Türkiye de her 4 saatte 1 kadın tecavüze uğruyor. Tecavüze uğrayanların % 50’si 18 yaş altında ve bunlardan % 10’u erkek çocuk gerisi ise kız çocuktur. Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor. Daha çok 7–9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor. 5–10 yaş arası çocukların % 55’i ensest mağdurudur. 10–16 yaş arası çocukların % 40’ı ensest mağdurudur. Cinsel saldırganların % 75’i tanıdık biridir. Ensest olaylarında faillerin % 50’si öz baba, sırasıyla da amcalar, enişteler, ağabeyler, dedeler ve dayılardır.
Ve Başbakan diyor ki kızlı erkekli öğrenci evlerine izin vermeyeceğiz gerekirse yasal düzenleme yapacağız, valilerin insiyatifi varsa şu anda kullansın. Neden? Çünkü ahlak yapımıza ters. Pekala yukarıda verilen istatistikler, milyonlarca kadının, çocuğun tecavüz mağduru olması, çocuk yaştaki kızların babası hatta dedesi yaşındaki adamlarla evlendirilmesi, çocuk cezaevlerinde, kimsesiz çocuklar yurtlarında yaşanan korkunç tecavüzler bizim ahlaki değerlerimize ters değil mi? Devlet güvencesine alınması gereken bu kadar vahim konu varken; üniversite öğrencilerine evlenin borcunuzu silelim, kredi verelim diyen, öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalmayın müdahale ederiz diyen (ki hangi suçlama ile müdahale edileceği henüz anlaşılabilmiş değildir), çocuk sayınızı, etek boyunuzu biz düzenleriz diyen bir AKP hükümeti var ve ısrarla kişilerin özel alanlarına, kapalı kapılar ardına müdahale ediyor; oysa alenen yaşanan o kadar çok ahlaksızlık var ki görmezden gelinen.
Üniversite öğrencilerinin evlerine karışmadan önce ; Üniveriste öğrencilerinin sadece %10 unun devlet yurtlarından faydalanabildiği gerçeğini de açıklamanız gerekir. Devletin öğrenci evinin içinde olanlarla meşgul olmaktan önce öğrencilere eşit şartlarda barınma imkanı sağlaması gerekmektedir. Sosyal devlet anlayışı önce bunu gerektirir. Yurttan yararlanamayan öğrenciler Başbakanın açıklamasından sonra ev sahipleri de evini kiraya vermezse -ki yaşanacaktır bu tablo- barınma ihtiyacını nasıl karşılayacak, ailesinden uzakta okuyan gençler eğitimine nasıl devam edecek. Bu gençler cemaat yurtlarında kalmaya mı mecbur bırakılacak. Öğrenci bütçesini aşan rakamlar olan aylık 500 ila 1000 Tl arasında kira ödeyerek, fiziki şartları zorlayarak aynı evde kalmak zorunda olan öğrencilerin yeterince ciddi boyutlarda beslenme, barınma, okul harçlarının yüksekliği problemleri varken icra makamı olan hükümetin bunların hiçbirini görmeyip sürekli olarak kadın erkek ilişkilerini düzenlemeye çalışması sapkınlık değildir de nedir? Fahiş harçlar nedeniyle üniversite okuyamayan gençlerin olması vicdanınızı sızlatmıyor mu? Mahallelerde cadı avı başlatarak, üniversite öğrencilerini sürekli ahlaksızlıkla suçlayıp toplum algısında nefret uyandırmakla sorun çözmekten çok sorun yaratan bir hükümetle, sürekli olarak Anayasal Haklarımızı ihlal eden bir hükümetle karşı karşıyayız.
AKP hükümetinin politikaları ile giderek büyüyen bir işsizlik sorunu ve İşsizlik nedeni ile intihar eden bunalıma giren gençler varken, her dört gençten biri işsizken hükümetin rahatsız olduğu konunun kızlı erkekli aynı evde kalınması olmasının mantıken, vicdanen ve siyaseten yeri yoktur.
Gençleri sürekli olarak erken evlenmeye, çok çocuk doğurmaya teşvik eden AKP Hükümeti ülkede bu kadar işsizlik sorunu varken o evin geçimini, çocukların bakımını seçim zamanı makarna kömür dağıtarak mı çözmeyi düşünmektedir acaba.
AKP politikaları sonucunda Gençlerin ve tüm ülkenin ciddi özgürlük problemleri var. Eylem yaptığı için devlet eliyle öldürülen gençler var bu ülkede, Pararsız eğitim istediği için hapiste olan gençler var bu ülkede, zorla evlendirilen çocuklar var bu ülkede. Ve Başbakan yine diyor ki gençler bize emanet. Hatırlatmak isteriz bu gençler de bizim gençlerimiz.
Ve bütün bunlar da bizim ahlakımıza ters.
AKP çatısı altında siyaset yapanlar dahil herkesin kişisel çıkarlarını bir kenara bırakıp AKP zihniyetinin ülkemizi getirmeye sürüklemeye çalıştığı karanlık günlerin …
CHP SELÇUK İLÇE ÖRGÜTÜ