Selçuk Ülkü Ocakları tarafından organize edilen İzmir Tiyatro Sahnesi’nin başarılı oyuncuları tarafından sahneye konulan tek perdelik oyun, izleyenler tarafından ayakta alkışlandı. Selçuk Efes Tiyatro Salonu hınca hınç dolarken içeride ki kişi sayısı kadar kişinin de yer bulamayarak dışarıda kalması dikkat çekti.
Selçuk’ta sergilenen oyunda, asıl adı ‘Ali Arslan’ olan Alparslan Türkeş’in çocukluk yıllarından ölümüne kadar yaşadığı çileler, inandığı davası uğruna nelerle ve nasıl mücadele ettiği anlatıldı.
Selçuk Ülkü Ocakları Başkanı Memiş Esener’in ameliyat olması sebebi ile katılamadığı programın açılış konuşmasını İlçe Başkan Yardımcısı Avukat İbrahim Soğutmaz yaptı. Soğutmaz yapmış olduğu konuşmada; Tiyatroyu izlemeye gelen misafirlere, göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür etti.
Alparslan Türkeş’in hayatı boyunca yaşamış olduğu sıkıntılardan pay çıkararak, kutlu davanın bugünlere nasıl geldiğini ve davanın önemini anlatabilmek için böyle bir program yapma gereğini duyduklarını ifade eden İbrahim Soğutmaz; “Başbuğumuzun, bu kutlu davanın bu günlere gelmesinde yaşadığı sıkıntıları siz değerli ülküdaşlarımıza anlatabilmek, çekilen sıkıntılardan pay çıkararak yolumuza hızlı ve kararlı bir şekilde devam edebilmek amacıyla böyle bir program düzenleme gereği duyduk” dedi.
Ardından Kürsüye çıkan İlçe Başkanı Levent Görür yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi; ‘‘ Karlı bir günde gözyaşları ve niyazlar eşliğinde Başbuğumuzu ebediyete uğurlamıştık. Rahmetli Türkeş Bey, bir yıldız gibi içimizden, yanımızdan kayıp gitmişti. Ama hala bir sancak gibi ufkumuzun ve yüreğimizin zirvelerinde dalgalanmakta; aziz emanetleriyle ve bizlere miras bıraktığı fikirleriyle pusulamız olmaya devam etmektedir. Merhum Türkeş Bey, devlet ve siyaset hayatında ideal, ahlak, ülkü ve erdem noksanlığını gideren, bu alanlardaki boşluğu sabırla dolduran millete mal olmuş bir değerdir. Uygun fırsat kollamaktansa, riskleri peşinen kabul ederek fırsat oluşturmanın; şans gözlemektense alın teri ve hamiyet mücadelesiyle yol çizmenin, alan oluşturmanın nasıl olabileceğini merhum Türkeş Bey’de görmemiz mümkündür. Siyasete seviye getiren üslubu, fikir mücadelesine derinlik kazandıran arzusu, aynı zamanda çağı ve insanlığı Türkçe okuma ve anlama kaygısı her zaman takdir edilmesi gereken özelliklerindendir. Kendisi yaşarken, her durumda ahlaki buhrana dikkat çekmiş, toplumu saran manevi boşluğun tehlikelerine göndermede bulunmuş; toplumsal huzurun ahlaklı ve dürüst insanlarla temelleneceğini ifade etmiştir. Darağacında bayraklaşan fidanları, yüreklerdeki ilk ve son olmayan sızımız, ilk göz ağrımız Ruhi Kılıçkıran’dan, Hasan Şimşek’e kadar şahadet şerbetini içme şerefine nail olan ülkücü şehitlerimizi bir kez daha hatırlıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet, kabirleri nur olsun’’ dedi.
Oyun sonunda izleyiciler marşlar söyleyerek salondan ayrıldılar.
