Yine Uludere Yine Katliam Teraneleri

Bir yıl önce Uludere’de yaşanan olayın yıldönümü yaklaştıkça, olayın gerçekleştiği ilk günlerde olduğu gibi bir rant mücadelesi başladı. O gün nasıl ki bu olayı sahiplenen AKP, CHP, BDP ve PKK’ysa, bugün de yine bu aynı dörtlü aynı şeyleri konuşmaya başladılar. Tabiî ki malum basın hiç durur mu, onlarda olayı yeniden gündeme taşıdılar. Sivil Toplum Kurumlarını da unutmamak lazım…
Olay nedir diye hala araştırılıyor. Bir suçlu aranıyor. Fatura kesilecek biri aranıyor. Peki neden? Hadi bu olay üzerinden propaganda, terörist ve siyasi kullanımda bulunmak isteyen bölücü terörist çete bu olaya katliam adını takarken, başta hükümet erkanı olmak üzere, diğerleri de katliam kelimesini kullanıyor.

XXXXXXX

Olayın yaşandığı yer belli, sınır dışından bir grup insan sınırlarımızdan içeri giriş yapmaya kalkıyor ve sonrası malum olay gelişiyor. Bu olayın meydana geliş şekli itibariyle yasak bölgede gerçekleşiyor. Bu insanların orada ne işi var? Tut ki dedikleri gibi kaçakçı olsunlar, kaçakçılık ne zamandan beri bu ülkede suç olarak kabul edilmiyor. Sınırlar sırf kaçakçılık olmasın diye mayın tarlalarından oluşmuyor mu? bir çok insan bu yüzden bir uzvunu kaybedip, sakat kalmadı mı? Bazıları hayatlarını kaybetmedi mi?
O vakit bu panik, bu katliam aşkı nereden çıktı. Yasak bir bölgede sınırlarımızdan içeri hangi amaçla girmeye çalıştıkları belli olmayan 34 kişi açılan ateş veya bombalama sonucu hayatını kaybetmiştir. Askerin bu gibi olaylarda ne şekilde müdahale edeceği bellidir. Sonuçta ateş açma veya bombalama izni siyasi iktidarın yetkisindedir. Olayın yetkisini arayanlar yanlış adreslerde dolaşmasınlar. Arayacakları kişi ya da kişiler siyasidir.

XXXXXXX

Habere göre: “Türkiye Barış Meclisi (TBM), Roboski’de, TSK’ya ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu hayatını kaybeden 17’si çocuk, 34 insan için anma etkinliği düzenliyor. Katliamın birinci yıl dönümüne az bir zaman kala , “Kanayan yaramız Roboski” ismiyle düzenlenecek anma etkinliği yarın (21 Aralık 2012) Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu’nda gerçekleştirilecek.”
Sınır ihlali neticesinde meydana gelen olayın adı katliama, olayın geçtiği Ortasu’nun adı Roboski’ye dönüştü. Kendi devletine saldırıp, yerden yere vurmayı seven insanlar, hükümet olanlar bu olaya katliam diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini ne hale düşürdüklerinin farkında bile değiller.
Bütçe görüşmelerinde kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’da, son günlerde Başbakan’ın yaptığı milliyetçi söylemlerle, Güneydoğu Anadolu bölgesinde oluşan kara bulutları dağıtmak için olsa gerek, bölge insanına hoş gelecek bir konuşma yapmış, Uludere’nin acısı bu milletin ortak acısıdır demiş. Başbakan’ın çıkışlarını tolere etmek için sayın Babacan Uludere hadisesinin hızla çözüleceğini belirtmiştir.

XXXXXXX

Devlet düşmanları, devleti suçlayarak, katliam yaptı diyerek sanık sandalyesine oturtmaya çalışmaktadırlar. Böyle yaparak dış dünyanın da ilgisini bu noktaya çekip, Türkiye’yi yargılatmak istiyorlar. İyi de hükümetin kendisi, bazı Bakanları bu koroya nasıl oluyor da eşlik ediyor. Bunlar böyle davranmakla bu işten sıyrılalım demeye mi getiriyorlar. El insaf, bu ülkeyi siz yani AKP hükümeti yönetiyor. Sizin iradeniz altında, sizin yönetiminizde olanlar, size rağmen bir karar alıp uyguluyorsa o zaman durum vahim ötesi demektir.
Kaçak dövüşmekten, şaşkın gibi bir o yana bir bu yana bakarken mavi boncuk dağıtmaktan, zihniyetinizin gerçekler karşısında elektriğe tutulduğu için düştüğünüz durumdan kurtulun artık. Mertçe deyin ki bu ülkede, bölücüler her istediğini yaptırmak için terörü kullanıp devleti tahakkümü altına alamaz.
Uludere, anıldığı gibi Roboski katliamı, her kürtaj bir Uludere falan değil, tamamen bir güvenlik olayıdır. Devlet görevini yerine getirirken gerekeni yapmıştır. Ancak nerde o yürek… Oy kaygısıyla günlük hareket edip, iktidarın elinden uçmaması için BOP’tan ayrılamayanlar bunları asla telaffuz edemezler. Devamlı bir şekilde bölücü terörün isteklerine uygun davranmak zorunda kalırlar.

XXXXXXX

Türkiye’nin aleyhinde olacak ne varsa hepsinin yanında birleşenler Ermeni Tehcirine katliam, Dersim olayına katliam, Uludere’ye katliam diyerek, olayları kendi zihinlerinde şekillendirdikleri biçimde kullanıp, anlatırlar.
‘Kim, ne varsa bu topraklar üzerinde kendi kimliğini rahatlıkla söyleyecektir. O kimliğe saygı duyacağız, o kimliğin bütün kültürel haklarını, anayasal haklarını vereceğiz, tanıyacağız, diline saygı duyacağız’ diyenlerin gerçekte istedikleri Türkiye Cumhuriyetinin vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu gerçeği değil, BM’lerin nüvesi olan bir Yeni Türkiye’dir. Hizmet noktaları budur, onun için de Ortasu Roboski
olup, katliam nitelemesini almıştır.
Bütün bunlara yeltenenler Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir katliama yeltenmektedirler. Bunun bilincinde olmayanları uyarmak her sorumlu Türk vatandaşının görevi olmalıdır.
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz