site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Verecek Cevabı Olmayanlar “Cevap Vermeyeceğim” der

Verecek Cevabı Olmayanlar “Cevap Vermeyeceğim” der
25.01.2013
A+
A-

fikriatilbazİnsanların makam ve mevkileri, hezeyanlarını fikir diye ileri sürmelerine ne yazık ki engel teşkil etmiyor. Keşke insanlar bulunduklar yerin, taşıdıkları sıfatların hakkını vererek hareket edip, ona göre sorumlu konuşabilseler. Tam tersi olarak makam ve mevkilerinden, taşıdıkları sıfatlardan dolayı sorumluluk duyması gerekirken, bu sıfatları her türlü konuşmalarına ve hareket etmelerine dayanak yapıyorlar. Belki de bulundukları yeri hak etmeden o noktalara geldiklerinden olsa sahip oldukların taşıyamıyorlar.
“Kurtuluş Savaşı’nda Rumlar’a etnik temizlik yapıldı” Yeni CHP’nin olay milletvekili böyle konuşmuş. Böyle bir iddiayı insanın ortaya atabilmesi için ne olması gerektiğini size bırakıyorum. Ortalık karıştırmakta usta olan bu bay, söylemleriyle sadece Türk milletinin değil, aynı zamanda kendi parti tabanının ve az da olsa vekil arkadaşlarının tepkisini alıyor. Dağdaki teröristlere iyi çocuklar diyor, Paris’te öldürülen PKK’lıların ailelerine taziyeye gidiyor, DHKPC’nin mahkemesinde adliyede destek amaçlı bulunuyor, şimdi de etnik temizlik yapıldı diyerek Türk Devletini, Türk Milletini zan altında bırakmaya çalışıyor.
***
Tepkiler ne derece büyük olsa da Kılıçdaroğlu Aygün’le yüz yüze gelmedi, gelemedi. Herhalde Hüseyin Aygün Kılıçdaroğlu’nun vazgeçilmezi olsa gerek. Yanlı bu son etnik temizlik açıklamasının ardından Kılıçdaroğlu Salı günkü Grup Toplantısında dayanamamış (nasıl dayanamamaksa) bu konuya değinmiş:
“Biz düşmana bile saygı duyduk. Atatürk, İzmir’e girdiğinde Yunan bayrağı ayakları altına serilmişti. ‘O bir ülkenin onurudur, kaldırın buradan’ dedi. Dolayısı ile Kurtuluş Savaşı sırasında etnik temizlik yapıldığı düşüncesi asla ve asla kabul edilemez. Kurtuluş Savaşı kolay verilen bir savaş değil. Bin bir yoksulluk içinde verdik bu savaşı. Ege’nin Efeleri, ilk mücadeleyi başlatanlar orada. O savaşı verdik, çünkü topraklarımız işgal altındaydı. Atatürk o savaşı verdikten sonra şu cümleyi kurdu. ‘Savaş zorunlu olmadıkçı bir cinayettir’ demişti. Elbette savaşa karşıyız. Sosyal demokrat bir parti olarak. Biz bütün kimliklere, inançlara saygılıyız. Bu partide görev alacak, bu partide çalışacak tüm arkadaşlarımın bu gerçeği bilmesi lazım. Ülkemizi seviyoruz, insanımızı seviyoruz, tarihimiz seviyoruz. Bu toprakları seviyoruz.”
Ortaya söylenmiş bir söz. Hele şu kullanılan cümleye bakınca bu açıklamayı Aygün’e değil de yenilere yapıldığını anlıyoruz, “Bu partide görev alacak, bu partide çalışacak tüm arkadaşlarımın bu gerçeği bilmesi lazım.” Bu nasıl bir iştir, görev alacaklara söylüyor, iyi de sayın Kılıçdaroğlu bu etnik temizlik yapıldı diyen zat şu an sizin partinizde milletvekili. Yani görevde, faal çalışıyor, siz hala görev alacaklardan, çalışacaklardan söz ediyorsunuz. Dedim ya Kılıçdaroğlu’nun vazgeçilmezi Hüseyin Aygün’e her şey, her yol serbest.
***
Başbakan Erdoğan Grup Toplantısında milliyetçi Hareket Partisinin Lideri Devlet Bahçeli’ye cevap vermeyeceğim, onun içinde üzerinde durmayacağım dedi. Aslına bakarsanız böyle konuşması gayet normal… Çünkü Devlet Bahçeli’nin söylediklerine verecek cevabı yok. Bahçeli’nin ortaya koyduğu Erdoğan’ın çeşitli tarihlerde yapmış olduğu konuşmalara verecek mantıklı, tutarlı bir cevabı yok. Ne diyecek dün dündür, bugün bugündür mü diyecek. Öyle gerekiyordu mu diyecek. Evet, söyledim ama neden söyledim ben de bilmiyorum mu diyecek. Bunlardan birini ya da başka bir şey söyleyip uzatmak yerine cevap vermeyeceğim diyerek konuyu kapatmayı tercih etmiştir.
“AKP’nin medet beklediği çare umduğu elinden tuttuğu şahıs Türk milletine çevrilmiş ölüm silahının bir numaralı failidir. Şehitlerin kanı bu hainin eline bulaşmıştır. Öncelikle herkesin diline pelesenk olmuş, çözüm ve barış sözlerinin üzerinde durmak bu alanda kafa yormak gerekmektedir. Açıklıkla sormak isterim ki, Başbakan Erdoğan ve hükümetle birlikte önüne gelenin propagandası yaptığı nedir? PKK neyin karşılığında silah bırakacaklardır? Silahı sigorta olanlar nasıl da birden bire vazgeçecektir? Merak etmekteyiz ki barış nedir, tarafları kimlerdir? Şayet barıştan bahsediliyorsa, savaşın karşı cephesi kimdir? PKK Türk devletinin muhatabı haline mi gelmiştir? İmralı canisi kimin adına konuşmaktadır? Çözüm adı altında neler planlamaktadır? Çözüm de çözüm diyen şuursuzlar bununla neyi beklemektedir?”
Devlet Bahçeli’nin bu haklı sorularına açık bir şekilde verecek cevabı olmayanlar sözde “cevap vermeyeceğim, üzerinde durmayacağım” diyerek karşısındakini küçültüp, kendini büyük göstermeye çalışıyor. Lakin gerçek ortada, kim neyi söylemekle ya da söylememekle küçülüyor? Salı günü grup konuşmalarını dinleyen Türk milleti bunun kararını verecektir.
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.