Rahim Duvarı Kanseri Her Yaştan Kadını Tehdit Ediyor

Özel Gözde İzmir Hastanesi doktorlarından Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özsoy, menapoza yakalanmadan bir yıl öncesi ve menapozdan iki yıl sonrasının rahim duvarı kanseri açısından riskli bir dönem olduğunu açıkladı. Dr. Özsoy, ultrason ve diğer tanı yöntemleriyle Türkiye’de bu kanser türüne erken tanı konabildiğini söyledi.

ERGENLİK ÇAĞINA DİKKAT

Rahim duvarı kanserinin kadınların her zaman karşısına çıkan bir hastalık olduğunu ifade eden Özsoy, “Özellikle genç yaşlarda, ergenlik çağından itibaren, doğurganlık çağında rahim duvarı kalınlaşmasının bazı nedenleri vardır. Genç kızlarda ‘polikistik over sendromu’ dediğimiz hastalıklar grubun en başındadır. Menapoza yaklaştıkça rahim duvarı kalınlaşmasından korkarız” dedi.

Menapoz grubuna giren kadınlarda belirli ölçümler yaparak, kan akımlarına bakıldığını ve hastadan bazı hormon testleri istediklerini kaydeden Mesut Özsoy, “Hastanemize başvuran menapoz durumundaki kadınlarda bazı ölçümler yapıyoruz. Bu tetkiklerde kötü yönde bir bulgu yoksa takibe alırız. Menapoz sonrası dönemde rahim duvarında kalınlaşma olduğunda hastalarımızı incelemeye alırız. 3 ya da 5 milimetreyi geçen rahim duvarı kalınlaşmasında menapoz dönemindeki kadınlarda mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Kesin tanı biyopsi ile konur. Buradaki amacımız kadınları rahim duvarı kanserinden korumaktır”diye konuştu. Ultrasonda uterus denilen rahim duvarı ve yumurtalıklara da baktıklarını vurgulayan Dr. Özsoy, bu tetkik sırasında yumurtalıklardaki kistler görebildiklerini dile getirdi.

ULTRASONUN ÖNEMİ

Tüpleri ultrasonda değerlendirmenin zor olduğunu belirten Dr. Mesut Özsoy, bu yapıların ilaçlı rahim filmiyle görülebildiğini ve rahim kalınlaşması hakkında ultrasonda önemli bir fikir sahibi olduklarını açıkladı. Dr. Özsoy sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda bize kesin tanı hakkında bilgi veren biyopsilerdir. Biyopsi gold standarttır”