Ne Çabuk Unuttunuz

Ne oluyor böyle, medyatik şahsiyetler, ay-dın çeşitleri, sanatlısı sanatsızı, gazeveteciler, kaypak zemin akademisyenleri, sığ politikacılar, çağdaş Dürrizade’ler, damatlar, köşelerini köşeciğe çeviren günümüz Ali Kemalleri, kan emen tahta kuruları, dağda gezinen topraklarımıza göz diken yılanlar, çıyanlar, akrepler, bilumum haşerat, ciğersiz kakalaklar, huzurumuza, birliğimize, dirliğimize, beraberliğimize göz diken, kardeşlik hukukunu çiğneyen çıkar gruplarının oyuncağı kanla beslenip, kan salgılayan terör çetesinin yardakçıları, aşıkları hemen her yerden baş göstermektedir.

Akıl tutulmasına uğramış vaziyette olanlar, ne çabuk unuttunuz olanı biteni. Kundakta delik deşik edilmiş bebeleri… O fotoğrafları her gün yayınlamak mı gerekiyor? Ne çabuk unuttunuz Camiye doldurulup, kurşunlanarak yakılan insanları. Ne çabuk unuttunuz ders çıkışı okul bahçesinde vurulan, lojmanlarında taranan öğretmenleri. Ne çabuk unuttunuz canlı bombalara kurban gidenleri. Ne çabuk unuttunuz, nöbeteyken kalleşçe şehit edilen kınalı kuzuları. Ne çabuk unuttunuz görev başında şehit edilen polislerimizi. Ne çabuk unuttunuz kancıklık yapanları. Ne çabuk unuttunuz okul yakanları. Ne çabuk unuttunuz iş makinelerini, ateşe verenleri. Ne çabuk unuttunuz anaları ağlatanları.

Ne çabuk unuttunuz ağacın dalları kıçınıza kaçsın diyenleri. Ne çabuk unuttunuz Allah belanızı versin diyenleri. Ne çabuk unuttunuz adilikte bir numara olanları. Ne çabuk unuttunuz alış veriş mağazalarını, sokakları kana bulayanları. Bunları yapanlar insan olabilir mi? Bunlar bütün bu vahşeti, katliamı yapanların ne adına yaptığını nasıl unutursunuz? Her kış geldiğinde kışlığını yaparken, karşısındakilerin kış uykusuna yatmasını sağlamak için elinden geleni yapanlara süre verip, kredi açanlar neyin peşindesiniz?

Türk askerinin başına çuval geçiren müptezellerin taşeronluğunu yapan idraksizler sürüsünün yaptıkları hiç de unutulacak cinsten değildir. Fakat bütün bu yaşananları unutanlar, PKK terör çetesini animasyon grubu olarak görüp, birilerini kendi elleriyle kutsal inek yaptıktan sonra onun bilgeliğinden faydalanmak için temasları sıklaştırmaktadırlar.

Türkiye er ya da geç üzerine çöken karabasanı parçalayarak yok etme dirayetini gösterecektir.

Diyarbakır’da ancak 5 bin öğrenci Kürtçe seçmeli ders için müracaat etmiş, bunlar Kürtçe adına savaş veriyor. Kürt kökenli vatandaşlar bu kanlı terör çetesinin baskısından, korku veren uygulamalarından, çetenin kendinden bıkmış, nefret ediyor, bunlar Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilciliğini bunlara veriyor. Bu nasıl bir aymazlıktır. Bu bir halk mücadelesi değildir. Bu terör çetesine teslim olmak zorunda kalanların bile istediği bir şey değildir. Buna rağmen bir bebek katilini Türkiye Cumhuriyeti Devletine muhatap edenler, yakında bu görüşmeleri daha rahat bir ortamda, bir adacıkta yapabilirler. Hatta geliş gidişinde altına kırmızı halı döşenmelidir. Ne de olsa vazgeçilmez biri yaptılar bebek katilini.

Biz olsak asardık diyenlerin, idamı geri getiririz yalanıyla milletin gözünü boyayanların gerçek düşüncelerinin ne olduğunu herkes görüyor. Artık bu saatten sonra idam konusunda atılan yalanlara inanacak olan resmen aptallıktan başka bir şey yapmıyor demektir.

Ailesinden biri öldürüldüğünde on yıllarca kan davası güdenler, toprak meselesi yüzünden 20 santimlik sınır ihlali var diye elini kana bulayanlar… Ülkenin topraklarına göz dikilmiş, koskoca bir bölge bizim diyorlar buna nasıl izin verilir? Binlerce şehit vermişiz, ocaklar sönmüş bunlardan hesap sorulmazsa bu ateşi nasıl söndürürüz? Hepsi bir kenara nasıl bölünmeye, parçalanmaya giden yolda güle oynaya yer alırız, nasıl?

Bilinsin ki bu işin sonu yoktur. Terör listesinde olan bir çeteyle, onu muhatap olarak alıp, masaya oturmak o çeteyi uluslar arası camiada çok farklı bir noktaya getirecektir. Yapılan silahların susması, devletin silah bırakmasıdır. Bu işin sonunda Türkiye’yi küçültmek, hatta yok etmek isteyenlerin mutluluk tablosu vardır. İşte bu yüzden bütün yaşadıklarımızı unutup, el, etek öpmeye hazırlananlar bu sebeple katilbaşına plazma tv vererek ilk adımı atmış oluyorlar. Bir ihtimal bir müddet sonra Roj tv’yi izleme imkanı da tanınabilir kendisine. Ne de olsa koskoca terör çetesinin sözünü dinlediği ve AKP iktidarının muhatap aldığı, okyanus ötesinin kutsadığı, Yeni CHP’nin kredi açtığı böyyük bir önder.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz