2B köylüyü vuruyor
Hükümet çıkardı ya 2B yasasını yandım anam keten helva.
Yağma ki ne yağma.
Ecremisil kayıtları, tapu kayıtları elden ele dolaşıyor.
2B sayesinde yolunu bulan bulana.
2B takipçileri ayrı bir sektör halini aldı artık ülkemizde.
Ertelenen oda seçimlerinde yönetimleri ellerine geçirirlerse sakın şaşmayın.
Son olarak İzmir’in tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle ünlü Selçuk’ta patladı bomba.
Selçuk’a bağlı Barutçu Köyünde son zamanlarda köylüleri çileden çıkartacak olaylar yaşanıyor.
Adı biraz sertçe bu köyün ama bakmayın siz isminin savaşı ve kanı anımsattığına.
İçinde yüzlerce yıldır yaşayanlar emekçi, dürüst ve sakin yaradılışlı insanlar.
Tarım ve hayvancılık ile uğraşıyorlar.
Köy dünyaca ünlü Pamucak sahillerine bir koşu mesafesinde.
Köy yerleşiminin yüz metre bitişiğinde ise harika bir göl var halk arasındaki adıyla Çakal Gölü.
Gölün adı Çakal ama insanları “çakal” değil.
“Çakallar” köye dışarıdan geliyor.
Neyse biz konumuza dönelim
Köylüler çileden çıktı dedik ya gerçekten öyle.
Köylüler bir yerel haber sitesinde yer alan haberde bazı kişilerin Barutçu Köyü’nde usulsüz bir şekilde arazileri üzerine geçirdiklerini iddia ediyorlar.
Barutçu Köyünde yaşayan vatandaşlarımızı isyan ettiren olayın ortaya çıkışı ise tesadüfen oluyor.
Barutçu da yaşayan bazı köylüler mera olarak kullanılan Eski Barutçu mevkiinde ki kuş uçumu 500 metre, yerden ölçümle yaklaşık 2000 dönüm araziyi ağaçlandırmak amacıyla Selçuk Orman Şefliğine gidiyorlar.
Orman Şefliği tarafından kendilerine bu arazinin köy ile alakasının kalmadığı ve 2011 yılında M. K. isimli bir şahsa geçtiği söyleniyor.
Bu haberle şok olan köylüler soluğu köy muhtarının yanında alıyorlar.
Muhtardan da “ben buranın yazısını 07.06.2011 tarihinde askıya astım hatta köy camisinin içine de Asıp Cuma namazının sonunda da köy halkına duyurdum” cevabını alan köylülerin şaşkınlığı iyice tavan yapıyor. Muhtardan aldıkları bu cevap ile daha da şok olan köylüler “acaba bu anons yapıldı da biz mi duymadık” diye bütün köyü dolaşıp herkese soruyorlar.
Herkesten aldıkları cevap” bu olaydan haberim yok” oluyor.
Camiye beş vakit namaz için gidenler bile böyle bir anons duymamış.
Hatta camii imamı bile kesinlikle camide böyle bir ilanın olmadığı konusunda ıslak imzasını atarak yanıt veriyor.
Bunun üzerine tekrar muhtara giden köylüler muhtardan “bu işle boşuna uğraşmayın bu iş bitti” cevabını alıyorlar.
Ardından Barutçulu’lar bu olayın peşini bırakmayıp iktidar partisi ilçe başkanlığına müracaat ediyorlar.
Bir grup köylü AKP Selçuk İlçe Başkanı Sema Yeşilçimen’den bu işin düzeltilmesi için randevu talep edip konuşmaya gidiyorlar.
Ancak köylüler iktidar partisinden de umduğunu bulamıyorlar.
İktidar partisinin ilçe başkanı ‘‘ Benim işim bir tek Barutçu mu? ’’ deyip köylüleri geri gönderiyor.
İktidar partisinden de umudunu kesen Barutçu Köylüleri şimdi konuyla ilgili dışarıda çalışanlar, okuyanlarda dahil olmak üzere 213 nüfuslu köyden 88 imza toplayarak arazi tahsisinin iptali için kaymakamlığa başvurdu.
Ayrıca bu imzaları Orman Bakanlığına ve İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne de gönderdiler.
Köylüler bu kapılardan da sonuç alamazlar ise savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını dile getiriyorlar.
Konu Selçuk’ta yerel haber sitelerinde de yerini aldı.
Gazetelere yaptıkları açıklamalarda Barutçu Köyü halkı; “Bu arazinin içinde Atalarımızın mezarları ve tarihi kalemiz bulunmaktadır. Bu topraklar Osmanlı zamanında iskân kanunu çıktığında iskân yerleşim yeri olarak kabul edilmiştir. Hayvanlarımızı otlattığımız, içinde 6 adet tapulu tarla olan 80 yaşında zeytin ağaçlarının bulunduğu analarımızın, babalarımızın anılarının olduğu topraklarımızın birilerine peşkeş çekilmesini istemiyoruz. Devlet büyüklerinden bu işin düzeltilmesi için yardım bekliyoruz” diyerek ilgilileri ve kendisini bu ülkeye ve milletin efendisi olan köylüye karşı sorumlu hisseden vatandaşlarımızı göreve davet ediyorlar
