site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Sultani Yegah Makamında

12.01.2013
A+
A-

fikriatilbaz11Devlet olarak görevimiz bu büyük konuyu önümüzden kaldırmaktır. Diyor Cumhurbaşkanı Gül, yapılanları olumlu bulduğunu açıklayıp, bekleyip göreceğiz diyor ve silahların bırakılacağını umut ediyor. Köşkten destek ne zaman gelecek diye beklerken sayın Gül bir ziyarette bu konuyla ilgili görüşlerini belirtti. Destek furyasında eksikliği kalan kişi oydu, o da konuşunca tamamlanmış oldu.

İngiltere ve IRA arasında yapılan anlaşmaların mimarı olan kişi şöyle diyor, terör örgütüyle barış hangi şartlarda yapılır, her iki taraf da aynı koşullardaysa, onlar öldürmeyle, bomba patlatmayla amacına ulaşamayacağını anlarsa, karşısındaki onu durduramayacağını kabul ederse anlaşmak için masaya oturulur. Anlaşılan AKP iktidarı, hükümeti bu durumda olduğumuzu kabul etmiş olmalı ki böyle bir anlaşmaya imza koyuyor. Böyle bir şey yapmaya hakkı var mı? Yetkisi olabilir; ancak Türk milletinin olurunun olmadığını bildiği halde, işi gargaraya getirerek böyle bir müzakere girişiminde bulunması onu büyük bir vebal altına itmektedir.

Gezdiği yerlerde Sultani yegah makamında ilerleyenler, kendilerini geri kalmış Müslüman ülkelerin liderliğini yapabilir pozisyonunda gördüklerinden, yaptıklarıyla bu unvanı Ortadoğu’nun şerifi efendi Amerika’dan almak için Arap Baharı adı verilen yalan rüzgarı içinde yıkım süreci destekçileri ve plancıları arasında oldular. Hoş zaten taşıdıkları BOP eşbaşkanı sıfatı bu işlerin içinde olmasını kaçınılmaz kılıyordu. Güzel gidiyor gibi görülen süreç, son İsrail-Hamas çatışmasında ne yazık ki yeniden Mısır’ın ön plana çıkmasıyla Mursi cilalanmış ve pazarlanmış oldu. Ne acıdır ki AKP iktidarı iktidara gelmesinde ön ayak olduğu Mursi’ye Ortadoğu liderliğini kaptırmış oldu. Bunu örtmek isteyen AKP iktidarı, hükümetin başı Erdoğan’ın eliyle Mursi’ye pasta yedirdi.

Devamlı şekilde oyunların içinde olanlar, kendileri de oyunlara kurban giderler. AKP iktidarı bunu devamlı şekilde yaşadığı halde gerekli dersi çıkarmamakta direniyor. Acı gerçekleri görmezden geliyor. Nefis her türlü amacın, idealin önüne geçiveriyor. Onlar ne kadar sultani yegah makamında dolaşırsa dolaşsın, bu yolda kendilerine en uygun olan başkanlık sistemi için uğraşsın sonuçta hiç kimse kendilerine Osmanlı’nın 37. Padişahı demeyecek. Bu unvanı almak isteyenler dünya geç geldiklerinin farkına varmalıdırlar. Ancak BOP’ta kaldıkları süre içinde ve onların arzu ve istediklerine yerine getirmeye devam ettikleri müddetçe Türkiye bu bataktan kurtulamayacaktır.

Sultani yegah makamına yardımcı olmayı sürdüren, onların pazarlık sürecine kredi açanlar da kendilerini insan hakları, barış aldatmacası içinde BOP çukurunda ona hizmet noktasında olduklarının fark edilmediğini sanıyorlarsa yanılmaktadırlar. Elbirliğiyle Türkiye’yi bir acziyetin içine hapsedip, İmralı’daki katilbaşının eli, eteği öpülesi konumuna getirilmesi kanı olanların kabul edemeyeceği bir iş.

İhanetin, delaletin farkında olanlar bu gidişata, sürece karşı duruşunu koymakta ve düşüncelerini ifade etmektedirler. Bunlardan biri de Güneş gazetesi yazarı Rıza Zelyut’tur. Zelyut şöyle diyor; “Daha Osmanlı Devleti zamanında gündeme getirilen ve Sevr Antlaşması’na da sokulan (62., 63., 64. maddelere bakınız) Kürt Devleti; Türk hükümetinin (AKP iktidarının) desteğiyle kuruluyor. Bu projeyi silahla kabul ettirmek için ortaya çıkan PKK, artık resmen muhatap alınıyor. Ortadoğu’yu parçalamak için BOP’u devreye sokan ABD’nin son hedefi; Türkiye’nin doğusunu, Kürdistan ismiyle

Kurulacak devlete vermektir.

İşte bu yüz yıllık bölücü projeyi en üyi biçimde gören ve karşı çıkan lider de Devlet Bahçeli’dir.

Sayın Bahçeli, salı günkü grup toplantısında öyle bir konuştu ki Türkiye’nin yüzde

70’inin yüreğinden geçenleri seslendirdi. Siz bakmayın işbirlikçi patronlar medyasının bu sesi kısıp bölücü terörün seslerini sonuna kadar açmasına. Kürtçülük destekçisi yüzde 10 ile AKP içindeki çıkarı uğruna her şeye evet diyebilecek yüzde 20’yi çıkartın. Geridekiler, PKK’ya teslim anlamına gelen bu görüşmelere evet demiyor.

Yalan makinesi televizyonlar da milleti kandıramıyor. Kandıramayacak.

Ve bunlar sonunda rezil olacaklar.

Bu ateşkestir, silah bırakmaktır; PKK’nın kaçıncı oyunudur? Bunu bile bilemeyenlerin, ‘Kürt Sorunu var!’ diye alevlendirdikleri terör belasını çözmeleri mümkün müdür?”

Allah herkese, anlı şanlı isimlere, boyu uzun cücelere akıl ihsan etsin. Kimse unutmasın ki Milliyetçi Hareket olduğu müddetçe Türk milletine kimse el, ayak, etek öptüremeyecektir.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.