site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Obezite Kaderiniz Olmasın

Obezite Kaderiniz Olmasın
22.07.2014
A+
A-

Obezite kaderiniz olmasın Tüp mide ameliyatı ile obeziteye son

Obezite kaderiniz olmasın Tüp mide ameliyatı ile obeziteye son…

Özel Medifema Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Metin Karadeniz, obezitenin sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal veya aşırı miktarda yağ birikimi olarak tanımlandığını belirterek vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edilen sayı vücut kitle indeksini oluşturur ve 30 kg/m2 üzerinde olması obeziteyi gösterdiğini söyledi

Obezitenin oluşumunda birçok faktörün rol oynadığını kaydeden Op. Dr. Karadeniz, bu faktörlerin başında karbonhidrat bakımından zengin, hazır gıdalarla aşırı beslenme ile hareketsiz, sedanter yaşamın geldiğini söyledi. Op. Dr. Karadeniz, genetik faktörlerin, kullanılan bazı ilaçların, hormonal bozuklukların, psikolojik problemlerin, gelir durumu, sosyokültürel etmenlerin, eğitim düzeyi, doğum sayısı ve doğumlar arası sürenin obezite gelişiminde rol oynayan diğer faktörler olduğunu söyledi.

Hedef Oluşumunun Engellenmesidir

Obezite tedavisinde ilk hedef oluşumunun engellenmesidir diyen Op. Dr. Metin Karadeniz, “ Eğer obezite oluşmuşsa öncelikle sağlıklı bir beslenme düzenini içeren diyet tedavisi ve davranış değişikliği ile ilaç tedavisi başlanır. Bu tedavilere rağmen kilo verilemezse veya verilmesine rağmen geri alınmışsa cerrahi tedavi ile başarılı ve kalıcı kilo kaybı mümkündür.” dedi.

Kullanılan Ameliyat Yöntemleri

Obezite cerrahisinde kullanılan ameliyat yöntemleri hakkında bilgiler veren Op. Dr. Karadeniz, “Ameliyat yöntemleri, kısıtlayıcı yöntemler, emilim bozukluğu yapan yöntemler ve hem kısıtlayıcı hem de emilim bozukluğu yapan yöntemler olmak üzere üçe ayrılır. Kısıtlayıcı yöntemler tüp mide ve mide katlama operasyonlarından oluşmaktadır. Sadece emilim bozukluğu yapılan ameliyatlar artık günümüzde yapılmamaktadır. Gastrik bypass, Duodenal switch ve SADİ-S ameliyatları ise hem kısıtlayıcı hem de emilim bozukluğu yapan yöntemlerdir.” diye konuştu.

Tüp mide ameliyatı

Tüp mide ameliyatını anlatan Op. Dr. Karadeniz, bu ameliyatta midenin yüzde 75’lik bölümünün çıkarıldığını belirten Op. Dr. Karadeniz, “bu yöntemde mide kabaca tüp haline getirilir. Mide hacmi azaldığı için az miktarda yemek ile doyulur. Çıkarılan bölümden salgılanan iştah hormonu da olmayacağından iştah eskiye göre azalır. Bu iki etki ile hastalar fazla kilolarının yaklaşık yüzde 70’ini 1-2 yıl içinde kalıcı olarak verirler. Ameliyat kapalı yöntemle gerçekleştirilir. Genel anestezi verilerek hasta uyutulur. Sonrasında cerrahi ekip ameliyata başlar. Yapılacak yönteme göre değişmekle birlikte karna 4-5 adet 0,5-2 cm genişliğinde kesiler yapılır ve karın karbondioksit gazı ile şişirilir. Oluşturulan deliklerin birinden girilen kamera ile görüntü ekrana aktarılır ve ameliyat gerçekleştirilir. Tüp mide ameliyatında ortalama süre 30-45 dakika, gastrik by-passta ise 2-2,5 saattir

Fazla kiloların yüzde 60-80’İNİ vermek mümkün

Mide katlama ameliyatında midenin büyük ekseni kendi içine katlanarak dikilir ve tüp mideye benzer bir şekil haline getirilir ve hastalar fazla kilolarının yaklaşık yüzde 40-60’ını kalıcı olarak verirler. Gastrik bypass ameliyatında yemek borusu çıkışında midenin başlangıç bölümünde yaklaşık 30 ml’lik mide oluşturulur. Oluşturulan bu küçük mideye ince barsak bağlanır. Bu birleşim yerinin de yaklaşık 100-150 cm ilerisine safra ve pankreas sıvısını getiren ince barsak bağlanır. Hem mide hacmi azaldığından az yemek yenilir, hem de 150-200 cm ince barsakta emilim bozukluğu oluşturulduğundan hastalar 1-2 yılda fazla kilolarının yüzde 70-80’ini kalıcı olarak verirler. Duodenal switch ve SADİ-S ameliyatlarında da hem mide küçültülür, hem de ince barsaklarda emilim bozukluğu oluşturularak hastalar fazla kilolarının %80’ini veririler. Bu iki ameliyatın özellikle metabolik etkileri daha fazladır.

İlk 2 Hafta Çok Önemli

Hastaların ameliyat sonrasın dikkat etmesi gereken noktaları da belirten Op. Dr. Karadeniz, şunları söyledi. “ilk 2 hafta sıvı diyet, sonraki 2 hafta püre diyeti verilir. Birinci aydan sonra katı gıdalara geçilir. Öğünlerin 45 dakika öncesi ile 45 dakika sonrasında su içilmez. Katı ile sıvılar bir arada alınmaz ve proteinden zengin, karbonhidrattan fakir gıdalar ile beslenilir. Günlük 2-2,5 lt su içilir ve suya ilave olarak ayran, taze sıkılmış meyve suları ve süt içilir. Haftanın beş günü 45 dakika olacak şekilde tempolu yürüyüş mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca hastalar ameliyat sonrası 15. gün, 1.-3.-6.-9.-12.-18.-24. ay ve sonrasında yılda bir kez mutlaka kontrollere gitmelidir.”

Obezite cerrahisinin 50 yıllık geçmişi var

Obezite cerrahisi 50 yılı aşkın süredir yapıldığını kaydeden Op. Dr. Karadeniz, özellikle son 20 yılda laparoskopik ameliyatların (kapalı ameliyat) yaygınlaşmasıyla daha güvenli hale gelen ve günümüzde obezitenin başarılı ve kalıcı olarak tedavisinde altın standart haline gelen bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek şunları söyledi: “ Obezitenin beraberinde oluşturduğu şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apne sendromu, solunum ve kalp hastalıkları gibi hastalıklardan dolayı obez hastalar olmayanlara göre % 20 daha az yaşarlar. Obezite cerrahisi sonrası hastalar kalıcı olarak kilo verirken, eşlik eden obeziteye bağlı oluşmuş hastalıkları da tamamen ortadan kalkmaktadır. Obezite cerrahisinden dolayı oluşabilecek komplikasyonlar obezitenin oluşturabileceği risklerden fazla değildir. Obezite cerrahisi genel cerrahi uzmanları tarafından yapılabilmektedir. Ancak hem ameliyatın başarıya ulaşabilmesi için, hem de ameliyata bağlı oluşabilecek komplikasyonları en aza indirmek için obezite cerrahisi için uzun yıllar eğitim almış, deneyimli ve tecrübeli bir cerraha ameliyat olunmalıdır.”

Kaynak: torbaliege.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.