site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Kütüphanesi olmayan bir ilçe, Selçuk

Kütüphanesi olmayan bir ilçe, Selçuk
23.08.2015
A+
A-

celsus-hutuphanesi

Geçtiğimiz hafta Selçuk İlçesine gelerek İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Edebiyat Festivali’nin Selçuk’ta konuğu olan Yekta Kopan Kütüphanesi olmayan ilçe Selçuk’u konulu bir köşe yazısı yazdı.

Selçuk’ta bir günbatımı

Celsus Kütüphanesiyle övünen Selçuk, bu gün halka açık kütüphanesi olmayan bir ilçe durumunda. Konu sadece Selçuk değil. Ama Celsus Kütüphanesinin varlığıyla gurur duyan bir belde, bu konu için iyi bir örnek bence.

İstasyon Meydanı’nda edebiyatseverlerle birlikteyiz. Başımızın üstünde leylekler uçarken sohbet ediyoruz. Sohbet Yekta Kopanuzadıkça katılımcı sayısı da artıyor. Bir ara emekli eğitimci Seyfi Bey söz alıyor. Emekli olduktan sonra postane meydanında kitapçı tezgahı açmaya başlamış. On yılda 70-80 kişilik sürekli müşteri edinebilmiş. “Keşke daha çok kişi gelse, kitap almasalar bile çay içip edebiyat konuşabilsek,” diyor. Tıpkı Seyfi Bey gibi tezgah açan birkaç kişiyi ve asıl işi kırtasiyecilik olan ama sipariş üstüne istediğiniz kitabı getirmeye çalışan Eğitim Kırtasiyeyi saymazsak Selçuk’ta kitapçı dükkanı yok.
Etkinliğin gerçekleştiği 8 Ağustos günü twittera şöyle yazmıştım: “Emekliliğimde -ki çok kalmadı- eski bir otobüsü Gezici Kütüphane yapıp, kasaba kasaba dolaşmak istediğim doğrudur.” Bu hayale ortak olan dostlar oldu, hatta otobüse şoför olmak isteyen bile çıktı. Hepsi sağ olsun. Ayrıca kütüphanecilik alanında çalışma yapan birçok kişi ya da kurumdan da mesaj aldım. Sorunlar var, gönüllü çalışmalar var. Kütüphane meselesi Selçuk’ta da konuşuldu tabii ki.
Selçuk’ta belediyeye bağlı olan kütüphane 2012 yılının ikinci yarısında belediyenin büyümesi ve İmar İşleri’ne arşiv yeri gerekmesi üzerine kapatılmış. Kütüphanenin 15 bin kitabı şu anda koliler içinde depoda kaderlerine terk edilmiş.
Bu kütüphanede çalışmış olan Özlem Güner ve son kütüphaneci Gülbahar Kaçmaz o tarihten bu yana kütüphanenin yeniden açılması için mücadele veriyorlarmış. Gülbahar Hanım, yer sıkıntısı olduğunu ama az kullanılan bir bölümün bu amaçla kullanılabileceğini, hiç olmazsa 5-7 bin kitaplık bir kütüphanenin hemen hayata geçirilmesinin çok iyi olacağını söylüyor. Özellikle Selçuk’taki kadın okuyucuların bu konuda çok istekli olduğunu ve bunun hem sosyal, hem de kültürel yaşam için ihtiyaç duydukları bir şey olduğunu söylüyor.
Selçuk’un aktif simalarından müzisyen Murat Bey de “Kent Kütüphanesinin” kapatılmış olmasından dem vuruyor. Selçuk Belediyesi Kültür Dairesinden yetkililer, İstasyon Meydanındaki ateşli konuşmalar sırasında hemen söz alıp, hali hazırda çocuk kitapları ağırlıklı bir kütüphanenin aktif olduğunu ama bu konuda hızlı bir çalışma içinde olduklarını dile getirdi. Selçuk halkı bir binanın bir odasına sıkıştırılmış bir kütüphane değil, bölgenin kültürüne yakışacak bir bina istediklerini söylediler.
Bölgenin kültürü… Selçuk, Efes Antik Kenti ile övünen bir belde. Bu kentten söz edince aklımıza gelen ilk görüntü de Celsus Kütüphanesinin görüntüsü. Celsus Kütüphenasi İ.S. 100 ile 110 yılları arasında Gaius İulius Aquila tarafından babası Senatör Tiberius İulius Celsus Polemaeanus için yaptırılmış. Efes Antik Kentinde röleve edilen yapılar içinde en etkileyici olan bu yapıda -günümüze ulaşamamış olsa da- zamanının parşömene yazılmış eserlerinden oluşan ve rulolar halinde saklanan çok sayıda el yazması olduğu kütüphanenin 14bin kitaba ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Celsus Kütüphanesiyle övünen Selçuk, bu gün halka açık kütüphanesi olmayan bir ilçe durumunda. Belediye yetkilileri kararlı olduklarını ve en kısa zamanda Selçuk’a yakışan bir yapıyı hizmete sokacaklarını söylüyorlar. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle edebiyat etkinliğine katılamayan Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı’ya bu konuyu doğrudan sorma şansım olmadı. Gelebilmiş olsaydı, belki de bu soruların cevabını hemen oracıkta alacaktık. Zeynel Bakıcı’nın bir akademisyen olarak kütüphanelerin ve kültür projelerinin değerini iyi bildiğini düşünüyorum. Dilerim en kısa zamanda projeleriyle ilgili detayları ve tarihleri paylaşır, biz de buradan yayınlarız.
Kimileri halk kütüphanelerini, gezici kütüphaneleri pek önemsemiyor, biliyoruz. Günümüzde, bunların bir karşılığı olmadığını söylüyorlar. Açılanlara da halkın ilgisi olmadığını, bu yapıların atıl kaldığını iddia ediyorlar. Gerçeklik payı olabilir, bu ayrı bir tartışmanın konusu. Böylesi bir durumun çözümünü de genel ve yerel kültür politikalarında aramak gerektiğini unutmayalım.
Konu sadece Selçuk değil. Ama Celsus Kütüphanesinin varlığıyla gurur duyan bir belde, bu konu için iyi bir örnek bence. 8 Ağustos’ta günbatımındaki sohbete katılanlar arasında 11 yaşında harika bir okur vardı: Türkü Deniz Erol. “Okumak bizi daha iyi insanlar yapar,” dedi Türkü. 35.000 nüfuslu beldenin, 11 yaşındaki Türkü’nün sözlerine kulak vermesi gerekiyor.
Selçuk, binasıyla-içeriğiyle mükemmel bir halk kütüphanesini hak ediyor.

bahadır-varvar-edebiyat

YORUMLAR
  1. Anonim dedi ki:

    haydi bakalım kültür müdürü görelim icraatini artık
    bi şey yapın artık ilçde sadece maaş alarak olmaz bu işler

  2. Anonim dedi ki:

    Sekiz EylülKurtuluş Şenliklerin de Mustafa Ceceli gelecekmiş,Harun Gürbüz konser verecekmiş başka kim geliyor Sayın kültür müdürüm Selçuk’ta başka ne sürprizleriniz var.

  3. vatandaş dedi ki:

    İlçe halk kütüphanesi vergi dairesinin yanında öncelikle bunu bilsinler.Ayrıca bu kütüphaneden kaç kişi yararlanıyor inceleyen var mı?Tabi ki yok,belediye hangi sosyal kurumları ne zaman çalıştırdı?Selçuk kültürün ilk doğduğu yer ama bunu değerlendiren çalıştıran yok,herkes havada sözle ters takla atıyor.

  4. Anonim dedi ki:

    Memleket ateş topu olmuş, ekonomi dibe vurmuş, hergün şehit diyerek cinayetler işleniyor. Yürekler kan ağlıyor siz eğlence derdindesiniz.

  5. Dalyork dedi ki:

    Memleketin ateş topuna dönmesi, şehit verilmesi, kan ağlaması hep cahillikten. Okuyun! Bol bol okuyun, sadece kendi düşüncelerinizi savunan kitapları değil, farklı fikirlerin kaynaklarını da okuyun, öğrenin bilin. Böylelikle daha saygılı daha bilgili olacağınızdan o akan kanlar durur, azıcık beyninizi kullanırsınız ve halkı bu duruma düşüren siyasilerden, devlet adamlarından, örgüt yöneticilerinden hesap sorarsınız (hukuki yollardan)

  6. Anonim dedi ki:

    Dalyork hukukmu dedin ?Hukuk çoktan öldü. Yerine guguk geldi. Türkiye’de hukukçular tayyipçi ve fetullahçı olarak iki ana guruba ayrılır. Atatürkçü, laik cumhuriyet hukukçuları zaten hallaç pamuğu gibi atıldı. Ancak hukuku paramparça edenler yakın zamanda hukuk arayacaklar.