Ülkemize Ait Kültür Varlıklarının Talanı -I-
Eski eser kaçakçılığı yapan yabancıların yöntemlerinden biri de yerli işbirlikçilerle birlikte çalışmaktır.
Emperyalizmin amaçladığı uluslararası sömürü düzeninin çok boyutlu özelliklerinden biri olan eski eser kaçakçılığının yöntemlerinden biri de yerli işbirlikçilerle birlikte çalışmaktır.
Bilinçsiz, para karşılığı veya çıkar amaçlı bu ortaklıklar, kimi hükümetlerin yabancılara dönük açılım içerikli çıkardıkları yasalar ve mevzuatlarla da dolaylı olarak desteklenince kültür varlıklarının ticaretini ve hırsızlığını sürekli kılmaktadır.
Teftiş ve araştırma adı altında yapılan fizibilite çalışmaları sonucu kaçak kazı yoluyla veya halihazırda sergilenen eserlerin yerinden kımıldatılması yahut resmen kopyasıyla değiştirilmesi ya da açıkça çalınması şeklinde bize ait söz konusu eserler, değişik eller yardımıyla ve farklı yollarla ülke dışına çıkartılarak talana uğratılmaktadır.
Yeryüzünün en zengin arkeolojik ve tarihi arşivine sahip ülkemiz Batı’nın sömürge ve mandacılık misyonunun en büyük hedeflerindir. Ülke kültür mirasının en gözde varlıkları olan ve yine ülke turizmi açısından büyük gelir kapısı teşkil eden eşsiz değerdeki çalınmış eserlerimiz kendi ana kucağını özleyen evlatlar gibi ülke topraklarına dönmeyi beklemektedirler.
XIX yy’a gelirken sanayi devrimini tamamlayan Batı, hem ulaşım hem haberleşmede hız kazanmış, zenginleşen aristokrat ve burjuva sınıfında başta Helen ve Roma olmak üzere eski uygarlıklara ait eserleri koleksiyonlarına katma merakı başlamıştır. Bununla beraber müzecilik de hız kazanmış ve depoların Anadolu’dan, Orta Doğu’dan ve Balkanlardan kaçırdıkları eserlerle doldurmuşlardır.
Buna bağlı olarak bu yönden zengin eser barındıran Anadolu gibi Yunanistan, Mısır ve Mezopotamya sınırlarındaki ülkeler, tarihi ve arkeolojik kültür varlıklarına sahip olan topraklar olarak kıskaca alınmış ve buraların kültürel varlıkları yurt dışındaki mezatlarda alıcıya çıkmıştır. Bugün dünyanın çoğu müzesinde ve özel koleksiyonlarında başta Anadolu olmak üzere söz konusu ülkelerin eserleri sergilenmektedir.
Bilhassa ülkemizden çalınıp yurtdışına çıkarılan eserlerin sergilendiği müze sayısı 14. Yapılan başvurulara rağmen bu müzeler ellerinde bulundurdukları bize ait eserleri “Dünya Kültür Mirası” çerçevesinde ele alıp sergileyerek insanlığa hizmet ettiklerini vurgulamakta, geri iade etmek niyetinde olmadıklarını açıkça ortaya koyan tutum sergileme, tavır takınmaktadırlar.
Yalnız şunu unutmayalım: UNESCO’nun “Eski Eser Koruma Yasası” çerçevesinde ülke dışına kaçırılmış eserlerin geri alınması ve iadesi mümkün; uzun soluklu çabalar ve mahkeme süreciyle de olsa… Zira Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’nun ‘Uluslararası Anayasası’ olarak kabul edilen ‘Venedik Tüzüğü’nün 1964-7 maddesi aşağıdaki gibidir:
“Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın tümünün, ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına- anıtın korunması bunu gerektirdiği, ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dışında- izin verilmemelidir”.
Kaçırılanları geri almak, elimizdekilere sahip çıkmak ve ören yeri ve müzelerimize gereken önemi vermek zorundayız. Yoksa memleketten daha çok eser gider. Ne de olsa ülke zengin ‘çal çal bitmiyor!’ TV’lerde bile tarihi eser arama detektörü reklamları olur ve yüzlerce hazine-define arayıcılığı sitesi internet sayfalarını süslerse memlekette talanın önüne nasıl geçilir sorusu da akla gelmiyor değil hani.
Çoğu köyde, kasabada işsiz-güçsüz takımı aylak aylak sokakta gezeceğine dağ-taş dolaşmakta ve bilhassa geceleri eski harabeleri turlamakta, elde kazma-kürek kaçak kazı yapmakta. Bu iş resmen sektör olmuş neredeyse. Son hatırladığım; Sart antik kenti ile ilgili yaptığım araştırmalar süresince sık gittiğim günlerde her gidişimde yeni bir çukurun açıldığına ve ören yerinin bir köşesinin eşelendiğine şahit olmuştum.
Başka bir örnek: Konya Akşehir Alanyurt köyü Mülhak Hacı İbrahim Veli Türbesi’ne ait bir sanduka zamanın Alman Konsolosu tarafından 1905 yılında Almanya’ya götürüldü. Yine Akşehir merkezde Seydi Mehmet Hayrani Türbesi’nden bir sanduka 1994 yıllarında yurt dışına kaçırıldı. Hiç şaşmadım! Neden mi? Geçtiğimiz yıllarda Aydınoğulları Beyliği ile ilgili yaptığım bir araştırma neticesinde Aydın Karacasu ilçesi sınırları içinde yar alan Aydınoğlu Beyliği’ne ait ziyaret ettiğim iki türbenin de korumasız ve çok bakımsızlığına tanık olmuştum.
Eski eserlerin kaybına neden olarak bir başka eksiklik de müzelerin yetersizliği veya hiç olmayışıdır. Misal Çanakkale-Gelibolu’da zamanına yani müzeler kurulmadan önce o kadar savaş malzemesi hurdacılara gitti ki sormayın. Bir yörede müze yoksa orada tarihi eser bilinçsizliği ve sahipsizliği vardır. Bu da orada bulunan ne varsa el değiştirmesi, satılması ve kaybolması veya yurtdışına çıkartılması demektir.
Çocukluğumdan hatırlarım: Mahallemize gelen nayloncu ve plastikçiye evde eski ne varsa verir, yerine plastik kova, leğen veya terlik alırdı insanlar. O eskilerin içinde neler vardı neler… Düşünün benim 40 yıl önceki anılarıma ait eski olan malzemenin yanına bir kırk-elli daha koyun; rahat bir yüz sene. Bu eserlerin çoğunun belki salt ekonomik değeri düşüktü o gün için ama etnografik değeri yüksekti. peki, kim biliyordu?
Ne kamalar, ne saldırmalar ne mataralar; hatta fişeklik, bel kuşağı ve aynalar, taraklar… Çoğu Kurtuluş Savaşı yıllarına ait hatta öncesinden kalan, miras ve hediyeler. Ne gariptir ki İzmir gibi 3,5 yıl işgal yaşamış bir ilin ‘İşgal Müzesi’ yok ve bu döneme ait ne kadar eser varsa yitti gitti. Bu eksikliği biz ulusal medyadan üç yıl evvel dile getirmiş ve üzerine basa basa yetkilerinin dikkatine sunmuştuk. 2007 ve 2010 yıllarında yayınlanmış yazılarımıza göz atmanızı salık veririz. Ne yazık ki İzmir’de hala bir ‘Kurtuluş Savaşı Müzesi’ yok.
http://www.turizmhaberleri.com/KoseYazisi.asp?ID=256
http://www.turizmhaberleri.com/koseyazisi.asp?ID=1418
Öte yandan istatistiki olarak 2003, 2004 ve 2005 yıllarında müze soygunculuğun en fazla yaşandığı yıllar olmuş, bunların çoğunluğunda koruma ve tedbir eksikliği ile alarm sistemlerinin çalışmaması, yer sıkıntısı ve personel yetersizliği gibi sebepler göze çarpmış. Şunu unutmamak lazım: Asıl sorun tüm halkın müzecilik konusunda yeterli bilgi ve bilince sahip olmayışı, bu konudaki eğitimsizlik ve en sonunda ödenek azlığı çok büyük etkendir. Buna benzer eksikliklerimiz varolan sorunu daha da büyütmektedir.
Zamanın girdaplı ve buhranlı dönemlerinde bizden yani ülkemizden türlü yolarla, kâh kılıfına uydurularak izinli veya izinsiz alınmış, çalınmış tüm eserlerimizi, varlıklarımızı geri istiyoruz. Onlar bizim ulusal hazinemiz ve kültür mirasımızdır. Ülkemizin yağmalanmasına, tarihimizin hoyratça el değiştirmesine ve kültürümüzün talan edilmesine göz yummayacağız. Bu soygun furyasına son veriyor, bizden alınan her şeyi bize geri geri verilmesini, iade edilmesini istiyoruz. ‘Memlekette taş çok’ olabilir ama hepsi bizimdir ve bizim için değerlidir.
İşte Kültür Hazineleri talanının En Bilinen İsimleri:
Britanya Müzesi Antik Eserler Müdürü Charles Thomas Newton, Britanya Müzesi Görevlisi John TurtleWood, Alman İmparatorluğu Berlin Kraliyet Müzesi Görevlisi Carl Humann, Alman-Amerikalı-Rus tüccar ve altın arayıcısı HeinrichSchliemann…
Burada eski bir mezar taşında talandan korunmak için yazılmış sözler aklıma geliyor ve benzer düşüncelerimi sizlerle paylaşmak, benzer laneti dile getirmek istiyorum: “Her kim bir tarihi eser ve kültür varlığına zarar verirse büyük günah işlemiş sayılsın. Hatta yardım ve teşvik edenler de yanı günaha gark olsun. Ne bu dünyada ne de öteki dünyada rahat yüzü görsün. Hayatları zehir olsun. Çaldıkları haram-zıkkım olsun. Kendileri gibi çocukları da bu lekeden kurtulamasın!”.
Ülkemizden kaçırılan yüzlerce eserden bize geri iade edilen eser sayısı üçte bir bile değil. Önce iade edilenleri görelim:
İade Edilen Kültür Varlıklarımız: Toplam 68 Adet
A.B.D. 1991 Roma ve Bizans Sikkesi 31 adet;
A.B.D. 1993 Lidya Eserleri;
A.B.D. 1994 Aphrodisias Friz Bloğu;
A.B.D. 1994 Aphrodisias Örenyeri’nden Çalınan Meleager Başı;
A.B.D. 1994 Gemici Feneri;
A.B.D. 1994 Girlandlı Lahit;
A.B.D. 1994 Marsiyas Heykeli;
A.B.D. 1995 Erdek Açıkhava Müzesi’nden Çalınan Torso;
A.B.D. 1998 Atatürk’ün Gümüş Sigara Tabakası;
A.B.D. 1998 Kurşun Mühür;
A.B.D. 2000 Menil Koleksiyonundaki Zeugma Mozaiğine Ait Parçalar;
A.B.D. 2000 Nuruosmaniye Kütüphanesi’nden Çalınan Kur’an-I Kerim;
A.B.D. 2000 Oklahoma Eserleri I;
A.B.D. 2001 Oklahoma Eserleri II;
A.B.D. 2012 Amerika’dan İadesi Sağlanan Troya Eserleri;
A.B.D. ve İngiltere 1999 Divriği Ulu Camii’ne Ait Ahşap Pano;
A.B.D. ve İsviçre 1988, 1991, 1992, 1999 Elmalı Sikkeleri;
A.B.D. 1980 Aphrodisias Eserleri;
A.B.D. 1980 Herakles Lahdine Ait Parça;
A.B.D. 1982 Tunç Vazo;
A.B.D. 1991 93 Parçadan Oluşan Osmanlı Giysi Koleksiyonu;
A.B.D. 2009 Sardis Kökenli Tıp Aletleri;
A.B.D. 2011 İadesi Sağlanan Yorgun Herakles Heykeli;
A.B.D. 2012 Dallas Sanat Müzesi’nden İadesi Sağlanan Orpheus Mozaiği;
A.B.D. 2012 1 Adet Taş Eser;
A.B.D. 2012 Washington Kültür Müşavirliği’ne Teslim Edilen Eserler;
Almanya 1991 Antiochos I Baş Fragmenti;
Almanya 1998 Herakles Lahdine Ait Henkel Koleksiyonunda Bulunan Eserler;
Almanya 2001 Bremen’de Ele Geçirilen Eserler;
Almanya 2001 Karlsruhe’den İade Edilen Pişmiş Toprak Heykelcik;
Almanya 2001 Tutlingen’de Ele Geçirilen Eserler;
Almanya 1924-1942, 1980,1987 Boğazköy Tabletleri ve Sfenks;
Almanya 2001 Mermer Kabartma Levha;
Almanya 2007 Münih Başkonsolosluğu’muza Teslim Edilen 4 Adet Sikke;
Almanya 2007 İki Adet Mermer Stel Parçası;
Almanya 2008 Agora Ören’inden Çalınan Heykel Başı;
Almanya 2008 Balıkesir-Saraylar Açıkhava Müzesi’nden Çalıntı İmparator Başı;
Almanya 2008 Bremen Bit Pazarında Ele Geçen 1182 Adet Eser;
Almanya 2008 Kocaeli Fuar Alanından Çalınan Heykel Başı;
Almanya 2009 Efes Kökenli Stel;
Almanya 2010 Tatarlı Tümülüsü’ne Ait Ahşaplar;
Almanya 2011 İadesi Sağlanan Boğazköy Sfenksi;
Almanya 2012 Hannover Başkonsolosluğu’na Teslim 4 Adet Mermer Eser;
Almanya 2013 Kanatlı Denizatı Broşu;
Avustralya 2013 23 Parça Sikke;
Avusturya 1997 Efes Öreni’nden Çalınan Kadın Başı;
Avusturya 2007 Innsbruck’ta Ele Geçirilen Eserler;
Avusturya 2009 İade Edilen 4 Adet Eser;
B.A.E. 2007 Ele Geçirilen Eserler;
Bulgaristan 2012 İadesi Sağlanan 19 Adet Muhtelif Eser ile 1 Adet Mermer Heykel;
Danimarka 1999 Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii Giriş Kapısı Panoları;
Fransa 2005 Paris, Sultan II. Abdülhamit’e ve kızı Ayşe Sultan’a Ait Eşyalar;
Hırvatistan 2009 Macelj (Matzel) Karayolu’nda Ele Geçen Eserler;
İngiltere 1991 Osmanlı Tombak;
İngiltere 1995 Birgi Aydınoğlu Mehmet Bey Camii’nden Çalınan Minber Kapısı;
İngiltere 1999 Manş Denizi Batığı’ndaki Eserler;
İngiltere 2000 Heathrow Havaalanı’nda Ele Geçirilen Eserler;
İngiltere 2002 Bronz Dionysos Heykeli;
İngiltere 2006 Aphrodisias Friz Bloğu;
İngiltere 2007 Roma Dönemi’ne Ait Yüzük;
İngiltere 2010 İadesi Sağlanan 17 Adet Eser;
İngiltere 2012 Bursa Sinanpaşa Camii’nin Çinileri;
İsviçre 1995 İzmir Müze Müdürlüğü Bahçesi’nden Çalınan Kadın Heykeli;
İsviçre 2004 Zürih’te Ele Geçirilen Eserler;
İsviçre 2008 Laodikya Antik Kenti’nden Çalınan Bronz El;
İtalya 1991 Bronz Vazo;
Kıbrıs 2000 Topkapı Sarayı Müzesi’nden Çalınan Kur’an-ı Kerim;
Sırbistan 2010 İadesi Sağlanan 1.865 Adet Eser.
http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44470/yurt-disindan-iadesi-saglanan-eserler.html
(Haftaya, ülkemizden kaçırılan ve halen yurt dışında bulunan kültür varlıklarımızın tam listesi…)