site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

İsmi Gülen Kireç

İsmi Gülen Kireç
26.05.2014
A+
A-

gulen-kirec (2)

Bu Yazı Torbalı’nın Sesi Gazetesi Yazı işleri Müdürü Kubilay Kaplana Aittir. Köşemde Konuk olsun bu hafta, çünkü yıllar sonra çok sevdiği öğretmenini tekrar görme ve tanıma fırsatı buldu.Aslında hikaye yıllar öncesine dayanıyor.Öğretmeni adına daha önceleri köşesinde yazı yazan Kubilay Kaplan Öğretmenini en sonunda Selçuk’ta Buldu.

KÖY öğretmenleri vardır, topraktan biten ve güneşle yıkanan köy çocuklarının zihnini nakış nakış işleyen.

Köy öğretmenleri vardır nereden gelip nereye gittiklerini kimselerin bilmediği.

Köy öğretmenleri vardır, aradan yıllar geçse de isimlerini hiçbir şeyin silemediği.

Ben bugün burada hayatımın bir kesitinden geçen ama ismi kalbimizden hiç silinmeyen bu meçhul kimliklerden birisini yad edeceğim.

İlkokul ikinci sınıfa yeni geçmiştik.

Eylül sonlarına sarkan uzun yaz mevsimlerinden biri dışarıda olanca sıcaklığıyla devam ediyor, biz onbeş on altı kadar çocuk, köyümüzün üç derslikten ibaret okulunda öğretmenimizin gelmesini bekliyorduk.

Derken sınıfın gri boyalı ahşap kapısı açıldı ve içeriye oldukça uzun boylu zayıf bir kadın girdi.

Onda ilk dikkatimi çeken şey omuzlarında dağılan dalgalı siyah saçları ve yüzüne astığı kocaman bir gülümsemeydi.

Sınıfa ilk girişinde bizimle birşeyler konuştu mu hatırlamıyorum ama kara tahtaya beyaz tebeşirle iki sözcük yazdığını dün gibi hatırlıyorum: Gülen Kireç.

Tam karşımızda duran ve o zamanlar bana bir futbol sahası kadar büyük görünen kara tahtaya yazılan bu iki sözcük bende ilk önce farklı çağrışımlar yaptı.

Tahtaya yazılan bu sözcükleri okuyup, çocuk zihnimle elimde olmadan gülen bir kireç düşündüm.

Uzun boylu zayıf kadının tahtaya yazdığı bu iki sözcüğün onun adı ve soyadı olduğunu öğrenmemiz uzun sürmedi.

Evet ikinci sınıf öğretmenimizin adı Gülen, soyadı da Kireç’ti.

Sınıftaki zeki öğrencilerden birisi olarak bilindiğim için Gülen öğretmenimizle aramda kısa sürede üstelik oldukça sıkı bir bağ kurulmuştu.

Birkaç kere uzun parmaklı ve kemikli ellerini yüzümde hissettim tabi yani arada yaptığım yaramazlıklar neticesinde suratımda birkaç küçük şefkat tokadı patlamıştı.

Onun haricinde daima sevecen, daima bizlere birşeyler öğretme çabası içinde olan öğretmenimize karşı içimde derin bir saygı birikiyordu.

Günler yıldırım hızıyla geçti ve Gülen öğretmenimiz,iki yıl boyunca bizim kahrımızı çektikten sonra okulumuzdan ayrılıverdi.

İzmir’in Selçuk İlçesi’ne atanmıştı.

Yollarımızı ansızın ayıran bu gelişmeden sonra bile arada okulu ziyaret edip bizlerle ilgileniyor ve yeni öğretmenimize durumumuzu soruyordu.

Ondan sonra sınıfımıza birkaç öğretmen daha geldi ama yeri asla dolmadı.

O yıllarda, köyümdeki üç derslikli ilköğretim okulunda öğrendiğim şeylerden, Matematik, Hayat Bilgisi, Türkçe derslerinden hiçbirisini hatırlamıyorum.

Fakat sınıfa ilk girdiği gün tahtaya Gülen Kireç yazan ve bizim çocuk kalbimizi sıcaklığıyla fetheden öğretmenimi asla unutmadım. Şimdi nerededir ve ne yapıyordur bilmem.

Hayatta mı değil mi onu da bilmiyorum ama onun da bizleri asla unutmadığını düşünüyorum.

Haber: Mehmet Uyaroğlu

gulen-kirec (1)

YORUMLAR
  1. kuzen dedi ki:

    sizin aradığınız öğretmen gülen kireç benim kuzenim şimdi emekli saygıdeğer bir öğretmen hayatta yasıyorrr

    1. KUBİLAY KAPLAN dedi ki:

      evet..yakında buluşacağız …