Yolsuzluk Hırsızlıktır

Bu konuyu daha önce üç-dört kez yazdım. Konu bazılarını çok rahatsız etmiş olmalı ki sözün sahibi iktidarın fetvacısı Hayrettin Karaman bugün yine ‘Yolsuzluk başka hırsızlık başkadır’ demiş. Zatı muhterem hala yanlışında ısrar ediyor. Haramı işleyene, hangi haramı işlerse işlesin haramzade denir sayın Karaman. Bu fetva benim gibi bir vatandaştan.

Mübarek diyor ki, “Onlar, yolsuzluk yapan için bu kelimeyi kullanmak amaca hizmet etmezse daha yıpratıcı olan “hırsızlık” kelimesini kullanmakta sakınca görmezler” Fetvacının bu açıklaması bir şeyi kesinleştiriyor. Demek ki yolsuzluk varmış. Bunu fetvacının kendisi de kabul ediyor. Yolsuzluk yapanlarda kabul ediyor; ancak hırsız denilmesinden hoşlanmıyorlar, çok rahatsızlar.

Alkol alan zani değildir; lakin alkol büyük bir ihtimalle insanı bu ilişkiye zorlayabilir. Gıybet edene müfteri denmez diyor. Tamam da gıybette bulunan müfteriye de, iftira edene de ortak olur.

XXX

Sayın Karaman, Dünya Bankasına ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programına göre yolsuzluğun tarifini yapmış:

“Kamu görevinin özel çıkar sağlamak için kötüye kullanılması” (Dünya Bankası),

“Kamu güç, görev ve yetkisinin rüşvet, irtikap, kayırmacılık, sahtekarlık ve zimmet yoluyla özel çıkar elde etmek için kötüye kullanılması” (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı)

Sevgili okurlar sorarım size, kamu görevini yaparken özel çıkar sağlamak maksadıyla görevi kötüye kullanmak, hak yemek kamudan çalmak demek değil midir? Zimmet çalmanın, hırsızlığın başka bir yolu değil midir? Hala daha günahı savunmadaki ısrar nedendir? Yoksa Kuran’da ‘hırsızlık’ hakkındaki ayette hırsızlık yapanların ellerini ve ayaklarını çaprazlama kesin diye kesin hüküm olmasından mı kaynaklanmaktadır?

XXX

İslam’da ruhban sınıfı yoktur. Ne sizin gibi inanmayan insanları Müslümanlıktan atabilirsiniz, ne de kendinizi Kuranın, dinin üzerinde göremezsiniz. Bu sebeple sayın fetvacı, dindarlar ancak, hüküm giymiş hırsıza hırsız ve hüküm giymiş yolsuza yolsuz demek durumundadırlar. Aksi halde yalan söylemiş ve iftira etmiş olurlar, diyerek yolsuzluk yapanlara hırsız diyenleri korkutacağınıza, yolsuzluk yapanlara, ‘Ne yapıyorsunuz? Allahın yasaklarını nasıl çiğnersiniz, bunun bir adım sonrası hırsızlıktır?’ diye yolsuzluk yapmaktan vazgeçmelerini öğütlemiyorsunuz?

Niye yolsuzluk yapanları lanetlememek için, yolsuzluğu hırsızlıkla bir tutmuyorsunuz? Siz ne derseniz deyin, kim işkembeyi kübradan atarsa atsın, milletin parasını, hakkını yiyenlerin Allah belasını versin. Bunu ister yolsuzluk, isterse hırsızlık yoluyla yapsınlar hiç fark etmez. Sonuçta yapılanlarla beytülmal soyulmakta, yağmalanmakta, eşe dosta çarçur edilmekte, lüks içinde yaşamak için harcanmaktadır.

Yolsuzluk da, hırsızlık da haramdır. Bu kafa yapısı inanın intihali de hırsızlık kabul etmez. Ancak onlar ne kadar kabul etmeseler, birilerini korumak için fetvalar verseler de gerçekleri değiştiremezler.

XXX

Müslüman yolsuzluk yapana hırsız diyemez diyen zihniyete hatırlatmak isterim ki, sizin millete verdiğiniz nasihatlerin tümünü savunduğunuz cenah yapmaktadır. Yani hüküm giymemiş insanları suçlamaktadır. Bunu yaparken onları hiç uyarmıyorsunuz. Varsa yoksa gerçek dindarlarla uğraşıyor, doğru yolda gidenlerin kafasını karıştırıyorsunuz. Böyle yaparak AKP iktidarını yüceltemezsiniz. Buna, inananları kandırmaya teşebbüs, dini gerçek manasından saptırmak denir.

Kimse biz yaptık mı olur diyerek kendini aldatmasın. Kim ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, ne uydurursa uydursun, Yüce Allah Kuranı Kerimde Hicr Suresi 9.ayette buyuruyor ki; “Hiç şüphe yok ki, Kuranı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız” daha fazla konuşmaya gerek var mı?

Hiç kimse Onun koyduğu yasakları, hırsızlıkla aynı değildir diye yolsuzluğu yumuşatma gayesini gütmesin. Yolsuzluk da hırsızlık gibi haramdır.

Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz