site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Utanç Tarihleri ve Yetiş Polat

Utanç Tarihleri ve Yetiş Polat
20.07.2012
A+
A-

Türkiye Cumhuriyetinin büyük bir devlet olduğunu, güçlü devlet olduğunu, ekonomik açıdan zengin ülkeler içinde yer aldığını her fırsatta söyleyen, dile getiren bugün ülkeyi yöneten AKP iktidarıdır. Ve bu büyüklüğün artık kendine yetmediğini bu sebeple bölgede söz sahibi olması gerektiğini değişik şekilde ifade eden de bu iktidardır.
Aslına bakarsanız Türkiye sadece bölgesinde değil, dünyada söz sahibi olmalıdır. Söylemiyle etrafındaki ülkeler hareket etmeli, ona göre davranmalıdır. Olması gereken budur. Fakat bugün ortaya konan Türkiye manzarası hiç de öyle AKP iktidarının söylediği, iddia ettiği gibi değildir.
Türkiye’nin büyüklüğünü gösteren hamaset yüklü konuşmalardan öte başka hiçbir şey yapılmamıştır. Gerçekten büyük olan bu ülkenin büyüklüğünü hissettirmek, tüm dünyaya kabul ettirmek için ilkeli, dik, omurgalı bir biçimde yönetilmelidir. Kendi sınırları içinde, kendi değerlerini, özünü, tarihini, dilini inkara kalkışan bir iktidar aradığı saygınlığı dışarıda nasıl bulacaktır? Söyleye geldikleri yeni Osmanlı nasıl olacaklardır?
XXXXXXX
Son 10 yıllık dönemde kayda giren öyle utanç tarihleri var ki hesabı hala sorulmadı. Özrü alınmadı, tazminat tahsis edilemedi. Bu utanç tarihleri:
24 Temmuz 2003 Irak’ta görev yapan 11 Türk subayının başına Amerikan askerleri tarafından torba geçirildiği olay. bu olay sonrası Amerika’ya nota verecek misiniz? Sorusuna, müzik notası mı veriyorsunuz diye cevap verenler, sus pus olmuş bu rezil olayın üstünü örtmüşlerdir.
Millette oluşan rahatsızlığı ve ayrıca AKP tabanında oluşan rahatsızlığı gidermek ve gazını almak için olsa gerek devletin yapamadığını Polat 2006 yılında yapmış ve Türkiye’nin intikamını almıştır.

XXXXXXX

31 Mayıs 2010 tarihinde uluslar arası sularda Gazze’ye yardım taşıyan Marmara gemisinin İsrail askerleri tarafından basılması ve 9 vatandaşımızın öldürülmesi olayı. Üzerinden 2 yıl geçti. Hala İsrail istenilen özrü dilemedi, tazminat ödemeyi kabul etmedi. Bizim iktidarın bağırıp, çığırması da bitti. Ticaret mi devam ediyor, siyaset mi devam ediyor, proje birlikteliği yani BOP’çuluk devam ediyor. Öldürülenlerin kanı denizde nasıl olsa yıkandı, karıştı gitti. Geride kalanları ahı… Olayın vuku bulduğu sırada yapılan hamaset yüklü konuşmalar, bağrışmalar, sonrası cevap yok, ses yok, Davos kahramanı kahramanlığı Davos’ta bırakmış. Kısacası olay unutturulmuş, üstü örtülmüştür.
O zaman iş Polat’a düşüyor. Yetiş Polat nasıl olsa olayın üstünden iki yıl geçti. Kimsenin bir şey yapacağı yok. bari sen durumdan vazife çıkar. Hem reytingle piyasaları salla, hem İsrail yönetimini kızdır, hem de vatandaşı rahatlat, ah çekenlerin yüreklerini serinlet.

XXXXXXX
22 Haziran 2012 tarihinde Malatya 7. Ana Jet Üssü’nden kalkan bir RF-4E tipi keşif jetinin uluslar arası hava sahasında Suriye tarafından düşürülmesi olayı. İki subayımızın şehit olduğu olay; üzerinden neredeyse bir ay geçti. Ve diğer olaylarda olduğu gibi ilk anda verilen hamaset yüklü tepkilerin haricinde hiçbir şey yapılmadı. Hala araştırıyoruz, belge alışverişi yapıyoruz, ziyarette bulunuyoruz, bütün derdimiz öncenin Esad’ı, dünün Esed’i, bugünün de Başşar’ı olan adamın Suriye’nin başından gitmesi.
Vurulma şeklinin herhangi bir şekilde açıklanamadığı halde, Suriye’nin ben vurdum demesine rağmen bir özür bile yok. Tamam, savaş istemiyoruz ama özür yok, tazminat yok, yok oğlu yok. Var olan ne ki?
Şehit yakınlarının çektiği acıyı, onların halini düşünen yok! Zaten ulus devlet için ölen adama da şehit denmez diye fetvalar verilmedi mi bu ülkede. Uludere kaçakçıları şehit statüsüne sokulmadı mı? Marmara gemisinin başına gelen olayda bir cemaat lideri İsrail’i haklı bulmadı mı?
Yetiş Polat Alemdar yetiş. Suriye jeti mi düşüreceksin düşür; füze rampalarını mı vuracaksın vur; ya da en iyisi Başşar’ı devir ve hatta yok et herkesi rahatlat…
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.