site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

“Yeni Türkiye” Başıbozukluk Demek Mi?

“Yeni Türkiye” Başıbozukluk Demek Mi?
11.09.2014
A+
A-

fikri-atilbaz1Türkiye, AKP iktidarı sayesinde kendi işini kendisi gören vatandaşların yaşadığı ülkeye döndü. Ne diyorlardı ona? Self servis, başka deyişle kendin pişir kendin ye… Evet, aynen öyle bir ülke olduk. Güpegündüz yol ortasında insanları ayaklarından, diz kapaklarından vurup mafyacılık oynuyorlar. Yine yol ortasında, sokak arasında gruplar karşılıklı birbirlerine silah çekiyor. Çocuklar kaçırılıyor… Böbrek pazarları kuruluyor…

Büyük, küçük, kadınlar vuruluyor çocuklarının gözleri önünde, evde, sokak ortasında, meydanda, yolda izde, izbe noktalarda. Çocuklar vuruluyor çatışma esnasında, iki grup arasında. Suçlular güvenlik güçlerine nal toplatıyor. İnsanlar polisten, yargıdan medet ummayınca, gayrı meşru alemin tosunlarından korkmaya başladı. İstihbaratı çalışmayan Türkiye’de, istihbarat deyince sadece kişilerin yatak odası görüntüleri, özel görüşmelerinin tapeleri, tamamen özel yaşantıları akla geliyor.

İstihbarat deyince akla paralel, Amerika, Almanya geliyor. Narkotik çalışmaları nafile, terör, güvenlik mafiş, yani polis polisi kovaladığından dolayı başka işe bakamıyor. Yarın tutuklanma sırası kimde, ben de kim vurduya gider miyim diyen polis nasıl olacak da kendi asli görevine bakacak? Koca koca hırsızlık dosyaları kapatılınca, hangi hırsızlığa meyilli, haklarında iddialar olan adamları gözaltına alacak? Savcılar, hakimler tehdit edilecek, maaş rüşveti verilecek, sonra da onlardan doğru düzgün kararlar beklenecek.

Bu kadar pişkinlik, bu kadar aynilik, böyle bir irade kabul edilmez. Her şeyi özerkleştirmeden yana olan AKP bu davranış biçimiyle her alanda özelleştirmeye gitmektedir. AKP iktidarı bu tutumuyla taşeron kullanmaktadır.

Hemen hiçbir alanda sağlıklı bir gidişat yoktur. İşçi ölümlerinde de iç karartıcı bir durum vardır. 2014 Ağustosunda münferit olarak 158 kişi hayatını kaybetmiş. Soma faciası meydana geldiğinde AKP iktidarı ve o zamanki Başbakan 1800’lü yıllardan örnek vererek “bu işin fıtratında ölüm var” denmiştir. Her ne hikmetse 1920’den sonra o işin fıtratında ülkemiz haricinde böyle ölümler olmamış,

Geçen gün Mecidiyeköy’de Torunlar rezidans inşaatında 10 işçi 32. Kattan aşağıya çakılarak hayatlarını yitirdi. Feci bir kaza diyemiyorum. Çünkü bu bir kaza değil. Çünkü kaza geliyorum demez; ancak bu olay geliyorum demiş. 4 ay öncesinden Tabipler odası eğer önlem alınmazsa ileride 8-10 işçinin hayatını yitirebileceği söylemiş. Olaydan 2 hafta önce olay asansör 15.kattan aşağıya düşmüş. Peki ne yapılmış? Koskoca bir hiç… İnsanlar ölüme yolcu edilmiş. Hem de göz göre göre.

İnsan hayatını sonlandıran bu cinayet gibi olaydan sonra açıklamalar çok acı. Hatırlarsanız Soma faciasında o zaman Başbakan olan Erdoğan, “Bu işin fıtratında var” diyerek 100 yıl öncesinden örnekler vererek insanların gönlüne su serpmişti… Herhalde bunu kendine örnek almış olmalı ki, inşaatın sahibi Aziz Torun da unutulmayacak bir vecize yumurtlamış, “Bunlar sektörel vaka” demiş. Torun inşaat için göz göre göre ölüme giden bu insanlar için inşaat sahibi böyle konuşuyor: “Bunlar sektörel vaka”

Ülkemizde insan hayatının çok ucuz olduğunu biliyorduk; ama bu kadar değersiz olduğunu bilmiyorduk. Böyle bir şey yok. İnsanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Bu açıklamayla hayatını kaybeden İsmail Sarıtaş’ın babasının yüreğindeki yangına su değil, benzin döküyorsunuz. Önlem almamışsınız konuşup duruyorsunuz. Nasıl olsa devir sizin devriniz. Utanma yok anladık, vicdan da mı yok?

28 Ağustos 2014 tarihinde Erzurum’un Hınıs İlçesinde birtakım olaylar yaşanmış. Lice olaylarını protesto etmek için esnaf kepenk kapatmaya zorlanmış. Kapatmayan bir esnaf devlet tarafından sahip çıkılacağı yerde, kendi haline bırakılmış. Habere göre bu esnaf dağa götürülmüş KCK’nın sözde mahkemesi tarafından yargılanmış. Karar 1 Eylül tarihinden itibaren dükkan 3 gün kapatılacak, ayrıca 250 bin lira para cezası ödeyecek ve dükkan üç gün kapanmış. Birde halktan özür dilenecekmiş. Esnaf da öyle yapmış “Halkımızdan özür dileriz” yazmış kapattığı dükkanın camına koymuş.

Devlet nerede? Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, halk mahkemelerini aşmış bir şekilde KCK mahkeme yapıyor, karar veriyor, AKP iktidarı cemaate paralel diyor. Gerçek paralel sizin ellerinizle yarattığınız PKK paralel devletidir. Kendinizi kandırmayın.

Böyle bir başıbozukluk başıboşluk olur mu? Ne yazık ki birilerinin “Yeni Türkiye”si böyle…

Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.