site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Milli Onuru Milli Onursuzluk Olarak Görüyorsanız

11.01.2013
A+
A-

fikriatilbaz11İmralı görüşmelerinin destekçileri birer birer dökülüyor, her destekçi mümkün olduğu kadar en etki edecek şekilde açıklamalarda bulunuyor. İrili ufaklı destekçiler, Türk milletini etki altına alıp, İmralı’ya ram olanları aklama girişimleri, doğrusunu yapıyor diyerek kredi açma ve sponsor olma yarışına girmişler.
Bunlardan biri de ülke siyasetinin merkezine oturup, hükümet içinde etki etme imkanı ile derin hükümeti oluşturan cemaatin başı Fetullah Gülen yine referandum döneminde yaptığı açıklamalar gibi bir destek açıklamasında daha bulunmuş. El de öpülür, etek de öpülür diyerek AKP iktidarının da bu durumda olduğunu açıklamış oldu. Yani bir gerçeğin altını çizmiş oldu. Şöyle diyor Gülen, “Sulh için milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmamak kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe bence el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır”
XXXXXXX
Türkiye’ye gelmekten çekinen biri, sözde mütevazi odasında otururken Türkiye’ye akıl veriyor, el de öpülür, etek de… Bu nasıl bir anlayıştır. Şayet Milli onurdan onursuzluk, milli gururdan gurursuzluk anlıyorsanız el de öpersiniz, etek de. Türk milleti onursuz ve gurursuz değildir. Hattı zatında İmralı’da masaya oturmak terör karşısında diz çökmekten başka bir şey değildir. Bu diz çöküşün üstünü örtmek, İmralı’yla pazarlığı kutsayanları haklı göstermek, BOP’un ortaya koyduğu çerçevede hareket edenlere derin ortak ve dini destekçi olarak milleti yönlendirme girişimlerinde bulunan cemaatin başının söylemleri bu sefer şeksiz şüphesiz kabul edilecek mi?
Diyalog için Vatikan’a gidip Vatikan’ın kurmuş olduğu Dinlerarası diyalog Komisyonunun amacının parçası olmayı kabul edenler için barış sağlanacaksa eğer 30 bin, 40 bin kişinin kanıyla veballenmiş katilbaşının elini eteğini öpmeyi normal karşılamasında bir anormallik olmasa gerek.
XXXXXXX
“Bize ters gelen bazı şeyler olabilir; ‘Keşke şu görüşme olmasa.. şu anlaşma olmasa.. şu uzlaşma olmasa.. biz Türk milleti.. şöyle onurumuz var, böyle gururumuz var; boyun eğmesek.. bazı şeylere evet demesek’ denilebilir. Muhtemel o türlü şeylerle bazı problemler çözülecekse, işte o Hudeybiye Sulhu mülahazasıyla, Hudeybiye Sulhu’ndaki mantık ve muhakemeyle, yapılması gereken şey neyse onu yapmak lazım. Güzergâh emniyetini tehlikeye atmamak lazım. Ülkenin parçalanmasına meydan vermemek lazım. Devletimizin bir devlet-i aliyye olması istikametinde yoluna devam etmesini sağlamak lazım. Devletler muvazenesinde muvazene unsuru olmasını sağlamak lazım. Bu kadar vâridâtı, getirisi olan bir şey karşısında bazen kafamıza uymayan şeylere de katlanabiliriz.”
“Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır” bu kafaya göre o vakit Pay-i taht işgal altındayken, imzaya zorlanan Sevr Anlaşmasını imzalayanlar hayırlı bir iş yapmışlar… Ah o Türk milliyetçiler yok mu, o zamanda bu tür paçavralara değer vermemiş, Sevr’i tanımadıklarını açıklamış ve Milli Kurtuluş Savaşından Bağımsızlığını elde ederek çıkmayı başarmışlardır.
XXXXXXX
Hudeybiye Anlaşmasını örnek gösteriyor sayın Gülen. Müslümanlarla Mekke’li müşrikler arasında yapılan barış anlaşması. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) ve beraberindeki Müslümanlar Kabe’yi ziyareti için yola çıkar ve savaş olmadan Mekke’ye girmek ister. Görüşmeler neticesinde barış anlaşması teklifi edilir. Bu anlaşma ile en başta, Mekkelilerin İslam Devletini hukuken tanınmasına vesile olmuştur.
Peki, şimdi bu barış görüşmeleri, müzakereleri, süreci adına ne derseniz deyin Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimi hukuken tanımış olacak PKK’yı mı, katilbaşını mı, kimi?
Hudeybiye Anlaşmasını, İmralı görüşmelerini kutsallaştırmak maksadıyla kullanmayın. Tarihten tabiî ki ders çıkarmalıyız. Ancak dersi de yerli yerinde çıkarmalı ve uygulamalıyız. Yoksa tarihte yaşananları, ilgisi olmayan konularda bugün birbirine emsal gösterirsek insanları ilahlaştırıp, yanlışlarına biat etmeyi de ibadet olarak kabul etmiş oluruz ki bu da bizi el etek muhabbetine mecbur kılar.
Sağlıcakla kalın!
FİKRİ ATILBAZ

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.