site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Nafile Kim Sızdırdı Tartışmaları

Nafile Kim Sızdırdı Tartışmaları
04.03.2013
A+
A-

fikriatilbaz-konakHer şeyi anlamsızlaştırmak, AKP iktidarı bunu çok iyi başarıyor. Düne kadar bir anlamı, değeri, ayrıcalığı olan ne varsa bugün darmadağın edilmiş halde. Kutsallarımız gözden düşürülmüş, bugünlere gelmemizi sağlayan Milli Kurtuluş Savaşı neredeyse yok sayılmıştır. Milli duygularla hareket edip, millet kavramını yerleştiren, Türk Milliyetçilerinin kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı sultacılığı savunanlar. Mağdurduk, mağdur bırakıldık edebiyatıyla Cumhuriyetin temel ilkeleriyle kavgalı, değer yargılarını alaşağı eden, anlamsızlaştıran bir iktidar bugün ülkeyi PKK denen terör çetesinin eline, bebek katili katilbaşının iki dudağının arasına ve BDP’lilerin name taşıyıcılığına teslim etmiştir.

Yapılanlarla adeta Türk milleti bir sabır testine tabi tutulmaktadır. Türk milletinin çözülmesi için uğraş verenler her türlü oyunun içine girmişler, hemen her gün maskeli baloya gider gibi devamlı bir şekilde maske değiştirmektedirler. Bunu yaparken kırıp dökmeyi, yakıp yıkmayı kendilerine şiar edinenler milletin kafasını karıştırıp, allak bullak ederek dönüşüm geçirmesini istemektedirler. Bu maksatla ortaya bilinçli şekilde koydukları bilgileri, olayları ulaşmak istedikleri amaç çerçevesinde kullanırken; ellerinde olmadan herhangi bir şekilde ortaya çıkan gizli kapaklı işleri de bazıları tarafından iktidar lehine kullanmaya çalışıyorlar. Bu profesyonel uygulamalara bilinçli olmadan katılan insanlar da ne yazık ki onların elini güçlendirmektedir.

Son İmralı Zabıtları da böyle bir olaydan ibarettir. Toplumu alıştırmak için sızdırıyorlar diyerek toplumun kabullenmesine istemeden destek olanların asıl yapması gereken burada yaşanan olayların üstüne üstüne gitmektir. Velev ki kendileri çıkarmış olsalar da, milletin başına örmek istedikleri çorabı kendi başlarına geçirmek için uğraş verilmelidir. Yapılması gereken millete doğrulttukları silahın namlusunu kendilerine doğru çevirmek olmalıdır.

Teröristlerle görüşüyorsunuz dendiğinde, yok öyle bir şey ispatlamayan şerefsizdir, alçaktır diyenler, bir müddet sonra Oslo görüşmelerinin ses kayıtları basına sızınca veya basında kamuoyuna sunulduğunda alçaklık, şerefsizlik sarf eden kişilere yapıştı. Şimdide İmralı Zabıtları adı altında bir metin yayınlandı, kim sızdırdı kavgası başladı. Aynen Oslo görüşmelerinde olduğu gibi siz yaptınız, hayır siz yaptınız alışık olduğumuz klasik film tekrarlanmaktadır. Başbakan yalan iftira derken, Bakan kendi aralarında görüştükleri sözler demiştir. Ama en önemlisi kim sızdırdı denmesidir. Bu soru sorulup, muhatabı arandığına göre hiç kimse bu olaya yok böyle bir şey, hepsi yalan, iftira diyemez.

Burada geçen konuşmalara hükümet tarafından bir Allahın kulu hop durun bakalım, ne diyorsunuz siz, kimsiniz siz diyebilen bir delikanlı çıkmamıştır. Aman başkanlık güme gitmesin mantığıyla hareket edenler, amacımız üzüm yemek, BDP’li vekiller çok konuşuyor, bu süreçte hata yapmamalıyız diyerek bu yayınların üstünü örtmeye çalışmaktalar.

Bu olup bitenlerin niye gizli kalmasını istiyorlar, bu söylenenleri niye halktan saklamaya çalışıyorlar? Başbakan neden bu kadar sinirleniyor, niye yerin dibine girsin sizin gazeteciliğiniz diye bağırıyor? Orada yazılanların hiçbirine cevap vermeden, biz milletimizi üzecek bir şey yapmayız diye bir aldatmanın içine giriyorlar?
bu zabıtları 22 köşe yazarının değerlendirmesi bazı sitelerde yayınlanmıştır. Hepsi yüzüne tükürülen kişinin Yarabbi şükür demesi gibi bu zabıtları çok olumlu bulmuş, bebek katili ve Başbakan Erdoğan’ın kararlılığından söz etmişlerdir. Şeffaflıktan dem vurmuşlar, kat edilen mesafeden bahsetmişlerdir. Ne yazık ki Sevr ihanetinin adını barış anlaşması olarak yutturanlar, bugün içinde bulundukları ihanetin adını barış ve çözüm diye nitelemekdirler. Oyun aynı oyun sadece yöntemler ve oyuncular değişmiştir. Bu film daha fazla gösterimde kalmadan kaldırılmalı, uygun bir şekilde bitirilmelidir.

Türkiye için planlanan son AKP, PKK, KCK, BDP ve bebek katili için gerçekleşmelidir. Tehdit ve şantajla dediklerimizi yapmazsanız -başkanlık sistemine geçit vermeyiz, ülkeyi 50 bin kişilik halk savaşına sokarız diyenlere söz söyleyemeyip, karşılarında kuzu olanlara diyeceğimiz, bir kez olsun adam gibi dimdik durun. Omurgalı siyaset yapın. Fakat ner şeyi anlamsızlaştıranlar haysiyetin, onurun, şerefin anlamını değersizleştirmişler, onlar için bie anlamı kalmamıştır.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.