site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Ümraniye Katliamı

Ümraniye Katliamı
25.07.2012
A+
A-

Günlerdir süren 7 TİP’linin öldürülmesi olayının sanıklarının tahliye edilmesiyle hemen bütün eski tüfeklerin, Marksist-Leninist tayfanın kelaynakları tarafından gündeme getirilen Ülkücü düşmanlığını gösteren manşetler ve Ülkücü camiaya yapılan hakaretler haddini aşmıştır. O yıllarda cereyan eden olayları bildikleri, yaşadıkları halde sessiz kalan fikir namusunu yitirmiş aydınlara hatırlatmada bulunan Milliyetçi Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli bir takım tarihler ve o tarihlerde gerçekleştirilen Ülkücülere yönelik katliamları belirtmiştir.
Bu katliamlardan en vahşice olanı Ümraniye katliamıdır. Hemen her dizide kahraman, naif ve sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterilen; fakat aslında kap kara olan kendilerine Devrimci diyen Türkiyeli grupların işlediği en vahşi cinayettir Ümraniye.
15 Mart 1978 Ümraniye katliamı, gazetelere 19 Mart 1978 tarihinde yansımıştır. Olayın haberini o günün gazetelerinden aktaralım da Devrimcilerin ne yaman olduklarını, bugün dizilerde günahsızmış gibi gösterilmelerine de kimsenin inanmaması gerektiğini aktarmış olalım.
XXXXXXX
Ümraniye Vahşeti
Komünistlerin kurtarılmış bölge ilan ettikleri Ümraniye Örnek Mahallesinde ” Halk Mahkemesinde” yargılanan ikisi öğrenci-işçi olan beş Ülkücü işçi, işkence edilerek feci şekilde öldürülmüşlerdir. Aralarında Otosan işyeri baş temsilcisi de bulunan MİSK’e bağlı Cevher-İş Sendikası üyesi işçiler, evlerine giderlerken Marksist-Leninist militanlar tarafından kaçırılmışlar ve Halk Mahkemesinde yargılanmışlardır. Kaçırdıkları işçilere önce görülmemiş işkenceler yapan militanlar, hunharca öldürülen işçilerin cesetleri İçerenköy Taşocakları mevkiine götürülerek, çalılıklar arasına atılmışlardır.
Kriminoloji kayıtlarına son yılların ideolojik amaçla işlenmiş en korkunç cinayeti olarak geçen olay, İçerenköy taşocaklarından geçen bir kamyon şoförünün mahalli karakola yaptığı ihbar sonucu ortaya çıkmıştır. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen şoför gerçekten çalılıklar arasında aralıklarla atılmış cesetleri görmüştür.
“Polislere de Ateş Açıldı” başlığı adı altındaki kısmı çıkardım. Habere devam ediyorum.
Korkunç Katliam
Yapılan aramada çalılıklar arasında 350 metrekarelik bir bölge içinde başları taşlarla ezilmiş, beyinlerine mermi sıkılmış, vücutlarının muhtelif yerleri ve tenasül uzuvları kesilmiş 5 erkek cesedi bulunmuştur. Bir polis otosu ile SSK Göztepe hastanesine kaldırılan cesetlerin Perşembe gününden beri kayıp olan “Ülkücü işçi ve öğrenci Salih Uluğ, Cevher-İş Sendikası Otosan işyeri İşçi Baş temsilcisi Mahir Bilge, Ülkücü işçi ve öğrenci Ömer Bayraktar, Ülkü Ocakları elemanlarından işçi Cevdet Koca ile kardeşi Ülkü Ocakları elemanlarından işçi Sinan Koca’ya ait olduğu anlaşılmıştır. Tahkikatta
Ayrıca öldürülen diğer işçilerin de akraba oldukları anlaşılmıştır. Öldürülenlerin hepsi MİSK’e bağlı Cevher-İş üyesidir.
Kaçırılan ve “Halk Mahkemesi” kararıyla işkence edilip öldürülen Ülkücü işçi ve işçi-öğrencilerin kimliklerinin belirlenmesinden sonra, çevrede yoğun bir araştırmaya girişen polis ilgilileri dördü Otosan fabrikasında, biri de bir inşaat şirketinde çalışan Ülkücülerin, Marksist- Leninist militanlarca uzun süredir takip edildiklerinin ortaya çıktığını ve kaçırılmaları için fırsat arandığının belirlendiğini ifade etmişlerdir.
5 Aile Söndü 16 Çocuk Babasız Kaldı
Marksist-Leninist militanların korkunç cinayetleri sonucu, Göztepe Yeni Sahra Mahallesinde oturan 5 aile perişan olmuş, 16 çocuk babasız kalmıştır. Tüyler ürperten cinayetin meydana çıkarılmasından sonra, öldürülen işçilerin eşleri sinir krizleri geçirmişlerdir. Mahalle sakinleri Mahir Bilge’nin 7, Ömer Bayraktar’ın 4, Sinan Koca’nın üç, diğer iki işçinin ise birer çocukları olduğunu, Cevat’ın çocuğu ile Sinan’ın üçüncü çocuğunun 10 gün önce dünyaya geldiklerini söylemişlerdir.”
XXXXXXX
Para kazanıp daha iyi bir hayat sürmek için Giresun’dan İstanbul’a gelen Anadolu’nun yiğit insanları, ülkenin içinde bulunduğu çıkmazdan kurtuluşunun Ülkücü Hareketle olacağına inanmışlar ve bu yolda teşkilatlara girmişlerdir. Lakin kızıl bayrak taşıyıp, Türkiyeli olduğunu söyleyip Devrim için çaba sarf etmek, Devrimci olmak, onların sendikalarında yer almak varken; Ülkücü olmak, vatan, millet, devlet, bayrak, ezan demek olacak iş miydi?
O vakit kurulsun halk mahkemeleri vurulsun Ülkücüler. Tabii ki önce işkence yapılmalıydı… Öyle de yapılmış… Vahşet, katliam, insanlık dışı sapık uygulamalar…
Dizilerde kahraman gösterilen bayraksızlar, vatansızlar, ezansızlar tarafından. Aynen şimdilerde dağda ocak başı sohbeti yaptıkları söylenen PKK’lılar gibi Türklüğü inkar eden zavallılar tarafından yapılan bir katliamdır Ümraniye.
Sağlıcakla kalın!

Not: Gazete haberi Beykoz Türk Ocakları sitesinde bulunan orijinal gazete küpüründen alınarak yazılmıştır.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.