site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Yolsuzluğun Türküsü; Hırsızlık Değildir!

Yolsuzluğun Türküsü; Hırsızlık Değildir!
19.12.2014
A+
A-

fikri-atilbazİktidar, hırsızlığı perdelediği, meşru saydığı gibi hırsızlık hakkında konuşanları susturmak için tutukluyor. İşte size peşinden gidilen AKP demokrasisi! Demokrasi anlaşışları, inandıkları, uyguladıkları demokrasi de bu. Bu anlayışta, hırsızlık kötülenemez, hatta ötesi haramdan sayılmaz, bu zihniyete göre çalışıyorsan çalabilirsin.

Bunlara göre yol yapıyorsan yolsuzluk yoktur. Vardıkları sonuç bu… Madende facia olur işçiler ölür, bunlara göre işin fıtratında ölüm vardır. Demektir ki işin fıtratına göre meslek seçilmeli. İşte bu yüzden madenlerin düzenlenmesine, yaşam odalarına, insanca çalışma koşullarına gerek yoktur.

32.kattan bakım yapılmadığı için asansör düşer işçi ölür. Patron da bu işin fıtratından bahseder. Nasıl olsa tiyoyu almıştır. O zaman herkes iş ararken işin fıtratına dikkat etmeli. Asker, polis madenci, inşaat işçisi ve benzeri meslek çalışanı olmamalı. Bazı meslekleri seçenler ölümü baştan kabullenmiş oluyor demektir. Denek oluyor ki dikkatli olmalı. İktidar, ‘Mesleklerin Fıtratı’ adı altında rehber yayınlamalı, vatandaşlar da ona göre meslek seçmeli. İktidar böylece üzerine düşeni yapmış olur.

Ölüm hak bunu biliyoruz, kabulleniyoruz. Her canlının ölümü tadacağı gerçeğine iman ediyoruz. Ancak her canlı ölümü tadacak diye insanca çalışma koşullarından vazgeçmek mümkün mü? Nasılsa ölüm var diye, teröre son vermemek, sürmesine izin vermek kabul edilebilir bir şey mi? ölüm o madende her şey yerli yerinde olsaydı da gerçekleşebilirdi. İşte o zaman ona cinayet değil, kaza derdik. Kabullenmesi daha kolay olurdu. Birileri suçlanmaz, birilerine kızılmaz. Açıklama yapanlar komik duruma düşmezdi.

Tedbiri elden bırakanların tevekkülü neye yarar? İşte onlar her şeyi Allah’a posta edenlerdir. Böylece günahlarına Yaradan’ı ortak ederler. Yaptıklarının adı, ‘Allah böyle istiyor’ olur.

Bir iktidar yaptığı yollarla, vatandaşına hizmetle övünmemeli. Çünkü iktidarın amacı milletine hizmet olmalıdır. Teknolojinin, imarın, gelişimin önünde kimse duramaz. Bir iktidar yeniliklere, değişime karşı da olsa değişen, gelişen çağa, halkın isteklerine yoğunlaşmak zorundadır. Partiler, toplumu refaha ulaştırmak için siyaset sahnesine çıkarlar. Yoksa ne diye iktidar olmaya çalışırlar ki?

Siyaseti 1 devlete, bir buna, iki ona, üç bana diye değerlendiren zihniyet yaptıkları hizmeti öne sürerek, milletten kaçırdıklarına haklılık payı yükler. Milletten kaçırdıklarına haklılık payı yükler. Yanlış olan budur. Oysa hırsızlık da, yolsuzluk da haramdır. Hırsızlık çalmaksa yolsuzluk çalmaya göz yummaktır. Yolsuzluk halkın yoksulluğuna, bazı kesimlerin ve yakınlarının haksız kazanç sonucu büyümesine, zenginleşmesine göz yummaktır.

Yolsuzlukların en çok olduğu alan inşaat alanıdır. Yollarda hak edişler yolsuzluğu belirler. Her şeyi özelleştiren bu iktidarın TOKİ ısrarı nedendir? Bayındırlık hesapları nasıl yapılır? Bu işlerde kimler kayırılır, kimler desteklenir? Milletin amk diyenler nasıl 3-5 yılda en büyüklerden biri olur?

Aslında yolsuzluk da hırsızlık gibi haramdır. Kimse ne başkalarını ne de kendini avutmasın. Allah İslami kuralları belirlemiş ve hiçbir babayiğit, fetvacı bozuntusu bu kuralları değiştiremez. Bunlara inananlar da imanlarından şüphe etmelidirler.

Yapılan yolsuzluklara düne kadar ses çıkarmayan ve böylece ortak olan cemaat yapılanların haram olduğuna 11 yıl sonra kanaat getirince bir anda paralel ilan edildiler. Yargıyı değiştirmek için anayasa değişikliğine imza atanlar son anda bir şeyi daha idrak etmiş oldular, anladılar ki yargı herkese lazımmış…

Adaletin lafla olan bir şey olmadığını, Fırat’ın kıyısında kaybolan iki koyunun sorumluluğu bizde diyerek, en yakınındakileri ezmek, hapse göndermek olmadığını paralel damgası yiyerek gördüler.

Yolsuzluk hırsızlık değilse çalana göz yummak, hırsızları koruma altına almak neyin nesidir? Bu soruya cevap verecek adı ak kendi kara olan bir Allah’ın kulu var mıdır? Saatler, günler, aylar velhasıl tarih 17.25’i gösterdiğinde, dikkatleri başka yöne çekmek, intikam hırsıyla insanları tutuklamak, olayı olmamış mı sayacak? Buna inanıyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz demektir. Haram yiyenlerin boğazları mutlaka yırtılır.

İlahlıha soyunanların sonu saraylarının başlarına geçmesi olmuştur. Bakın Firavuna ibret almamız için karşımızda. Çalışanın çalmaya hakkı vardır diye bir ucubelik uydurursak, o zaman devlet de dahil, her iş yerinde çalışanın çalmaya hakkı var demektir. O vakit biraz çalışın herkes çalabilir.

Sağlıcakla kalın!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.