site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Yaşananlar Sizin Yönettiğiniz Türkiye’nin Ürünü

Yaşananlar Sizin Yönettiğiniz Türkiye’nin Ürünü
16.06.2013
A+
A-

fikri-atilbazAKP iktidarı Türkiye’yi sonu olmayan bir felakete sürüklüyor. Milliyetçi Hareket Partisi haricinde hiç kimse nasıl bir sona doğru sürüklendiğimizin farkında değil. Vatanın bölünme tehlikesi karşısında sessiz kalanlar, sözde çözüm süreci olan İmralı sürecine koşulsuz desteklerini sonradan ne desteğiz ne de köstek’e çevirenler, barış havarisi kesilen görüntülü ve yazılı medya, süreç destekçisi sanatçılar, STK’lar her şeyi unutmuşlar.
Kan emici katiller sürüsü Marksist-Leninist PKK’nın hangi amaçla kurulduğunu, önce Bağımsız Kürdistan’ın, sonra da Birleşik Kürdistan için silahlı eylem birliği olduğunu, öldürürken asker, polis, sivil ayrımı yapmadığını, hatta bu acımasız çetenin uğruna savaştığını söylediği Kürt kökenli vatandaşlarımızı bebek, çocuk, genç, yaşlı, ihtiyar, kadın, erkek ayrımı gözetmeden katlettiğini unutmuşlar.
Evlere düşen ateşin insanları yaktığını, onların yüzüne bakarak analar ağlamasın diye barış, çözüm adı altında bebek katiliyle masaya oturan AKP iktidarının onun verdiği yol haritasını takip ettiğini, katilbaşının hezeyanlarını, BDP’li vekillerin şımarıklığını, PKK’lı vampirlerin insanların arasına girmesi için yasa çıkarmaya çalışanları görmezden gelen yancılar güruhu hala olana bitene sessiz kalmakta hatta destek çıkmaktadır.
***
Bebek katili kardeşiyle yaptığı görüşmede yeni karakolların yapılmasından, yeni koruyucu alınmasından rahatsızlık duyduğunu açıklamış. Bu durum anlaşmalara uymuyormuş, zaten katillerin bir kısmı sınırları terk etmiş, bunlara ne gerek varmış. Hükümet bir an önce bunlardan vazgeçmeliymiş. Bakalım iktidar bu istekler karşısında ne diyecek? Bak işine mi yoksa emredersin paşam mı diyecek. Akıl hocaları paşa rütbesi verelim demişti ya, ondan öyle söyledim.
Anlamadığım madem teröristler sınırları terk ediyor, silah bırakıyor, barış diyorlar o vakit karakol yapılması, koruyucu alınması bu bebek katilini niye rahatsız ediyor? Yoksa geri dönme arzusu içindeler de onun için mi karakollar boşaltılsın, sınırlar boşaltılsın, koruyucular dağıtılsın istiyor.
Geçen gün Suriye sınırından ellerinde mazot bidonlarıyla 500 kişilik bir grup ülkeye giriş yapmak istemiş, askerin dur ihtarına karşılık kalaşnikovlarla ateş açmışlar, karşılık görünce de kaçmışlar. Uludere’de kaçakçılığı meşru hale getirenlerden, çok büyük tehlike arz eden sınırlarımızın boşaltılmasını isteyen PKK’nın amacı nedir? Bizim düşündüklerimizi iktidarın düşünmemesine imkan yok. Neden diye sorduğumuzda karşımıza BOP böyle istiyor cevabı çıkıyor. İyi de BOP’un başoyuncusu, yönetmeni böyle istiyor ama bu topraklar kendi toprakları değil ki. Kendi toprağı olsa üstünde söz hakkı olsun. Lakin bu coğrafya Türk coğrafyası…
***
Dedik ya oyun büyük. Ülkeyi yönetenler büyük bir gayya kuyusuna düşmüşler. Kendileri çıkamadıkları gibi koskoca ülkeyi de düştükleri kuyuya çekmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de A’dan Z’ye çeşitli kesimlerden yardım almaktadırlar. Bu yardımları yapanlar çok önemli bir vebal altına girmektedirler. Bu gidişatta sözde barış, sözde çözüm sürecini destekleyenlerin sonu hüsran olacaktır.Süreç aynasında boy gösteren Akileler grubu bile son yaşanan hadiselerden dolayı tırsmış, ekranlarda dahi arzı endam edememiştir. İktidar artık gidicidir. Yalnız çekindiğim nokta giderken yakıp yıkmamasıdır. Zira ülkeyi çok büyük bir kamplaşmanın içine itmektedir.
AKP ülkenin son 10.7 yılına damga vuran bir partidir. Dile kolay. Böyle bir iktidar döneminde ideali olan bir parti, Türkiye için vizyonu olan bir parti neler yapmaz. Ancak AKP’nin böylesine uzun bir dönemde ülkeyi aldığı noktadan getirdiği noktaya bakın. Ekonomide, tarımda, sosyal, hemen her alanda çuvallamıştır. Komşularımızla sıfır sorun diyerek yola çıkanlar, yarattıkları stratejik derinlik içinde sorunsuz komşu bırakmamıştır. Eğitimde 3 Bakan değiştirmiş, her gelen bir öncekinin izlediği eğitim politikasını değiştirmiştir. Oysa iktidar aynı partidir. Bir eğitim politikaları olmadığı için eğitim yeni gelene göre şekillenmiştir. Yüzlerce uygulama yapboz şeklini almıştır.
Sonuç ortada. Başbakan Erdoğan bu gençlik benim gençliğim değil diyor. İyi de sayın Başbakan sen bu gençliğin 10 yılından sorumlusun. 20 yaşında olan birinin 10 yaşından sonra hayatında AKP zihniyetinin kararları var. 25 yaşındaysa 15 yaşından sonra bu gençlerin hayatında belirleyici unsur senin zihniyetin olmuş. Bu gençler uzaydan gelmedi sayın Erdoğan, zihniyetinizin hüküm sürdüğü Türkiye’de yetişti.
Türk milleti gerçekler ortada, hiç olmazsa gelecek nesiller adına bu gidişata dur diyelim.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.