CHP Selçuk Belediye Başkan Aday Adayı İbrahim Adıgüzel, Türkiye’yi sarsan büyük yolsuzluk operasyonu ile ilgili açıklama yaptı.
Türkiye’yi sarsan büyük yolsuzluk operasyonu kapsamında siyasete artık ayakkabı kutularının da girdiğini belirten CHP Selçuk Belediye Başkan Aday Adayı İbrahim Adıgüzel, konuyu bir Japon hikâyesini anlatarak değerlendirmeye çalıştı. Japon imparator Nintoku’un hikâyesini anlatan Adıgüzel, şunları kaydetti: “4. yüzyılın sonlarına doğru tahta otura Japon imparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve uzaklara bakar. Gökyüzüne doğru yükselen duman göremeyen imparator, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç pişiremediğine karar verir. Japonya’nın 16. imparatoru olan Nintoku, bir ferman çıkararak halkın dinlenmesini ve üç yıl kendisine çalışmasını emreder. Öyle ki sarayda çalışanları da evlerine gönderir… Üç yıl sonra, kendi geçimleri için çalışan halk bolluğa kavuşur. Nintoku yeniden kuleye çıktığında, ülkenin her yerinden dumanlar yükseldiğini görür ve eşine ”artık zenginiz ” der… İmparatoriçe, üç yıl bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, bahçesinde çiçekleri solan sarayı göstererek şunu söyler: ”Sen bu halimize zenginlik mi diyorsun?” Nintoku’nun yanıtı, yüzyıllardır anlatılır Japonya’ da: ”Halkın fakirliği bizim fakirliğimizdir, Halkın zenginliği bizim zenginliğimizdir.”
SİYASİ LİTERATÜRÜMÜZE AYAKKABI KUTULARI DA GİRDİ
17 Aralık’ın kara bir leke olduğunu ve bundan utan duyulması gerektiğine vurgu yapan Adıgüzel; “Hepimiz 17 Aralık sabahı yeni dalgalarla sarsılan Türkiye ile uyandık. Siyasi literatürümüze ayakkabı kutuları da girdi. Her gün televizyon kanallarında ülkemizin zenginleştiği, dünyanın sayılı ekonomileri arasına girdiklerini söyleyenlerin bir de baktık ki çocuklarının evlerinde para kasaları hatta para kasası gibi kullandıkları ayakkabı kutuları varmış. Kamu kurumlarında, halktan aldıkları yetkiyi kullanarak görev yapanların çocuklarının evlerinde inanılmaz dolar desteleri ve ayakkabı kutularında milyon dolarların ne işi olabilir? Halk mı zenginleşti, yoksa bir avuç azınlık mı? Bu paralarda dilimize doladığımız gibi tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı yok mu? Aslında bu filmi biz geçmiş dönemde de yaşadık. Hayali ihracatlar, bankerzedeler ve İsviçre’deki gri paralar. Ama şunu unutmamalıyız. Her baskıcı iktidarın, anti demokratik cuntacı, sivil, faşist anlayışların arkasında benzer soygun düzenlerini görmeliyiz, varlığını bilmeliyiz, hatta bunu artık öğrenmeliyiz” şeklinde konuştu.
Selçuk Haber Facebook Sayfamızı Takip Ediniz ! Takip Etmek İçin Sayfayı Beğenmelisiniz! Tıklayın !
https://www.facebook.com/selcukhaber
Selçuk Haber Twitter Sayfamızı Takip Ediniz ! Takip Etmek İçin Tıklayın !
https://twitter.com/selcukhaber