İhanet Diyarbakır’da Toplanmış AKP’de Kuzuların Sessizliği

Konferansın adı, Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı.

Yer, Diyarbakır.

Türk coğrafyasında ihanet temelli toplantı…

Bebek katiline yapılan 6.ziyaretten sonra Pervin Buldan bebek katilinin çok önem verdiği 3 konferanstan söz etmişti. Herhalde bunlardan biri olarak planlanan Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı Gezi Parkı tartışmaları kalkanı altında milletten gizlenerek bebek katinin talimatı ve AKP iktidarının onayıyla Diyarbakır’da yapıldı.

Burada Kürt manifestosu niteliğinde bir sonuç bildirisi yayınlanmış. İstekler gayet net bir şekilde ortaya konmuş. Başbakan Erdoğan, AKP iktidarı ve yancılarına inat çıkan metne BDP’lilerin de imza attığı bu toplantıda özerklik, federasyon, bağımsızlık adı altında Kürdistan’a statü istemişler hatta karara bağlamışlar. İşte bu konferansta ortaya çıkan sonuç bildirgesi… Açılsın perde gerçekler saklı kalmasın:

– Hükümetin hala kullanmakta olduğu dil ve üslup, yeni karakol yapımları, koruculuğa yeni kadroların açılması ve askeri hareketlilik gibi uygulamalardan kaygı duyulmaktadır. Bu uygulamalar derhal sonlandırılmalıdır.
– Abdullah Öcalan özgür bırakılmalıdır.
– Kürtler özerklik, federasyon, bağımsızlık gibi sosyal talepleri belirleme hakkına sahiptir. Kürtler kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması Konferansımızda ortaklaşılan bir ilkedir.
– Konferansımız Kürdistan’ın bir statü olmadan Kürt sorununun nihai olarak çözülemeyeceğini karar altına almıştır.
– Anadilde eğitim ve Kürtçenin resmi dil olarak kabulü, anayasal güvence altına alınmalıdır.
– Kamu kaynaklarının pozitif ayrımcılık ilkesi temelinde Kürdistan’a aktarılmasının sağlanması gerektiğini önemle vurgular.
– Başta hasta ve çocuk tutsaklar olmak üzere cezaevlerindeki tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
– Faili meçhullerin aydınlatılması ve toplu mezarların ortaya çıkarılması için devlet sorumluluklarını yerine getirmelidir.
– Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Irak Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, KCK Başkanlık Konseyi ve tüm diğer Kürdistani güçleri, Ulusal Konferans’ın bir an önce toplanması için girişimde bulunmaya çağırır.
– Konferansımız BM, İKÖ, AB ve dünya halklarının Kürdistan halkının adalet, özgürlük, eşitlik için verdiği mücadelesine karşı sorumlu davranmaya davet eder.
– Konferansımız tüm uluslar arası örgüt ve devletlerden PKK’nın terör listesinden çıkarılmasını talep eder.

Toplantı sonunda bu bildirinin İmralı, Kandil, Ankara, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğine gönderileceğine vurgu yapıldı. Dikkati çeken diğer bir husus da “Bağımsız Birleşik Kürdistan” hayallerinin hala sürdüğü gerçeğidir.

İşte Gezi Parkı gölgesinde gerçekleşen olaylar. Şayet bu Gezi Parkı olayları yaşanmasaydı şu an Türkiye şimdi sesi soluğu çıkmayan Akile gruplarını, bebek katilinin talimatları sonucunda yapılanları, en önemlisi Diyarbakır’da yapılan bu ihanet toplantısını konuşuyor olacaktı.

Oysa bu gün Gezi Parkı olayını, bu olaydan ortaya çıkan gerginliği, AKP iktidarının yaptığı provokatörlüğü, AKP iktidarının sosyal alanda dini mezhep üzerinden ve etnik köken üzerinden siyaset yaparak “bir bölen”i oynadığı senaryolara ayak uyduruyoruz. Geçende de yazdım, asıl konumuz Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüdür. Lütfen herkes asıl konuya geri dönsün.

Bu olaylar yaşanmadan önce ülke başka bir açıdan, Akile Heyeti vasıtasıyla geriliyordu. Hükümetin alenen İmralı süreci adı altında bebek katiliyle mütareke masasına oturması ve onun verdiği yol haritasını uygulamasıyla bambaşka bir ortama doğru yol alıyordu. Tam bu noktada Türkün ayranının kabarmasını istemeyenler, Gezi Parkı olayıyla milletin patlamasını başka bir açıdan ele alarak artçı harekete dönüştürmeye çalıştılar.

Bunu yapanlar başardık diye sevinmesinler. Çünkü henüz bir şey başaramadılar. Bu çıkan olaylarla; ancak olsa olsa Türk milletini ayranının köpüğü alınmıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar Kürtçülük yapanların hain emellerinin açığa çıkmasına engel olamayacaklardır.

İki büyük partinin “Dön baba dönelim” oyununu çok seven Genel Başkanlarına rağmen, Lider Devlet Bahçeli oynanan oyunların farkındadır. Bu farkındalık onu Türk milletinin tuzağa düşmemesi için elinden gelen her şeyi yapmaya itmektedir.

Bölücüler bu toplantıda ihaneti apaçık dile getirmiştir. Bunlarla anayasa yapmaya hazırlanan AKP hala ülkeyi karıştırmakla mevcut. Korktuğum benden sonra tufan diyerek giderayak ülkeyi ateşe vermeleridir. Bebek katiliyle yaptıkları anlaşmaları milleten saklayarak ayrışmaya çanak tutanlar böyle bir son Türkiye’nin parçalanması demektir. Bütün bu bölücü istekler karşısında AKP hükümeti kendinden istenileni yapmakta, askere, Ülkücülere, Türk gençliğine, kendine oy vermeyenlere, ayrı mezhepten olanlara karşı üstlendiği itici, olumsuz ve sahte kabadayı tavrını bölücülere göstermeyip “Kuzuların sessizliği”ni oynamaktadır.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz