Madem Bu Devlet Onların Değil

Harrangürra içinde ülkeyi seçime götüren AKP toz bulutları kaldırmaya devam etmektedir. Çünkü bu tozun çıkardığı karmaşada nereye gideceğini şaşıran insanların oyunu almak istemektedir. Bazıları da AKP’nin bu şekilde gidişatına yardım etmektedir. HDP yardım ötesinde birlikte hareket eder gibi gözükmektedir.

Demirtaş’ın, Salı günü yaptığı tek kişilik şov bunun göstergesidir. Ardından Davutoğlu’nun ona verdiği cevap ortalık karışsın, bakın AKP’yle HDP nasıl birbirine girdi diyerek AKP’nin milliyetçilerin vereceği oylar üzerine kurgulanmış bir oyun gibi görünüyor. HDP’de bu şekilde kendisine sempati duyup da, gönlü AKP’de olanları yanına çekmek istemektedir.

Biri AKP hakkında, diğeri HDP hakkında atıp tutuyor, birbirinin söylediklerini yalanlıyorlar; ancak yine aynı masa etrafına oturuyorlar. Bunlar bir oyun sergiliyorlar… Görüntü bu olsa da, el altından PKK’nın her isteği gerçekleşmiş oluyor.

XXX

Konuşurken hep ayırdıkları devlet-hükümet ikilisinden hükümet bebek katilinden yol haritası alarak yola devam ediyor. Bunun adını da çözüm süreci koyarak Türk Milletine sempatik göstermeye çalışıyor. Devlet kısmı varsa şayet şimdiye kadar gördüğümüz hükümetin emrinde verilen görevleri yaptığıdır.

Bugün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kaçak elektrik konusunda çıkıp da “Bu teknik bir konu değil. Çözüm süreci öncesi PKK bölgedeki vatandaşa telkinde bulundu. ‘Bu devlet bizim değil, faturaları ödemeyin’ diye. Baskı oluşturdular. Vatandaş da ödemedi.”

Ödenmeyince ne yapıyorlar 3 milyarlık kaçağı, kullandığı elektriğin parasını ödeyen vatandaşın faturasına yansıtıyorlar. İnsanlar garibanlıktan, para yokluğundan bunu yapsalar bir derece. O zaman kaçağı öderken ses çıkarmayacağız. Ancak ödemeyenler, açlıktan, yoksulluktan değil, PKK ‘Bu devlet bizim değil’ diyor diye faturalar ödenmiyor. Bu açıklamayı Devleti yöneten hükümetin bakanı yapıyor.

XXX

Bu nasıl bir iştir? O vakit nerede bu devlet, nerede bu millet demek hakkımız değil mi? Bu görünen tabloda uyuyan kim, olana bitene göz yuman kim, devlet kim, hükümet kim? Bir yanda birileri PKK istiyor diye elektrik parasını ödemeyecek, bunlara hiçbir önlem alınmayacak, cezai işlem uygulanmayacak, diğer tarafta insanlar PKK’nın ödetmediği parayı paylaşıp kendileri ödemek zorunda bırakılacak. Bu yönetim şekli hangi devlet yönetimi anlayışına sığmaktadır? Bu nasıl bir sosyal adalettir?

İşte size tam bir paralel devlet uygulaması… Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten hükümetin uygulamasını, memurlarını, kararlarını, “Bu devlet bizim değil” diyerek hiçbir şekilde tanımadığını söyleyen PKK’nın paralel devlet uygulaması. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve çözümcü bakanlar da, hala cemaate paralel deyip dursunlar… Yakında aynı düzlemde paralel bir şekilde hareket eden PKK ve AKP ileride bir noktada birleşip tek çizgi haline gelecekler gibi görünüyor.

XXX

Bu yapılanlar, uygulamalar, söylenenler paralel devletten, ortak devlete geçiş hazırlığı olarak değerlendirilebilir. Yani PKK’nın bizim değil dediği devleti onların yapmak için her şey yapılıyor maşallah. AKP çözüm süreci adı altında PKK lehine hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor.
 
Türk Milleti bu rezalete daha ne kadar sessiz kalacak, içinde bulunduğu bu durumu daha ne kadar sineye çekecektir? Ya birileri çıkıp, ‘Madem bu devlet bizim ben para ödemiyorum, bu devletin mensubu olmayanlara ödetin.’ derse ne olacak?
 
Sağlıcakla kalın!  
Fikri Atılbaz