Süreçte Kaybettiği İtibarı Gezi Parkında Arayan CHP

Gezi parkında eylem yapan insanlara yapılan gereksiz şiddet içeren müdahalelerle birlikte hiç umulmadık bir şekilde bir halk mukavemeti oluştu. Bu bir birikim sonucunda meydana geldi. Bir kıvılcım meydanı isyan ettirdi. Fakat ne olduysa ilk günden sonra bilumum marjinal gruplar kalabalık halk kitlesinin içine girmeye başladı. Masumane bir direniş bir anda boyut değiştirdi. PKK çaputları açıldı, bebek katilinin resmi, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le yan yana getirildi. Allahtan marjinallikten uzak insanlar, vatandaşımız sağduyulu davranıp istenilen ortamın yaratılmasına alet olmadılar.
Gezi parkı herkese ders olmalı. Herkes üzerine düşeni almalı. Dağdaki teröristin siyasi şövalyeliğini yapanların birden bire hasıl olan yeşil sevgisi nasıl olur diye düşündürüyor. Düne kadar ormanları yakan terör çetesine ağzını açıp yapmayın onlar asker ya da polis değil ağaçları kesmeyin deme cesaretinde bile bulunamayan bu zevatlar direnişi biz başlattık diyor. Eşbaşkanları oradaki gençler de dağa çıkardı diyor. Nasıl bir oyunun içindeyiz. Milletimiz bir öykünmeye zorlanıyor. İnsanımızın kafasında adamlar dağa çıkmakta haklıymış olgusu yaratılmaya çalışılıyor. Bütün bunları dedirtmek için de AKP iktidarı tarafından devletle millet karşı karşıya getiriliyor. Bu işte en ön plana polis oturtuluyor. Milletin polisten nefret etmesi sağlanıyor.
***
Böyle bir ortamda, İmralı süreciyle ilgili dik duruş gösteremeyen, sürece koşulsuz kredi açan, bizi de görüşmelere alın her şey bilgimiz dahilinde olsun diyen Yeni CHP, hükümet tarafından kale alınmayınca orta yerde kaldı. İçten gelen tazyik dolayısıyla sürece olan desteğinden vazgeçmeyen bu parti, söylem değiştirdi. Yol, yordam şekline karşıyız diyerek sürece destek değiliz dedi. Ama köstekte değiliz dedi. Bizsiz başarabiliyorlarsa başarsınlar, kanın durmasını biz de istiyoruz dedi.
Böyle bir davranış içine giren Kılıçdaroğlu ve partisi kendi gelenekçi, milliyetçi, hala Atatürk’ün çizgisinde diye oy veren, CHP’li olan tabanı başta olmak üzere milletin gözünde saygınlığını yitirdi. Süreçten yana oluşlarıyla toplum üzerinde yarattığı hayal kırıklığından vazgeçmek yerine, bu durumu örtmek için Kılıçdaroğlu katıldığı toplantılarda Tayyip Erdoğan’a bol bol aklına geleni söyledi. Her yerde Erdoğan’ın Suriye politikasını eleştirdi. Hep bağırdı çağırdı süetçe gösterdiği duruş bozukluğundan kaybettiği itibarı Suriye ile devşirebilirim diye tahmin ettiler ancak tahmin ettikleri gibi olmadı.
Parti içindeki gelenekçi kesim yani oklarına bağlı olanlar bu gidişattan hiç memnun değilken Gezi Parkı Yeni CHP için bir ümit kaynağı oldu. Hepsi birden Taksim’e koştular. Hazır başlamış bir eylemin kaymağını yemek, kaybettiği itibarı yeniden elde etmek için görüntü vermeye başladılar.
***
Bütün bu olaylar yaşanırken MHP Lideri Devlet Bahçeli çok anlamlı bir açıklamada bulundu. Muharrem İnce denilen zat, söylemlerinden dolayı Lider Devlet Bahçeliyi kınayıp, teşkilatını tanımamakla suçlamakta… Bir siyasetçi olarak karşınızda belirtilen bir görüşü kabul etmeyebilirsin; ancak teşkilatını tanımıyor diye boyundan büyük işlere karışıyor. Haddini aşan açıklamalarda bulunuyor. Siz önce kendi teşkilatınıza pardon örgütünüze bakın sayın İnce. Her yeri haletliniz de sıra MHP’ye mi geldi?
Kendi içinizde bütünlüğü sağlayamayan biri Hanya’dan biri Konya’dan söz eden konumdasınız. Sizin İzmir gibi bayrak aşkıyla yanan bir şehrin partinize mensup Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Diyarbakır’da PKK’nın siyasi uzantısı partinin Belediye Başkanıyla kucaklaşıyor. Bir önemli vekiliniz Genel Başkanınızla Amerikanya arasındaki münasebeti kulislerde dile getiriyor. Bir grup milletvekiliniz Amerikanya’ya gidip Pensilvenya’da görüşmelerde bulunuyor. Ve siz bütün bunlara gözlerinizi kapatıp MHP hakkında konuşuyorsunuz. Ayıp oluyor ayıp. Siz kendinize bakın ve haddinizi aşan bir söylemde bulunmayın. Sizi aynı kararlılıkta İmralı süreci konusunda konuşmaya davet ediyorum. Vatan talan edilip, lime lime edilmeye çalışılırken bu sürece destek olmanız Atatürk’ün kurduğu CHP’ye yakışmıyor.
Devlet Bahçeli’yi başkalarıyla, hele Genel Başkanınızla hiç karıştırmayın ve çok iyi dinleyin;
“Parti olarak hiçbir karanlık ilişkinin, gerilimin içinde olmama tercihimizden taviz vermeyeceğiz.
Devlet millet çatışması için ellerini ovuşturanlara, MHP’ye akıl hocalığı yaparak tahrike yeltenenlere asla itibar etmeyeceğiz.
Bütün dava arkadaşlarımın, partililerimizin ve vatandaşlarımızın bu kapsamda hareket edeceğine yürekten inanıyor ve bunu temenni ediyorum.”
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz