Memleket Nereden Nereye “Ne Çektik Be”

Nereden nereye… Evet, 10.8 yıllık süre zarfında ülke nerelere geldi. Yalan dolanla yoğrulan hamurun içinde, helalle haramı ayırt edemeyen, midelerini bumbar dolması gibi şişiren, hak yiyen, adaletli olmayan, hukuk tanımayan, iktidar vekillerinin akrabayı taallukatlarının iş sahibi olduğu bir ülke. 17 yaşında çocukların çok büyük sermayeli şirketlerin ortağı olduğu, hiçbir şeyi olmayanların gemcikle başlayan yolda bu gün gemi filosuna doğru adım attıkları, Türk milletini civciv gibi görerek düşük KDV’yle tonlarca mısır ithal edenler, tasarruflu ampul diyerek çok büyük paraların “hamili kart yakinimdir” yazan firmalara aktığı bir ülke olduk.

Nereden nereye… Faiz lobisi diyerek ortalığı yaygaraya veren, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan’ı kendi sözleriyle vurup gerçeği ortaya çıkarttığı günden sonra susmayı tercih eden bir Başbakanın yönettiği ülke olduk. Faiz lobisine haber veriyormuş meğer, merak etmeyin faizleri yükselteceğim. Ve faizciler 10.8 yıldır bayram ettikleri gibi yine bayram ettiler. Tabiî ki bu faiz lobisi Başbakan Erdoğan’ı sevecek, belini kırdık dediği lobi AKP’nin devri iktidarında 5 kat daha fazla kazandı. Bu gün çok kazananlar, vergi top 10 sıralamasında 6 bankanın bulunduğu ülke olduk.

Nereden nereye… Devletin elinde bulunan hemen her şeyin satıldığı, çılgın bir mirasyedi edasıyla hareket eden bir iktidar. Ne varsa satıp savuruyor. Sonrasında her şeye vergi koyuyor. Ehliyetleri değiştireceğim diyor, para sağlamanın yollarını arıyor. Sineğin yağını çıkarırcasına bir ekonomik dikta uygulanan bir ülke… Bendensen yaşadın, değilsen ya ölümü göze al ya da sıtmaya razı ol anlayışının hakim olduğu bir ülke olduk.
Nereden nereye… IMF’nin borcunu kapattık diyen ama yeni krediler alarak ve yanlış politikalarla Türkiye’nin dış borcunu 500 milyar dolara taşıyan bir iktidarın hüküm sürdüğü bir ülke. Doğan her çocuğun geleceğini yabancılara ipotek veren bir ülke olduk. Üretim ekonomisi olmayan, tüketime dayalı bir ekonomiyle sıcak para batağına düşürülmüş, adım atacak gücü kalmamış bir ekonomik sistemin yürürlükte olduğu bir ülke olduk.

Nereden nereye… Buğday ithal eden bir ülke olduk. Çiftçi perişan ürettikleri mazotunu, yemini, tohumunu, girdi masraflarını karşılamıyor. Ödeme noktasında sıkışan çiftçimize banka eli uzanıyor ve topraklar ipotek altına alınarak, çiftçimize kredi veriliyor. Çiftçiler ya toprağını ekmiyor ya da ektiği toprakları yabancı sermayenin hakim olduğu bankalara ipotek ettiriyor. Çiftçinin hali perişan, 3/2’sinin toprakları ipotekli. Tarımda dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken son gelinen noktada her şeyi ithal eden ülke konumu bizi sanayideki dışa bağımlı halimizi aynı zamanda tarımda da dışa bağımlı kıldı.

Nereden nereye… Kıt kanaat da olsa maaşıyla geçinen insanlar bu gün kredi kartı denizinde boğulmamak için çırpınıyor. Çırpındıkça dibe doğru gidiyor. Bir kart insanlara yetmiyor. En az 5 kart kullanıyor ki, hesap dönsün para kullanabilsin. Aktarma usullüyle ekonomik olarak ayakta kalabilsin. Deniz bitince takibe düşen bu insanların sonunun ne olacağını kimse bilmiyor. Kart kullanmayın diyen sayın Erdoğan, Türk milletini kart tuzağına düşüren sizin ekonomik politikalarınız, her köşe başına açılma izni verdiğiniz AVM’lerle küçük esnafı batırdınız. Vatandaş maaşını aldığı gün parasız kalıyor. Kredi kartlarından oluşmuş yağlı urgan, hacizden ilmik olmuş vatandaşın boynunda duruyor.

Nereden nereye… İnsanımız en çok “ne çektin be” esprisine gülüyor. Aslında gülerken içten içe kendisine ağlıyor. Kendini söylenilenin yerine koyuyor, bilinçaltında “ne çektim be”ye dönüşüyor. Ve gelinen noktada bütün bu ‘çektim be’ler birleşip toplumsallaşıyor; “ne çektik be”. İşte bu “ne çektik be” AKP iktidarının saltanın sonu olacaktır.

Nereden nereye… Milli gazetenin manşeti başta iktidar olmak üzere herkesi hoplatmalı. “Saaattım” hemen altında Türkiye haritası içinde “AKP Emlaktan Satılık Kelepir Memleket” yazan bir pankart.
Gerçekten de nereden nereye… Ne çektik be.
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz