site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Konuşan bir BDP’li değil AKP’li

Konuşan bir BDP’li değil AKP’li
01.07.2012
A+
A-

Bir televizyon programında milyonların önünde konuşan sıradan biri değil, bir gazeteci değil, bir BDP’li değil… Konuşan kişi AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı. Öncelikle Esad için söylediklerine bakalım “Esad’ın gidişinin yakın olduğunu belirten Çelik, “Esad’ın bu kadar kalma imkanı yoktu. Rusya ve İran’ın devreye girmesi, Irak’ta silah geçişine müsait bir ortamın ortaya çıkışı süreyi uzattı. Eninde sonunda Esad gidecek, bir yılı geçeceğini zannetmiyorum”
Anlaşılan o ki sadece Hükümet değil, aynı zamanda AKP’de kafayı Suriye’ye takmış, Esad aşağı Esed yukarı diye Esad’la yatıp kalkar olmuşlar. Bu Esad hem iktidarda hem de AKP yönetiminde bir saplantı halini almış. Bunun nedenleri hepinizce malum. Ancak diyeceksiniz ki daha 6 ay önce Esad Esed olarak anılmıyor, sayın Başbakan Esad’la sarmaş dolaş pozlar veriyordu, birbirlerine kardeşim diyordu.
Ne oldu da bu tablo bir anda yerini bugünkü Türkiye-Suriye tablosuna dönüştü? Sanıyorum hepiniz böyle bir soruyla ya da benzer yorumlarla karşılaşıyorsunuzdur. Ben 6 ay önce oluşan tablonun my frend Obama’nın kardeşiz diyenlerin arasına girip, Erdoğan’a, arkadaşım sen ne yapıyorsun, sen Bop eşbaşkanısın hatırlatmasını yaptığını sanıyor ve böylece birden bire Suriye karşıtlığı oluştuğuna inanıyorum.
Buradan çıkan bir gerçek de sayın Başbakanın bize açıklamadığı bize de bir görev verdiler üstlendik dediği BOP eşbaşkanlığı görevinin ne olduğunu tam manasıyla kendisinin de bilmediği ya da projeyi, görev tanımını okumadan hareket ettiği gerçeğidir. Yoksa bu ani tavır değişikliğinin başka bir izahı mümkün gözükmüyor. Şayet Suriye’nin kendi ülkesinde yaptığı baskı, demokrasi, insan hakları sebebiyle bu dostluk bozuldu bu hiç inandırıcı olmaz. Çünkü bunu yapan ülke o kadar çok ki… O zaman da niye Suriye diye sormak gerekir. Bu soru bile bizi yine BOP noktasına götürecektir.
XXXXXXX
Dış ilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımsı Ömer Çelik, konuşma esnasında Kandil’e girilmesi gerektiğine yönelik yorumları şöyle değerlendirmiş; “Tabii ki bütün bir terörist kadroyu yok etmek istersiniz. Kandil’i sadece Türkiye’nin askeri imkanlarıyla değil, ABD’nin, Çin’in, Rusya’nın imkanlarını da koysanız yok edemezsiniz. Oradaki dehlizler, onların bir senelik saklanmalarına yeter. Önemli olan Kandil’e ulaşım yollarını kapamanız. PKK meselesi sadece Türkiye’nin meselesi değil. Değişik dönemlerde değişik hedefler için kullanılan bir örgüt. Farklı yerlerden beslenebilen bir örgüt”
Yazının başında dediğim gibi konuşan bölücü çetenin siyasi uzantılarından biri değil, bir iktidarda olan partisinin önemli bir mensubu. Kandil konusunda dün bu köşede yayınladığımız BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın söylediğinden ne farkı var? O da Kandil’e bir şey yapamazsınız diyordu.
Sayın Çelik, Bizans’ın altında da birçok dehlizler vardı; ancak Fatih orayı gözlerinin yaşına bakmadan ve dehlizlerin varlığına rağmen aldı. Lakin iktidar olarak hep sahiplendiğinizi söylediğiniz ecdadımız Fatih gibi davranmazsanız tabidir ki bırakın Kandil’i yok etmeyi oraya giremezsiniz bile.
Sayın Çelik, Genelkurmay Başkanının Amerika’nın rızası şartını daha da yumuşatıp ABD, Çin, Rusya’nın imkanlarını da dahil etseniz Kandil’i yok edemezsiniz haline dönüştürmüş.
Biliyorsunuz yine bu köşede yayınlamıştık. AKP’nin diğer Çelik’i, Hüseyin Çelik de bu konuda şöyle demişti; “Kandil’e girilmesi gibi komplike bir meselenin hem Barzani yönetiminin, hem Irak hükümetinin, hem de işgali kaldıran ama bölgedeki vesayeti süren ABD’nin desteğiyle yapılması gerektiğini…” vurgulamıştı.
XXXXXXX
Sayın Ömer Çelik’in yaptığı bu açıklamadan sonra, şimdi çok daha iyi anlaşılıyor ki hemen her Türk vatandaşını rahatsız eden Genelkurmay Başkanı Özel’in şart diye sunduğu Amerika’nın rızası işi gerçekten doğruymuş.
Çünkü bu söylemler, Amerika’nın rızası şartını yok etme kılıfından başka bir şey değildir. Anlaşılan odur ki AKP iktidarının, Genelkurmay Başkanının devlet kararlılığı birinci şart olarak ortaya koyduğu siyasi iradesi yoktur. Artı Amerika’nın böyle bir işe rızası yoktur.
Kimse kimseyi kandırmasın bu terör olayına Kürt sorunu tespiti yapılıp, çözüm diye demokratik özerklik adı altında bir yapıya doğru kayması yine yazının en başında belirttiğimiz gibi BOP’tan kaynaklanmaktadır.
Net bir şekilde Kandil’e girip yok etme kararlılığımız ve siyasi irademiz vardır. bunun için hiç kimsenin de rızasını almaya ihtiyacımız yoktur diyerek bu işi gerçekleştirmesi gereken AKP iktidarı bunun yerine bu tür açıklamalar yapıp, BDP eşbaşkanından farklı bir şey söylemiyorlar.
Sağlıcakla kalın!

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.