatif üzerinden geliştirilmesi üzerinden kurulmuş bir anlayış var. Ramazan’da sayın başkanın günlüklerinde vatandaşlara dağıtılan kavurmalardan bahsedildi. İzmir’de hayvancılığın merkezi olan birçok yer var. Büyükşehir kavurma için etleri Ardahan’dan alındı. Gerekçesini bilmiyorum. Hani İzmir’de tarım ve hayvancılığa destek veriyordunuz?” dedi.

“HAYALLER PARİS, GERÇEKLER PERU”
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını “hayaller Paris, Viyana gerçekler ise Peru, Şam ya da Tahran” sözleriyle nitelendirdi.

Büyükşehir’in uzun yıllardır yürüttüğü 0-5 yaş arası çocuklara süt teminini kapsayan “Süt Kuzusu” projesinin uygulanmasını da eleştiren Boztepe, “Tire Süt Kooperatifi’nden süt alınarak başlanan 2012 yılından beri yürüyen süt kuzusu projemiz var. Sayın Aziz Kocaoğlu döneminde bu iş başladı. Şu anda da devam ediyor. Daha sonra Köy-Koop’tan süt alımına başlandı” dedi.

“SÜTLER ÜRETİCİDEN DEĞİL SANAYİCİDEN ALINIYOR”
İki kooperatifin farklı yerlerde paketlediği fakat aynı görsele sahip süt kutularını da gösteren Boztepe, “Tire Süt’ün kutuları Pınar Tesisleri’nde paketlenirken Köy-Koop’un belediyeye verdiği sütler Balıkesir’de paketleniyor. Bu şirket şu anda ticari olarak iflasını istemiş bir şirkettir. Köy-Koop’un başında kim var? Sayın belediye başkanımızın eşi Neptün hanım var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eş başkanı gibi çalışan bir kişi var. Neptün hanımın başında olduğu yer kooperatif olduğu için ihalesiz alınabiliyor. Ama bu sütler üreticiden değil sanayiciden alınıyor. Süt belediyemize 4 lira 21 kuruşa mal oluyor. Buna ulaşım, araç, personel ve yakıt gibi maliyetleri eklediğinizde 4 lira 91 kuruşa mal oluyor. Tire Süt, dağıtımı kendi olanaklarıyla yaparken Köy-Koop, belediyenin imkanlarını kullanıyor. Arada 11 milyon gibi bir rakam var. Sayın başkan süt kuzusu projesinin sütlerini lütfen üreticilerden alalım. Bergama’dan gelen sütlerin kesildiğini, paketlenmediğini ve sonrasında da Balıkesir’den süt alındığını biliyoruz” diye konuştu.

Boztepe ayrıca, “Buca’da Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Halk Et’ Projesi açıldı. Biz niye Ödemiş’ten Bayındır’dan et almıyoruz. Bunu niye yapıyoruz anlamıyorum. Ayrıca Kültürpark yenileme projesinin ne olduğunu bilmiyoruz. Orada ‘yenileme’ dedik ama Pazar açtık. Bu toplantıda herkesin başından sinek geçiyor. Demek ki sorun var. Kültürpark gibi korunacak alanda pazaryeri açmak akıl karı mıdır? Tıpkı Pagos’ta yaptığınızı burada yaptınız. Biz Karakılçık buğdayı meselesini konuştuk. Üretilenden çok reklama para gitti. Siz Seferihisar’da mandıracılık, çoban yetiştirme gibi işleri de yaptınız ama hiçbir işi bitiremediniz. Yarım bıraktınız. Onlarca yer satmanıza rağmen bunu yapamadınız” ifadelerini kullandı.

SOYER: SAMİMİYETİN İLK ŞART OLDUĞUNU SÖYLEDİM
Başkan Soyer, “Arkadaşlar hep bir samimiyet testinden bahsettiler. Siyasetçilerin performans üzerinden değerlendirme yapmak lazım. Performans üzerinden yapmazsanız olmaz. Bu memlekette hiç kimse başkasının milliyetçiliğini, yurt severliğini, dini inançlarını sorgulayamaz. Ortak paydalarınız kaybolur. Bunu ancak hırsızlık ve vatan hainliği bozar. Birbirimizin samimiyetini sorgulamanın anlamı yok. Aynı şey karşı taraf için de düşünülür. Bu doğru değil. Türkiye’nin çektiği ne varsa buradan geliyor. Biz geçmiş yıllarda kötü yönetildiğimiz için birçok ülkenin gerisinde kalmışız. Bunun temelinde ötekileştirme ve karşı tarafı kötüleme var. Biz bir birimizi kucaklamak, samimiyetine inanmak zorundayız. İzmir gibi bir kenti yönetmekle görevlendirilenler, seçilenler bunu yaparsa biz nasıl çalışacağız. Ben sizin de belediye başkanınızım. Samimiyetle sizi dinliyorum. Siz benim samimiyetimize inanmazsanız geçmiş olsun. Biz, birbirimize güveneceğiz, seveceğiz, sayacağız. Samimiyetin ilk şart olduğunu söyledim. Birbirimize yalan söylemeyeceğiz” dedi.

“SAMİMİYETİ SORGULAMAYA BAŞLADIĞINIZ ANDA KAPILARI KAPATIYORSUNUZ”
AK Partili Hüsnü Boztepe’ye yanıt veren Soyer, “Hüsnü Bey konuşurken ‘sanayiciden süt alıyorsunuz’ diyor. Doğru değil. Ben bunu bildiğini biliyorum ama niye böyle söylüyor? Hiç kimse başkasının bu memleketini nasıl ve ne kadar sevdiğini siz ölçemez. Bu içeride (kalp) bir duygudur. Ayrışırsak az üretiriz. Birbirimize vereceğimiz katkıdan uzaklaşırız. Bu görevler bir nöbettir. Şurada 3,5 yıl kaldı. Önce samimiyetimize inanacağız. Bunu sorgulamaya başladığınız anda kapıları kapatıyorsunuz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Arkadaşlar hep bir samimiyet testinden bahsettiler. Siyasetçilerin performans üzerinden değerlendirme yapmak lazım. Performans üzerinden yapmazsanız olmaz. Bu memlekette hiç kimse başkasının milliyetçiliğini, yurt severliğini, dini inançlarını sorgulayamaz. Ortak paydalarınız kaybolur. Bunu ancak hırsızlık ve vatan hainliği bozar. Birbirimizin samimiyetini sorgulamanın anlamı yok. Aynı şey karşı taraf için de düşünülür. Bu doğru değil. Türkiye’nin çektiği ne varsa buradan geliyor.

Biz geçmiş yıllarda kötü yönetildiğimiz için birçok ülkenin gerisinde kalmışız. Bunun temelinde ötekileştirme ve karşı tarafı kötüleme var. Biz bir birimizi kucaklamak, samimiyetine inanmak zorundayız. İzmir gibi bir kenti yönetmekle görevlendirilenler, seçilenler bunu yaparsa biz nasıl çalışacağız. Ben sizin de belediye başkanınızım. Samimiyetle sizi dinliyorum. Siz benim samimiyetimize inanmazsanız geçmiş olsun. Biz, birbirimize güveneceğiz, seveceğiz, sayacağız. Samimiyetin ilk şart olduğunu söyledim. Birbirimize yalan söylemeyeceğiz.

Başkan Soyer, eleştirilere tek tek yanıt verdi. Soyer, vaatlerin yerine getirildiğini anlatırken eleştirileri kabul etmediğini söyledi. Soyer, katı atık ve bertaraf tesisi projesini kentin geneline yayacaklarını anlattı. Soyer, “Elimizde 16 çöp transfer istasyonu var. Üç adet daha yapacağız. Çöp konusunda tüm çöpler Harmandalı’na gidiyor. Biz bu meseleyi önemsiyoruz” diye konuştu.

Soyer’in açıklamasının satır başları şu şekilde:

“Ocak ayında Dünya Bankası’yla yaptığımız görüşmede kentsel dönüşüm için finans kaynağı alacağız. Kentsel dönüşüm dairesinin bütçesi küçük gelebilir ama kredi olanaklarını araştırıyoruz. İzmir’in yüzde 82’sinin planları var. Kentin planlarının olmadığı eleştirisi doğru değildir.

Ulaşım meselesi sürekli konuşuluyor. Dünya’nın neresinde yok ki trafik sıkışıklığı? Ankara’da, İstanbul’da, Kayseri’de yok mu? Pandemi nedeniyle şu manzara çıktı. Günde (Mart Ayı’nda) İzmir’de 1 milyon 950 bin kişi toplu ulaşımı kullanırken şu anda 900 bin kişi biniyor. İnsanlar toplu ulaşım kullanmıyor. Özel aracını kullanınca trafik sıkışıklığı oluyor. Pandemi, bulaş ve salgın nedeniyle toplu ulaşımı vatandaş riskli görüyor. Biz bu yüzden bisikleti ve yaya ulaşımını özendiriyoruz.

Feribot, deniz taksi konusunda çalışmalarımız var. Ay sonunda Alsancak’tan Midilli Adası’na feribot koyarak deneyeceğiz.

Otobüs konusunda yatırımlarımız sürüyor. Yeni otobüsler alıyoruz. Elektrikli otobüsler konusunda arayışlarımız sürüyor. Çin, Tayland gibi ülkelerle görüşüyoruz.

Raylı sistemlerle ilgili gayretimiz devam ediyor. Pandemi sürecine rağmen Narlıdere Metrosu’nu sürdürüyoruz. Vaat edilen tarihte Narlıdere metrosu açılacak. İzmir’e çok yakışacak.

Buca Metrosu’yla ilgili uluslararası ihale sürecinin hazırlıkları tamamlandı. Buca Tüneli ve viyadük ihalesini yapan firmalarla fesih tarihleri bellidir. İkmal ihalelerini yaparak yolumuza devam edeceğiz. Biz projeyi 2023 yılbaşında açmayı planlıyoruz.

Muhalif siyasi partinin belediyelerine yatırım yapmadığımız eleştirileri vardı. Bayındır’da otopark kamulaştırmasıyla ilgili mutabakat sağladık. Bergama’nın da talebini yürütüyoruz. Ama Kınık, Kiraz ve Aliağa’dan talep gelmeyince yapamayız. Ortak proje talebinin gelmesi lazım.

Toplum sağlığı daire başkanlığını kurarak pandemi döneminde ne kadar iyi şey yaptığımızı gördük. Eşrefpaşa Belediye Hastanesi de 70 milyonluk bütçesiyle tek belediye hastanesidir. Önemli misyon üstlenmektedir.

Köy-Koop bir kooperatif değil birliktir. Biz bu kooperatiflerden süt alıyoruz. Tire Süt, onlardan birisidir. Tek bir kooperatif üzerinden alım yaparsanız iyilik etmezseniz. Doğrusu kendi ayaklarının üzerinde duran sistemi kurmaktır. Onu semirtip, hormonlu hale getirirseniz yanlış olur. Benim eşimin ne keçisi, ne büyük baş hayvanı yok. Belediyeye bir şey satmıyor. Burada bir geliri yok. Burada emek harcıyor. Bazı köylerde benden daha çok sanıyorlar . Siz ‘eşbaşkan gibi çalışıyor’ derseniz olmaz. Ben de sizin samimiyetinizi sorgularız. Biz, sütümüzü paketlettirmek istemiyoruz. Bir UHT süt üretim tesisi kurmak istiyoruz.

Benim oturduğum konutun adı şatodur. Burası üç oda bir salondur. Yanında çok büyük bir salon vardı. Buraya dijital kütüphane yaptık. Halen bunun dile getirilmesi yakışıksız.

Biz Türkiye’de ilk tohum takas şenliğini yapmaya başladığımızda arkadaşlarımız tohum toplamaya başladı. Ninelerin çeyiz sandıklarından tohumlar çıkmaya başladı. Bunu yeşertmek için çalıştık. Gödence’de bir amcamız bir avut buğday verdi. İlk sene saksıda yaptık. Sonra altı dönüm derken tüm ovalarda kara kılçık var. Reklamını keşke yapabilsem. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İsrail’den Amerika’dan buğday tohumu alarak sürdürülebilir ekonomi yaratamazsın.

Halkın Bakkalı projesinin bir omurgası var. Kooperatifler ve burada üretilen ürünlerin tüketim ağını, pazarlama ağını kurmanız gerekiyor. Biz İtalyanlara dökme zeytinyağı satıp ambalajlı geri alıyoruz. Başka bir tarım mümkündür.

Hükümetin her konuda bir destek olduğu ifade ediliyor ama bu doğru değil. Elektrik fabrikasının ihalesine girdik. 35 milyon TL ile ihale bizde kaldı. Vermiyorlar. Niye vermiyorlar? Sayın cumhurbaşkanımıza, bakanımıza arz ettik ama olmuyor. İzmir’in sembolik merkezi çöküyor. Restore edip gençlik merkezi yapacağız. Üzerine devletin para vermesini beklerdik. Bana birisi bunu izah etsin. Diyorlar ki ‘kamu kurumusunuz’… Geçiniz efendim, geçiniz. Hükümetin İzmir’de metro projelerinde bir metre rayı yok.

Hayaller Tahran, Şam falan değil. Hayaller İzmir’dir…

Bugün güzel bir haberi vereyim; Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin notunun A-A-A olarak devam ettiğini açıkladı. Bu bizim için çok iyi bir gelişmedir.

Cumhuriyet’e, Mustafa Kemal’in emanetine en çok sahip çıkan kent İzmir’dir.

Daha güzel bir kent insanların dayanışması, çalışması ve samimiyetiyle kurulur”

KÖKKILINÇ’TAN YANIT: İZMİR’DEN DE ALIM YAPIYORUZ
AK Partili Boztepe ve Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP’li Kökkılınç, “Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’den herhangi bir kooperatif ile pekala çalışabilir. Ardahan’dan neden kavurna alımı yapıldığı sorulmuş. Ardahan’da kimsenin yakınlık ilişkisi yoktur. Büyükşehir olarak Polatlı, Hopa, İnegöl gibi kooperatiflerden alımlar yapıyoruz. İzmir İl Damızlık, Koyun ve Keçi Birliliği’nden de alımlar yapıyoruz. Eleştiriler haksızdır. Hüsnü Bey, Tire Süt’ten bahsetti. Tire Süt, İzmir Köy-Koop çatısı altında bir kooperatiftir. Aziz Bey döneminde Tire Süt’ten alım yapılmaktaydı. İzmir Köy-Koop’un altında çalışan Tire Süt’ten yapılan alımlar konuşulmuyor ama Sayın Soyer’in diğer kooperatiflerden alım yapması gündem yapılıyor. Burada yapılan eleştirilerde bir amaç güdüldüğünü düşünüyorum. Yakışık almıyor. Eleştirileri son derece haksız buluyorum. Neptün Hanım, İzmir Köy-Koop’ta huzur hakkı almadan çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca Tire Süt ile anlaşma imzalandı. Metropolün büyük bölümünde Tire Süt dağıtımı yapmakta… Diğer yerlerde başka kooperatifler dağıtımı üstlendi. Dağıtımdaki sorunlar dile getirildi. Ticaret Bakanlığı incelemesinde yanlış tespit edilmedi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu pandemi öncesi ve sonrası çok çalıştı. İzmir Yıldızı projesi ile ilgi kadına şiddete karşı şiddetin çalışmasına ilişkin bir durum var. Pandemi süreci ve Ceza İnfaz Yasası ile cezaevlerinden tahliyeler ile birlikte sorunlar ortaya çıktı. Çalışmanın ve emek sarf etmenin eleştirilmesine şaşırdım. İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve pek çok sivil toplum örgütü ile pek çok çalışma yaptık ve sorunlara müdahale ettik. Komisyonu küçümsemeyin. Opera binası sürekli gündemde… İhale sürecinin ardından kurdaki şok yükseliş ile hükümet tarafından çıkarılan KHK ile şirketlerin ihalelerden çekilme hakkı tanındı. İlgili firmanın süreci ortağına devretti. Yani aksamalar yaşandı. Ekim 2022’de opera binası bitecekti, pandemi sebebiyle Şubat 2023’e uzadı” dedi.

MHP: İZMİR’İN SORUNLARI ÇOK
MHP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Selahattin Şahin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin salgın hastalık (kovid 19) sürecinde yaptığı çalışmalar nedeniyle çalışanlara teşekkür etti. Şahin, “Bir buçuk yılı aşkın süre oldu. İzmir’in sorunları çok. Trafik, altyapı, kentsel dönüşüm, kanalizasyon gibi sorunlar var. Projelerin teknik adamlarla birlikte öncelik verilerek hayata geçirilmesi gerekiyor. Neticede biz de İzmir’de yaşıyoruz ve manzarayı görüyoruz. Depremle ilgili komisyon kuruldu ama master planı yok” dedi. Şahin vaat edilen projelerin gerçekleşmesini umduklarını söyledi.

İYİ PARTİ: ÖNEMLİ OLAN KASITIN OLMAMASI
İYİ Parti adına adına konuşan Kemal Sevinç, “İş yapılan yerde hata, eksik olur. Önemli olan kasıt ve kusur olmamasıdır. Büyükşehir, gücünün yettiği oranda çalışıyor. Koronavirüs sürecinde çalışmalar kesintiye uğrasa da görevlerini yerine getirmiştir” diye konuştu.

GÜCÜN SAHİBİ HALKTIR
Toplantıda Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu siyasi parti grup temsilcilerinin ardından meclis üyelerine söz verdi. CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın, “Siyaset dediğimiz şey tercihler yapma ve yerine getirmektir. İdeoloji kurumların, kişilerin tercihlerine yön veren ülküler bütünüdür. Seçmek, diğerlerinden vazgeçmektir. Biz kimseyi ötekileştirmeyiz. Tarihe, geleceğe, çocuklarımıza, kadınlarımıza değer veririz. Kullandığımız gücün de paranın da asıl sahibi halktır. Her şeyi halkın gözü önünde yaparız. İzmir ve İzmir Büyükşehir Belediyesi başka bir adada yaşamıyor. Türkiye’deki sıkıntılardan ekonomik durumlarda etkileniyor” dedi.

ÇALIŞKAN’A SÜREYİ AŞMA UYARISI!
Toplantıda AK Parti Meclis Üyesi Erhan Çalışkan konuşmasında kendisine ayrılan 10 dakikalık süreyi aşınca uyarıldı. Meclis Başkanvekili Özuslu, “Size ayrılan zamanı değerlendirin. Polemik istemiyorum. Karşılıklı konuşmak istemiyorum. Meclis gruplarında sürelerin kullanımı için kararlar alındı. Buna uyun. Tartışmayın ve sürenizi tamamlayın. Beni rahatsız eden bir şey yok. Beni rahatsız eden sizin tavırlarınız” dedi. Çalışkan ise, “Ben sıradan bir meclis üyesi değilim. Kendi grubumdaki meclis üyesi arkadaşlarım konuşmalarında kullanacakları sürelerden feragat edeceklerdir” dedi. Çalışkan’ın sözleri üzerine AK Parti sıralarından Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, ”Ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum” diye bağırdı.

Özuslu, Çalışkan’ın tüm uyarılara rağmen kürsüde mikrofonu bırakmaması üzerine, “Bu yapılan meclis iradesine ipotek koymaktır. Net olarak kendisini kınıyorum. Biz size saygımızdan dolayı izin verdik. Ama sabrın zorlanması diye bir şey yok. Yapılan meclise saygısızlıktır. Çıkıp burada ‘dışarıda, medyada mı konuşayım’ diyor ama her gün basında konuşuyor. Denetim komisyonunda yazdığı şerh raporu okundu. Ben de bu yaptığı saygısızlığı kabul etmiyorum ve kınıyorum” diye konuştu.

BASIN YAZMASIN!
Konuşmasına, “aile içi konuşacağım, basın yazmasın, yazacaksa da şimdi değil cebine koysun, sonra baksın” diyerek başlayan MHP Aliağa Meclis Üyesi Hakan Şimşek, “Biz sayın başkanın operatörlüğünde beş yıllık bir yolculuğa çıktık. Mola olarak ifade edebileceğimiz ilk zaman dilimini değerlendirdiğimde umduğumuz gibi olmadı. Burada, ‘sanal market yapıp pazar arabalarını sokaklara dolaştırdık, maskematik kurduk, fırsata çevirdik asfalt döktük’ diye daha önce burada sayın genel sekreterin açıklamaları oldu. Bana ‘çıkıp eleştirip gidiyorsun’ diyebilirsiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de yaptı ama Aliağa’da da önemli işler yapıldı. Biz kimseye ‘büyükşehir işiydi, yapamayız’ diyemeyiz. Biz de belediye yönetiyoruz” dedi.

MECLİSE KENTSEL DÖNÜŞÜM TEŞEKKÜRÜ
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur söz alarak kürsüden kentsel dönüşüm alanına onay verdikleri için meclis üyelerine teşekkür etti. Gültepe planları olarak bilinen bölgenin ilçenin önünü açacağını anlatan Batur, “Bu konuyu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e ilk olarak açtığımda ve talebi ilettiğimde süratle bitirilmesini istedi. Gerekli hassasiyeti gösterdi. Titiz davranışından, kentin önünü açacak tavrından dolayı başkanımıza 14 mahalle halkı adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Batur, “Bütün dünya Mart ayından bu yana şok yaşıyor. Pandemi sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm bürokrasisiyle, sosyal yardımlarıyla sahadaydı. Biz belediye başkanımızla büyük bir uyum içinde çalıştık. Daha 3,5 yıl var. Tolerans göstermek lazım. Belediye başkanları kentte ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.

AK Parti Meclis Üyesi Hakan Yıldız da konuşmasında rakamlar üzerinden değerlendirme yaparken belediyenin borçlanmasının her geçen gün arttığını söyledi. Yıldız, “Eleştirilerimizi yaparken dersimizi çalışıyoruz. Biz AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri olarak nasıl katkı koyarız diye düşünüyoruz. Merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin iş birliğini önemsiyoruz. Hangi partinin rozeti taşıdığımızın bir önemi yok. Vatandaş bizi meclis üyesi olarak görüyor” dedi.

AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran da, engellilerle ilgili düzenlemelerin ve projelerin yeterli olmadığını söyledi.
EGEDESONSÖZ

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.