site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Türk Eğitim Sen 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı Basın Açıklaması

Türk Eğitim Sen 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı Basın Açıklaması
09.09.2012
A+
A-

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı tarafından 2012-2013 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla yapılan Basın Açıklamasıdır.
    
Değerli Basın Mensupları;

Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere ülkemizde 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesiyle 2012-2013 eğitim öğretim yılından başlamak üzere ve kademeli geçişler uygulanması suretiyle 4+4+4 olarak ifade edilen ve bu şekilde bilinen yeni bir eğitim modeline geçiş sürecine girmiş bulunmaktayız. 10 Eylül Pazartesi İlkokul 1.sınıfların uyum süreci başlayacaktır. Yeni eğitim modeli ile ilk hafta okula alışma dönemi olan uyum sürecine artık 60-72 aylık öğrenciler birlikte devam edeceklerdir. Yeni eğitim öğretim döneminin ülkemiz için hayırlı olması dileklerimizle sistemin işleyişinde tespit ettiğimiz sorunlar ve çözüm önerilerimiz şunlardır:

1.Norm kadro uygulamasında sorunlar had safhaya ulaşmıştır.

Bilindiği üzere ülkemizde ilkokul dönemi eğitim süresi 5 yıl iken yeni sistemle birlikte bu süre 4 yıl olarak belirlenmiş ve bu süreçte sendikamız tarafından ülkemizde yaklaşık 50 bin sınıf öğretmeninin norm kadro fazlası durumuna düşeceği dile getirilmiştir. Sayın Milli Eğitim Bakanı tarafından o dönemlerde söylenen 5.sınıflara mevcut öğretmenlerin devam edeceği açıklaması da bugün itibariyle havada kalmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okulların açılmasıyla birlikte bu sayının 45 bin olduğu dile getirilmiştir. İlimizde bu sorun yeni derslikler açılması suretiyle çözülmeye çalışılmaktadır. Ancak okullarımızın mevcut fiziki koşulları göz önüne alındığında bu durumun düzeltilmesinin mümkün olmadığı görülecektir. Ayrıca MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine eklenen Ek Madde 1 ile “Herhangi bir branşta norm kadro fazlası bulunan illerde fazla bulunan branşta ek ders karşılığında görevlendirme yapılamaz, vekil öğretmen çalıştırılamaz” hükmünü getirmiştir. Bu maddeye göre ortaya yeni problemler çıkmıştır ve bu problemlerin çözümü ile ilgili bir açıklık bulunmamaktadır. Özellikle özür gurubu atamalarında yaşanan sorunlar ilimizde ayrı ilçelerde görev yapan eşlerin yeni sorunlarla karşılaşması anlamını taşıyacaktır.

2.60-72 aylık çocukların aynı sınıflarda eğitim görecek olması yeni sorunların doğmasına sebebiyet verecektir.

Yeni eğitim modeli ile birlikte ilkokula başlama yaşı 60 aya ( 5 yaş ) indirilmiştir. Kamuoyun da 60-66 ay tartışmaları devam ederken yayınlanan yeni müfredatla birlikte görülen manzara okul öncesi eğitiminden vazgeçen Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul eğitimini okul öncesi düzeyine çekmiş olduğudur. İlkokul 1.sınıf 1.döneminde sadece a ve e harfleri verilecektir. Dünya da 145 ülkeden sadece 11 ülkede 5 yaş uygulaması var iken sanki tüm dünya ülkelerinin böyle bir sistemi uyguluyormuş gibi bir izlenim yaratılma çabaları da tarafımızdan anlaşılabilmiş değildir. Okullarımızın fiziki koşullarında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Son olarak Sayın Başbakan devreye girerek okul müdürlerinden kendisine ulaşmaları istenilmiştir. Mevcut sıralarımızda 60-72 aylık çocukların aynı anda eğitim görecek olmaları ile birlikte bir önceki yıldan 72 ayını doldurmayarak okula kayıt yaptıramayan öğrencilerimizin de bu yıl sisteme girmeleri ve bu çocuklarımızın ortalama 80-84 ay arası çocuklarımız olması fiziksel ve zihinsel gelişim açısından farklılıklar yaratacaktır. Tuvaletlerin kullanımında da sorunlar yaşanacaktır. Müfredatın okul öncesi öğrenciler düzeyinde olması 72-84 ay yaş gurubu öğrencilerimiz açısından yeni sorunların doğmasına neden olacaktır. Yeni dönemle birlikte sınıf mevcutlarının artacak olmasından da endişe duymaktayız.

3.66 aylık çocuklar için alınan raporlar yeni sorunlar doğuracaktır.

Okula başlaması gereken 60-66 aylık öğrenciler için bazı velilerimiz tarafından alınan raporlar sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir. Esasen mevcut yönetmelikler çerçevesinde bu konu okul içerisinde çözülebilmektedir. Ancak alınmış olunan raporların bazılarında öğrencinin okula başlamaması için yazılan Psikolojik Gelişme Bozuklukları ibaresi çeşitli sorunlara sebep olabilecektir. Bu öğrencinin 1 yıl sonra okula başlayabilmesi için yeniden rapor alması gerekecek midir? İlerleyen yaş dönemlerinde bu rapor öğrencinin karşısına çeşitli şekillerde çıkacak mıdır? Bu sorular cevapsızdır.

4.Artan ders saati sayıları öğrenci giriş çıkışlarında sorunlar yaratacaktır.

Değişen sistemle birlikte ders saat sayılarında da artışlar yapılmıştır. Yeni sistemde kademeli geçiş dolayısıyla bu yıl sadece 5.sınıflarda uygulanacak olan yeni ders çizelgesine göre haftalık ders saat sayısı 30’dan 36’ya çıkarılmıştır. Ülkemizde yoğunluklu olarak ikili eğitim öğretim yapıldığı düşünülecek olursa giriş çıkış saatlerinde artan ders saati sayısı nedeniyle sorunlar ortaya çıkacağı muhakkaktır. Ayrıca yeni eğitim modelinin sadece 1 ve 5.sınıflar da uygulanacak olması sebebiyle 5. sınıflarımızın öğrencileri diğer sınıf öğrencilerimize göre okulda daha fazla kalacaklardır. Bu durum mahallesinde gidecek ortaokul olmayan öğrencilerimizin okula servisle gidecek olması sonucunu doğuracağından eve dönüş saatleri de çok geç saatleri bulacaktır. Ayrıca taşımalı eğitim uygulaması yapan okullarımız da 5.sınıfların geç çıkacak olmaları nedeniyle diğer öğrencilerin bu sınıfları bekleme zorunluluğu doğacak ve bu öğrencilerin nerede ve ne şekilde bekleyecekleri de yeni sorunların doğmasına neden olacaktır.

5.Öğretmenlerin Kariyer Basamaklarında Yükselme uygulaması unutulmuştur.

30.06.2004 tarihinde 5204 sayılı Kanunla yürürlüğe giren Öğretmenlerin Kariyer Basamaklarında Yükselmesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi tarafından 2008 tarihli karardan sonra herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Yasada “ Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM’ce yapılır” ibaresi bulunmasına rağmen mahkeme kararını takip eden 2009 yılından bugüne kadar herhangi bir sınav yapılmamış ve bu konu da “ gözden geçirilecek ” söyleminden başka da herhangi bir çalışma olmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu konu ile ilgili acilen bir çalışma yapılmalıdır.

6.Genel İdare Hizmetleri Sınıfında çalışan personelin sorunları çözüm beklemektedir.

Genel İdare Hizmetleri sınıflarında çalışan arkadaşlarımızın sorunları bugüne kadar görmezden gelinmiştir. Biriken sorunlar gün geçtikçe daha da büyüyerek sorunların çıkmaza girmesine neden olmuştur. Bu sorunlarla ilgili çalışmaların yapılması, bu sınıflarda çalışan arkadaşlarımızın sorunlarının birlikte yapılacak çalışmalarla düzeltilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çalışmaların başlatılması gerekmektedir.

7.Okullarımızın deprem güçlendirme çalışmaları işlemleri ağır işlemektedir.

İlimizde okullarımızın deprem güçlendirmeleri ile ilgili çalışmalar ağır işlemektedir. Özellikle yeni eğitim modeline geçiş sürecinde doğan derslik ihtiyacının mevcut durumda binaları yıkılan, ancak, yeni binaların yapım aşamasında bürokratik işlemlerden kaynaklanan ağır işleyiş dolayısıyla bazı okullarımızın öğrencileri en az 2 yıl süreyle farklı okullara taşınmak suretiyle eğitimlerine devam etmek zorunda kalmışlardır. Bu durum öğrencilerimizin aileleri için de kendilerinden kaynaklanmayan ekstra külfetler getirmiştir. Yine deprem dayanıklılık testleri yapılarak uygun olmayan yapıların durumları hakkında da kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.

8.Atama bekleyen öğretmenler sükûtu hayale uğramışlardır.

Yeni sistemle birlikte özellikle branş öğretmeni ihtiyacı doğmuştur. Sendikamız tarafından yapılan çalışmada 60 bin branş öğretmeni ihtiyacı doğacağı belirlenmiştir. Ancak bu dönem yapılan öğretmen atamalarında belirlenen sayı 40 bin’dir. Dolayısıyla daha şimdiden özellikle ortaokullarda branş öğretmeni ihtiyacı olacağı açıktır.

9.İmam Hatip okullarının orta kısımlarının işlevselliği tartışmalıdır.

Yıllardır ülkemizde eğitim İmam Hatipler ekseninde tartışma konusu olmuştur. Kesintisiz eğitime geçiş sürecinde de konu yine İmam Hatipler ekseninde tartışılmış ve sendikamız tarafından o dönemlerde de mesleki teknik eğitim konusunun imam hatipler ekseninde tartışılmasının ülkemiz eğitimine yararı olmayacağı dile getirilmiştir. Yeni eğitim sistemi ile birlikte ortaokullar ile imam hatip ortaokulları ders çizelgeleri incelendiğinde imam hatiplerin orta kısımlarının esasında çok fazla bir fonksiyonu olmadığı görülecektir. İmam hatip ortaokullarının ders programlarındaki tek farklılık 4 saatlik Arapça dersi olarak görülmektedir.

10.Eğitim yöneticilerinin norm kadro sorunu çözülmemiştir.

Yeni sistemle birlikte değişen okul yapıları dolayısıyla eğitim yöneticilerinin belirsizliği durumunu korumaktadır. Mevcut norm yönetmeliğine göre okulunda branşında dersi olması ve derse girmesi gereken eğitim yöneticilerimiz bu durumu göz önüne alarak norm güncellemelerini yapmışlardır. Ancak ayrılan okullarla birlikte branş farklılıkları oluşan eğitim yöneticilerimizin durumları hakkında da bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından herhangi bir açıklama ya da çalışma yapılmamıştır.

11.Liselerimizde de artan ders saati sayıları yeni sorunları doğuracaktır.

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan yeni ders çizelgesine göre liselerimizde de ders saat sayılarında artışlar olmuştur. Bu durum özellikle Genel liselerde ikili öğretim nedeniyle giriş çıkış saatlerinin uzamasına neden olacaktır.

12.Fatih Projesinin akıbeti belli değildir.

Kamuoyuna allanıp pullanarak anlatılan Fatih projesinde gelinen aşamada işlerin durma noktasında olduğu görülmektedir. Okullarımıza akıllı tahta kurulumları yapılmış, ancak, alt yapı çalışmalarında aksaklıklar meydana geldiğinden yeni döneme yetişmesi mümkün görünmemektedir. Pilot uygulamaları yapılan okullardaki anket çalışmasında tablet bilgisayarların velilerimiz tarafından eğitim materyali olarak kullanılmasının öğrencilerimize artı bir katkı getirmediği sonucu çıkmıştır. Çeşitli defalar dile getirdiğimiz eğitimde tablet bilgisayar kullanımının eğitim açısından olumsuz tarafları göz ardı edilerek yapılmaya çalışılan uygulamadan vaz mı geçilmiştir? Bu konuda da Bakanlık yetkililerinden herhangi bir açıklama gelmemiştir.
   
Değerli Basın Mensupları;

Geldiğimiz noktada 10 Eylül 2012 Pazartesi günü 1.sınıflarımız için okulların başlayacak olmasına rağmen; öğretmenlerimizin 3 ay tatil yaptığını ifade eden Sayın Milli Eğitim Bakanımız yığılan sorunların çözümünde tele konferans yoluyla eğitim çalışanlarına parmak sallamaktan öte fazla da bir iş yapmamıştır. Görülen manzara Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün yazı hikâyede olduğu gibi Ağustos böceği misali saz çalarak geçirdiğidir. Biriken bütün sorunların çözümünü okul yöneticilerimize bırakarak mevcut durumu kurtarmaya çalışmaktadır. Mevcut yapı içerisinde bugüne kadar eğitimin tüm sorunlarıyla tabiri caizse boğuşan okul yöneticilerimizin yeni sistemde yükleri bir kat daha artmıştır. Görülen odur ki 28 Şubat, vesayet gibi söylemlerle yapılan sistem değişikliğine Bakanlık kadroları hazırlıksız yakalanmışlardır. Yeni sistemin ülke geleceğine ekonomik alanda katkılar getireceğini iddia eden bir başka Sayın Bakanımızın da ekonomik alanla eğitim sistemi arasında nasıl bir ilişki kurduğunu merak etmekteyiz. Tüm bu gelişmelerin ışığında her şeye rağmen sistem yürüyecektir. Ancak buradan Sayın Bakanımıza bir seslenişimiz olacaktır:

Bakanı tarafında hor görülen,
Alo 147’ye şikâyet edilen,
Dövülen, darp edilen,
Etrafını aydınlattıkça kendisi eriyen
Eli öpülesi öğretmenlerimiz.

Sayesinde sistem yürüyecektir. Sayın Bakanımızın öğretmenlerimizin sorunları ile daha yakından ilgileneceği ve okullarımızın 21. yüzyıl gereklerine uygun fiziki koşullara
ulaştırılması için gayret sarf edileceği bir yıl olması temennimizle 2012-2013 eğitim öğretim yılının tüm eğitim paydaşlarımız için hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Mehmet KAYA
Türk Eğitim-Sen          
Selçuk İlçe Temsilcisi   

YORUMLAR
  1. EMEKÇİ dedi ki:

    Bu haberin başlığına göre basın açıklamasını İzmir 1 nolu şube yapıyor.Haberin sonundaki imza ise M.Kaya yani Selçuk ilçe temsilcisi.Burada bilgi çalıntısı var gibi geldi bana….Ayrıca Mehmet Kaya’ya sormak isterim, Selçuk temsilcisi olarak Bakanlığın uygulamalarını eleştirmek yerine Seçuktaki yerel sorunları neden dile getirmiyorsunuz? Yoksa size göre Selçuk’ta 4+4+4 sistemine geçilmesinden dolayı sorun yaşanmıyormu? Sizin görev yaptığınız okulun binası bile yok, başka binada eğitim verirken, okulunuza ait bir öğretmenler odası bile yok! Bu sizi rahatsız etmiyor mu?
    Analadığım kadarıyla genel merkezden yapılan açıklamaya siz kendi imzanızı atarak, sendikacılık yaptığınızı sanıyorsunuz!!!