site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Selçuk’ta Saklanbaç Oynayanlar!

31.08.2016
A+
A-

huseyintasyakanOn yılı aşkın bir zamandan beri yazıyor olmakla beraber, en yoğun eleştiri aldığım taraf yerel değil de genel politikalar üzerine yazıyor olmamdı. Oysa onca zamandır yazdıklarım itibariyle Selçuk, uzayda bir yerleşim merkezi değil de ülke coğrafyası içerisinde bir ilçe olduğuna göre; işaret ettiğim yanlış politikalara karşı gösterilen aymazlık ölçüsündeki sessizlik, Selçuğu ve dolayısıyla Selçuk’luyu da bire bir ilgilendiriyordu. Bir ata sözünde de ifade edildiği gibi ‘’Kabahat samur kürk olsa, kimse sırtına almaz’’. İşte o hesap olsa gerek, 14 yıllık afaki derecede hatalar ve yanlışlarla dolu AKP iktidarına ülke genelinde olduğu gibi Selçuk’ta da körü körüne sempati duyarak biad edenlerin sayısı ortadayken, bu cenahta yer alanların yazdıklarımın içerisinde kendilerini görmemeleri ya da görmezden gelmelerini pişkinliklerine veriyorum.

Kaleme aldığım son birkaç yazı itibariyle de, bugüne kadar bizim söylediklerimizi, yazdıklarımızı muhatab almayıp sırf muhalefet olsun diye konuştuğumuzu söyleyenlere, yazdıklarımızda ne denli haklı olduğumuzu işaret etmişimdir ki; yukarıda bahsettiğim gibi bu sadece Türkiye genelinde değil, Selçuk’ ta da AKP politikalarına körü körüne biad edenleri ilgilendirmektedir. Buu bağlamda aynadaki yüzünü görmek isteyenler olursa da, bir yazı öncesinde yayımlanmış ‘’YÜZÜN KIZARMIYORSA NÖBET TUTMAK NEYİNE?’’ başlıklı yazımı bulup okumalarını tavsiye ederim.

Ülke genelinde olduğu gibi Selçuk’ ta da dün duruyor oldukları yer belliyken, nelere ve kimlere ses çıkarmıyorken, bugün sanki yıllardır bizim safımızdaymışlar gibi tavır sergileyenleri kısa ve bir iki örneğiyle işaret etmek için, bu yazıyı kaleme almayı uygun gördüm.

‘’Kalabalığa karışmak için hiç bir şeye ihtiyacınız yoktur, ancak tek başına ve dik durabilmek için bir çok şey gerekir’’ cümlesi, Charles Bkowski’ nin beğendiğim sözlerinden biridir. (Bkowskinin bu cümle içerisinde sözünü ettiği ‘’bir çok şey’’ in en başında eminim ki Onur geliyordur.)Yine ülke genelinde olduğu gibi Selçuk’ tada, dünkü söylemlerini, aymazlıklarını ve gafletlerini unutup, yıllarca bu ülkenin bekası için kaygı duymuş, zamanında her türlü uyarıyı yapan bizlerin de arasında bulunduğu kalabalığa karışanların olduğu da muhakkaktır değerli okuyucular.

Mesela 2010 yılında ‘’Mezardaki ölüler bile kalkıp EVET oyu kullanmalı’’ dedikten sonra, yıllar öncesi vefat etmiş olanların bile oy kullandığının ortaya çıktığı Anayasa Referandumunun ardından zerre kadar ses çıkarmayanlar,

Sınav sorularının çalındığı tespit edildiği halde, ülkeyi yöneten muktedirin ‘’YÖK Başkanımı yedirmem’’ sözlerini ‘’Helaaal olsun sana uzun adam!’’ nidalarıyla alkışlayanlar,

Türkçe Olimpiyatları adı altında yapılan Fe tipi örgüt reklamlarını kendi sosyal paylaşım sayfalarında kullanıp; bu tiyatro için o günlerde ‘’Fethullah denilen yılan birgün sizi de sokacak’’ beyanıyla hükümeti uyardığından ötürü Rahmetli Kamer GENÇ’ in yedi ceddine küfredenler,

Çözüm süreci safsatasıyla binlerce polis, asker ve vatandaşımızı katleden PKK militanları başıboş bırakılırken, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla TSK nın itibarsızlaştırılıp vatanperver asker ve komutanların zindanlara kapatılmasını tavan yapmış bir gaflet haliyle seyredenler (ki o günlerde, bu süreçte ilçemizde yaşayan bir vatandaşımızın Üst Teğmen rütbesindeki oğlu da yine darbeci diye tutuklanıyorken; bırakın ufacık bir tepki göstermeyi, bilakis bıyık altından gülenler)

En nihayet 14 yıllık AKP iktidarı süresince, özellikle F tipi örgüt yapılanması yoluyla, hergün Hukuk ve demokrasi tecavüze uğruyorken, zerre kadar gerçek demokrasiden yana olmayıp ülkenin tek bir kişinin keyfiyetine teslim edilmesini arzuladıktan sonra; kendi aymazlıklarıyla besledikleri Fethullahçı terör örgütünün darbe kalkışmasının ardından, yüzleri yine zerre kadar kızarmadan demokrasi nöbetleri tutanlar, ülke genelinde olduğu gibi Selçuk’ ta da aynı kalabalığa, yıllardır yanlış politikalarından ötürü ülkeyi yönetenleri uyaran bizlerin arasına karışıp, bizimle aynı sloganları kullanarak saklanmaya çalışanlardır.

Yani buradan anlatmak istediğim meram özetle şudur ki değerli okuyucular; Amerika’ da CIA’ in uşaklığını yapan ilk okul mezunu 3.sınıf bir vaazin kendini din alimi (!) diye gösterirken, devletin kılcal damarlarına kadar aynı CIA ajanlarını sızdıran bir hain için, zamanında tek bir kelam olsun edecek cesareti olmayanlar, yine ülke genelinde olduğu gibi Selçuk’ ta da bugün en yüksek ses tonlarıyla ‘’Alçak, namussuz, şerefsiz’’ diye bağırmakla kalmayıp; bir de cadı avına çıkmışçasına, keskel alaka şahısları da sanki bu örgütle ilişkisi varmış gibi göstererek, akıllarınca 14 yıldır biad ettikleri makam sahiplerine yaranmak gayretine bile düşmüşlerdir.

Bu arada yazıyı kaleme aldığım sırada bile AKP iktidarı boyunca değişmeyen yaslı günlerimizden birini yaşıyor, ülke olarak son dakika itibariyle 11 şehidimize ağlıyorduk değerli okuyucular. Sosyal medyada ve özellikle bu ilçede durduğu yeri bildiğim iktidar sempatizanlarının sayfalarına baktığımda gördüm ki; herkesten çok onların sayfaları ‘’terörü lanetliyoruz’’ ‘’şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz’’ söylemlerinden ibaret paylaşımlarla doluydu.Bu vatandaşlara özellikle hatırlatmak istiyorum; 14 yıldır ihanet sınırını zorlayacak kadar yanlış politikalara sessiz kaldıktan sonra, bugün fidan gibi evlatlarını toprağa veren anaların, babaların nezdinde zerre kadar inandırıcılığınızın olmadığına, yine zerre kadar samimi görülmediğinize emin olabilirsiniz.

Özetle, önce bir aynanın önünde durup yüzünüzün kızarıp kızarmadığına bakın.O nu da yapmaya yüzünüz yoksa; hazır özür dileyip Allah’ tan af dileme mevsimi gelmişken, siz de bu milletten özür dileyin ki, biz de ‘’Hatasız kul olmaz’’ deyip sizi bağrımıza basalım.

Yoksa, ne kadar saklanırsanız saklanın kendinizi gizleyemezsiniz.

Velhasılıkelam, kabak gibi görülmektesiniz yani. Dolayısıyla bırakın saklanbaç oynamayı…

Hüseyin Taşyakan

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
26 Mart 2024
19 Mart 2024
20 Şubat 2024
4 Şubat 2024
6 Ocak 2024
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.