Özrü Kabahatinden Büyük

Seçim bitti, tuhaflıklar halen devam ediyor. Bu arada bir gerçek daha teyit edilmiş oldu. Hem de AKP’nin başı tarafından. Geçen gün Erdoğan yandaş medyanın veya iddia edildiği gibi havuz medyasının ve sahibi olduğu medyanın genel yayın müdürleriyle bir araya gelmiş. Toplantı basına kapalı yapılmış. Herhalde önce seçim sonuçları değerlendirildi, sonrasında da izlenecek strateji hakkında ön konuşma yapıldı. Bir ihtimal de atılması gereken başlıklar da belirlendi.
Bu toplantıdan Güneş gazetesi genel yayın müdürünün anlattığı bir olay dikkatimi çekti. Anlattığına göre, Başbakan şu olaya çok şaşırmış; Güneydoğu’da polisin ve askerin oy kullandığı sandıklarda BDP 1. parti çıkmış. Yani asker ve polis BDP’ye oy vermiş. Başbakan’a göre paralel yapı burada iyi çalışmış. Eğer bu doğruysa o mensupları katledilerek şehit edilen askere ve polise yazıklar olsun. Ancak böyle bir şey yok da Başbakan ortamı ajite etmek için böyle bir açıklamada bulunuyorsa ona yazıklar olsun.

XXXXXXX

Her iki anlayışta da ülkeyi bu hale getiren Başbakan Erdoğan, dolayısıyla AKP iktidarı sevinebilir. AKP iktidarı ve başı yarattığı sahte cennette insanları cehenneme hazırlıyor kimse bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Bu iktidarı destekleyenler nasıl bir cehennem çukuru içine itileceklerinin farkında değiller.şu habere bakın: “El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) Lideri Ebu Bekir Bağdadi, Türkiye’yi tehdit etti. Bağdadi, “Çok geç kalmadan Erdoğan bize bağlılık yemini etsin” dedi.” Aynı zat atarına devam etmiş; “Erdoğan’ın bu çağrımıza kulak vermemesi durumunda, Süleyman Şah Türbesindeki mezar taşları tahrip etmekle başlayacağız, Türk Asker’in eti lezzetlidir, Türk askeri öldürmek bizim için zevkli olacaktır. Vakit geçmeden uzattığımız eli Türkiye’nin boş çevirmeyeceğini umut ediyoruz, Suriye halkı için ön zafer olacaktır, zafere giden yolun buradan geçtiğine inanıyoruz”

XXXXXXX

Düne kadar bu gruplarla içli dışlı olan bu iktidarın koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini düşürdüğü hale bakın. Bir bedevinin Türkiye Devletinin Başbakanına ettiği söze bakın. Tabi terör çeteleriyle bu kadar içli dışlı olur, başka ülkelerdeki rejimleri yıkmaya çalışır, kendi başkanlığınız altında Sünni İslam Devleti kurmayı planlarsanız sonuçta olacağı budur. Ne derler, ‘Oynama çoluk çocukla, ya şapkanı alır kaçar ya da kucağına sı….’ Şimdi bu güzel sözü çevirecek olursak; Oynama terör çeteleriyle, bir gün pislikleri sana da sıçrar’ bu gün bu açıklamalar birliktelikten kaynaklanmaktadır. Ya da daha kötüsü Türkiye’yi illa savaşa sokmak için hazırlanmış bir oyundur.
Bu arada yapılan bir açıklamaya göre Suriye ile ilgi bakan, Fidan ve paşaların konuşmasını sızdıranlar belli olmuş. Paralel yapıya ait bir koruma polisiymiş. Böyle bir yönetime yazıklar olsun. Hani özrü kabahatinden büyük derler ya tam öyle bir açıklama. Anlattıklarına göre paralel yapı kanser gibi her yanlarını sarmış. Bunlar tuvaletteyken, ondan da emin değilim artık, düzelteyim banyodayken su kesilse, bu kesintinin müsebbibi olarak icat ettikleri paralel yapıyı gösterecekler.

XXXXXXX

“Günün birinde bir padişah soytarısına, bana öyle bir şey yap ki özrü kabahatinden büyük olsun demiş. Bunun üzerine soytarı harekete geçmiş. Günün birinde padişah merdiven çıkarken, soytarı padişahın kıçına çimdik atmış, padişah geriye döndüğünde soytarısını görünce “Bire melun” diye elini kaldırmış. Bunun üzerine tam tokadı yiyecekken;
-Aman padişahım aman, demiş. Ben sizi Valide sultanımız sanmıştım, özür dilerim”
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz