Köylünün Yanında Doğadan Tarafız

17.11.2014 tarihinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir Valiliği internet sitesinden kamuoyuna duyurulan Gümüş Dağı eteklerine Betomak İnş. Mad. Beton Turz. Nak. Pet. San. Tic. A.Ş tarafından yapılması planlanan II A Grubu Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi projesi ile ilgili olarak İzmir Valiliğine sunulan dosya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17. maddesi doğrultusunda incelenerek uygun bulunup, projeye ilişkin ÇED süreci başlatılmıştır. Yine aynı sitede 02.12.2014 tarihli açıklama ile ÇED raporunun gerekli olmadığı kararı verilmiştir.

Antik ismi Thorax olan 1023 m yüksekliğindeki Gümüşdağ, yöre halkının olduğu gibi biz doğaseverlerin de vazgeçemediği bir bölgedir. Gümüşdağ sadece günümüzde değil eski çağlardan beri önemini koruyan bir dağ olmuştur. Son yıllarda akademisyenlerce yapılan araştırmalara göre, Kabala mevki denilen yerde bulunan Tepetarla höyüğünün MÖ. 3. Bin yıla ait malzemeleriyle Pygale ve Kadıkalesi ile birlikte Kuşadası’nın en erken yerleşimlerden olduğu tespit edilmiştir. Görüldüğü gibi arkeolojik açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Eteklerinde zaman zaman doğa yürüyüşleri düzenlediğimiz ve zirvesine çıktığımız bu dağ, manzarası ve doğası ile rahat nefes aldığımız bir yerdir. Bu bölgede yapılacak olan taş ocağı ise hem bitki ve hayvan popülasyonu açısından hem de bölgede yaşayan binlerce insanın yaşam kalitesi adına bir felaket olacaktır. Yapılması planlanan taş ocağı ile aynı zamanda bu ovada yetişen dünyaca ünlü Osmancık üzümlerinin zarar görmesi ve diğer tarım ürünlerinin de zamanla verimini kaybetmesine neden olacaktır. Bu durum ise köyün geçim kaynaklarını yok edecektir. Şehirlerde hızlıca artan betonlaşmanın yanında doğanın da tahrip edilmesi yerleşim alanlarımızı daha da kısıtlayacaktır. Doğanın insan üzerinde etkisinin ne kadar büyük olduğunu en iyi bilen biz doğaseverler bu dağların, ormanların yok edilmesinin karşısındayız. Yaptığımız doğa yürüyüşleri sırasında en çok önem verdiğimiz doğaya zarar vermeme fikrini bu konuda da uygulamaktayız. Bizim amacımız doğayı bulduğumuz gibi bırakmak. Çünkü biz orada misafirizdir ve gün sonunda orayı terk ederek, gerçek sahiplerine bırakırız. Buradaki yaşamın değerinin bilincinde olan bizler doğanın tahribine karşı yapılan bu çalışmalara hep birlikte engel olmak zorundayız.

Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Selçuk Şubesi olarak taş ocağı yapılması ile ilgili bu süreçte yöre halkının yanında olacağımızı belirtmek isteriz. Sonuç olarak ağaçların kesilmesi ve yerine taş ocaklarının açılmasıyla doğal yaşamı tahrip eden ve tarım arazilerinin büyük zarar gördüğü bu çalışmaların yapılmaması ile ilgili bu mücadelede doğadan tarafız ve köylülerin mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olacağız. Doğaseverler olarak mücadelemiz bu tür çalışmalara engel olmak içindir. Yani bizler yaşamımızın devamı için doğanın, yeşilin yanındayız.

Zehra TAŞDÖVEN

Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Selçuk Şube Başkanı