İzmir’de Hareketli Gece

Derviş dedi ki:

Allah kitap demeden küfür edeceksin, kendi ülkeni değil Suriyeli olduğunu yazacaksın, polisi taşlarken binadan düşüp öleceksin ve bundan Türkiye Cumhuriyetini suçlu tutacaksın.

Anonim dedi ki:

tabi ya ülkenin şu anki durumunun tek suçlusu dışarda özgürlüğünü arayan vatandaşın deme. peki şu soruya bir cevap verin. insanlara en demokratik hakkı olan eylem sırasında herhangi bir müdahale olmasa sizce sokaklar karışırmı ? defalarca kez izmirde gezi eylemlerine katıldım. polisin müdahale etmediği zamanlarda insanlar toplanıp slogan atıp evine çekip gidiyorlardı. kimse ne evlere nede iş yerlerine zarar vermiyordu. ayrıca defalarca kez muhabir kameralarına yakalanan polisleride gördük ev ve iş yerlerine taş atan suçsuz günahsız yoldan geçen insanları joplayan. toplumun huzurunu saglamakla görevli polisin, suçsuz insanları joplamaya suçlu dahi olsa o insanları ÖLDÜRMEYE ev ve işyerlerini taşlamaya hakkı varmı. o zaman öğretmenlerde öğrencileri dövsün, doktorlar hastaları iyileştirme yerine bir iğneyle öldürsün. toplum mikroplardan kurtulsun. ayrıca ve ayrıca pazartesi günü diyarbakırda PKK yandaşlarının yapmış olduğu gösterileri hepimiz tv lerden izledik. bir kişi polisin müdahalesini gördümü. ülkeyi bölmek isteyen örgüt mensuplarının bu ülkede yapmış oldugu eylemler yasal. cumhuriyeti ve vatanı savunanların yapmış oldukları eylemler yasa dışımı oluyor şimdi. lütfen kimse kalkıpta burada bu yaklaşımı savunmasın. tabiki polisin içindede bu durumu acıyarak ve kınayarak savunanlar vardır. onların yapabilecekleri bişey yok. sonuçta verilen emri yerine getirmekle mükelleftirler. sorun en baştakinden kaynaklanmaktadırlar. gezi olayların da gördük günlerce uykusuz kalan emniyet mensupları ertesi gün eylemcilerle tostunu paylaşıyordu. dedik ya sorun onlarda değil. sorun halkı ile polisini karşı karşıya getiren politikacılarda.