İzmirli Sanatçılardan Efes’te Protesto

Türkiye’de devlet sanat kurumlarını ve Kültür Turizm Bakanlığı’nın Kültür Bölümü’nü de kapatmayı amaçlayan bir yasa tasarısı olan TÜSAK’a hayır diyen İzmirli sanatçılar Efes Alt Kapı da bir araya geldi. TÜSAK yasa tasarısı ile kapanma tehlikesi yaşayan kültür-sanat kurumları Efes Antik Kentte yapmış olduğu eylemde ‘Karanlığa İnat Yaşasın Sanat’, ‘Hükümet TÜSAK’ı Al Başına Çal’, ‘AKP Sanattan Elini Çek’ ve ‘Rantta Değil Sanata Bütçe’ sloganları attı.

KESK’e bağlı İzmir Kültür-Sanat-Sen Efes Antik Kentte 28. Uluslararası İzmir Festivali’nin Efes Antik Tiyatro’da ki ikinci etkinliği olan Mario Frangoulis konseri öncesi bir eylem ve basın açıklaması yaptı. İzmir Kültür-Sanat-Sen temsilcilerinin sanat kurumlarına sahip çık, TÜSAK yasa tasarısına hayır, Devlet sanatın nasıl olması gerektiğine müdahale edemez, TÜSAK Yok hükmündedir konulu eylemine Mario Frangoulis konserine gelen izleyicilerde destek verdi. Birçok konuğun imza vererek destek olduğu grup adına basın açıklamasını yapan Koro Sanatçısı ve İzmir Kültür-Sanat-Sen Başkanı Ayten Baysal siyasi iktidarların doğrudan sanatı yöneteceği ve ticarileştirilmesi anlamına gelen hiçbir yasa tasarısını kabul etmiyoruz. Türkiye’de ki sanatı Bakanlar Kurulu’nun atayacağı 11 bürokratın yönetmesini öngören bu taslağın yasalaşması halinde, sanat hükümetlerin güdümüne ve piyasa koşullarının acımasızlığına ter edilecek. Halkımız devlet kurumlarının erişebilir bedellerle sunduğu bilet fiyatlarını astronomik rakamlar nedeniyle sanattan mahrum kalacak ve sanat özgürlüğünü yitirecek dedi.

İzmir Kültür-Sanat-Sen Başkanı Ayten Baysal’ın Yapmış Olduğu Basın Açıklaması şu şekilde; TÜSAK yasa tasarısı yıllardır yaşanan çürümeyi derinleştirmiştir. Her iktidar tabiatına uygun düşünce tarzını, ideolojisini hakim kılacak politikalar üretir. Bu politikanın sanat alanına yansıması siyasi erk için kaçınılmaz hatta zorunluktur. TÜSAK Yasa tasarısı onlarca yılllık sanat birikimimizi dönüştürerek yada yok ederek iktidarın yaşam felsefesini desteklemek üzere üretilmiş bir tuzaktır. Bu tuzak yasa tasarısı ile mücadele sanatın tüm alanlarında örgütlenip insanları bilinçlendirerek yaygınlaştırılmalıdır.

Tüm sanat kurumlarının değişmez özel bir koşulu anayasamızda açık bir şekilde güvence altına alınmıştır. Sanatı özgürleştirmek aldatmacası ile tüm sanat kurumlarını ve sanat ortamını hükümetin memuru haline getiren TÜSAK Yasa tasarısı taslağı, tuzağı derhal geri çekilmelidir. Bugün burada İKSEV’in yapmış olduğu bir organizasyonda uygulanan sanat politikalarından bağımsız düşünmemeliyiz. Bir bütün olarak ele aldığımızda angarya çalışma, esir çalışma gibi yöntemlerle sanat emekçilerinin emek sömürüsü yapılamaktadır. Tepeden inme bu gibi çalışmalar TÜSAK denen yasa tasarısının fiili uygulamalarıdır. Kültür ve sanat hizmet kolunda dikkate alınması gereken önemli bir nokta misafir sanatçı ve süreli sözleşme personelin durumudur. Siyasi iktidar yıllardır TÜSAK denen bu tuzağı kurumlarımıza uygulamaktadır. Ülkemizde çalışma hayatının hemen her alanında gördüğüz bu taşeron sisteminin kölelik olduğunu 13 Mayıs günü Soma da yaşananlar bir kez daha ortaya koymuştur. Soma katliamında gerçek yüzünü gördüğümüz taşeron sistemi başta eğitim, sağlık ve kültür sanat hizmetleri olamak üzere tüm kamu hizmet alanlarında ortadan kaldırılması iş ve hizmet güvencesinin sağlanması, işçi sağlığı ve güvenceliğini yok sayan kölelik düzeninin ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Diğer yandan sasanat faaliyetleri siyasi iktidarın tam denetimine sokuluyor. Hangi sanat projesinin destekleneceğinin siyasi iktidar tarafından belirlenebilmesinin önü açılıyor. Sanat hiçbir siyasi iktidarın tahakkümüne bırakılamaz. Sanat özgür, kurumları özerk olamalıdır. Nitelikli ve ulaşılabilir sanat evrensel bir insan hakkıdır, vazgeçilemez’’ dedi.

Grup yaptığı basın açıklamasının ardından sloganlar atarak olaysız bir şekilde dağıldı.

HABER: NAFİ TURAN (www.selcukhaber.com)

HABERİN VİDEOSUNU AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ…