site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Hak Hukuk Adalet

Hak Hukuk Adalet
01.05.2014
A+
A-

fikri-atilbaz2Bir toplumda öncelikli olarak hukuk düzeni olmalıdır. Yaygın anlamıyla, hukuk adalete yönelmiş yaşama düzenidir. Adil olmayı gerektirir. TDK’ya göre “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür”
Hak, şöyle tanımlanmıştır; “Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç” Adalet, “Yasalara sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması”
Hakkın, adaletin bunların dışında da tanımlamaları vardır. Toprak bütünlüğüne bağlı olarak yani sınırları çizilmiş bir coğrafyada, siyasi bakımdan şekillenmiş, teşkilatlanmış millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık olan devlette, hakkın, adaletin, hukukun tanımı bunlardır. Dolayısıyla devlet nizamı içinde bunlar uyulması gereken yasalar bütünüdür. Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olarak tanımlıyor.

XXXXXXX

Demokrasi ve Cumhuriyet millettin egemenliğini elinde tuttuğu yönetim biçimidir. Devlet sosyal olmak zorundadır. Paylaşımcı olmak ve bunları yaparken de adaletli olmak zorundadır. Devlet, vatandaşlarını korumak, korurken de hakkaniyetli olmak zorundadır. Vatandaşlarını birbirlerine üstün tutmamalı ve ezdirmemelidir. Kanunlar önünde herkesin eşit olması gerekirken, bu gün olduğu gibi bazıları daha eşit oluyorsa veya bazı vatandaşları, bazılarının ezmesine ses çıkarmıyorsa ya da kendisi eziyor, başkalarını kayırıyorsa o Devlet sosyal Devlet değildir.
Bir Devletin uyması gereken adalet kavramını en iyi şekilde ifade etmesi, onu gerçekleştiriyor anlamına gelmez. Önemli olan bunu o milletin hayatında görmektir. Bu gün baktığımızda, “Adalet mülkün temelidir” sözünün geçerliliği nedir? Bu toplum hayatına yansımış mıdır? Ülkemizde bunun geçer akçe, işleyen temel ilke olduğunu söylememiz mümkün müdür? Eğer bu soruya vereceğimiz cevap hayırsa, o zaman Devletin işleyişinde bir sorun var demektir.

XXXXXXX

Hak, hukuk, adalet AKP döneminde işlerliğini yitirmiştir. Bunlar adeta kaybedilmiştir. Hükümetin hukuka uymaması, hukuksuzluğu başlatmıştır. İktidar mensupları, onların aile ve yakınları, anayasanın 10.maddesinde belirtilene karşı çıkmışlardır. Ne diyordu 10.madde;
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
Anayasanın “herkes” diye belirttiği vatandaşlar, kanun önünde eşit midir? Toplumumuz da kadın ve erkek aynı gözle mi görülmektedir? Eşittir diye anayasaya yazılanlar fiiliyatta var mıdır? Devlet, hakikatten bu eşitliği yaşama geçirebilmiş midir?
Bu gün kim, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal’le aynı haklara sahibim diyebilir? Savcı, ifade vermeye bekleniyorsunuz dediğinde, biz vatandaş olarak tıpış tıpış giderken, o nasıl olurda savcının çağırdığında değil de, aylar sonra kendi istediği zaman gidebilir? Bu nasıl bir imtiyazdır?
XXXXXXX

Devlet milletine hak ölçüsünde davranmak zorundadır, çünkü temeline adalet kavramını koymuştur. Hukukla da bunları biçimlendirmiştir. Ancak gelin görün ki, hukuk bu gün iktidar eliyle darp edilmektedir. Erdoğan ve bebekkatili birbirlerinin paraleli olmuş, Ermeni borazanlığı yaparlarken, yargı için sizlere ömür denmek istenmektedir. Bu durum çok vahim ötesi bir durumdur. Bu durum paralelleşen zihni yapıların açığa çıkmasıdır.
Otokrasiye giden yol üstünde diken bırakmak istemeyenler, yasalarla oynamaktadırlar. Yüzde 10 barajı, sözde şeffaflık, dar veya daraltılmış bölge sistemi girişimlerinin nedeni budur.
Hak, hukuk, adaletin olmadığı yerde orman kanunları devreye girer. Kişi hükümranlığı başlar. Peki, kişi gidince, ölünce ne olur? Babadan oğula geçer. Biz bu filmi gördük ve yaşadık. Tarih bize bunu anlatıyor. Yaşadın bunları diyor. Çünkü tarih; bir devletin, milletin hafızasıdır. Bunların tarihle devamlı kavga etmeleri, saptırmaya çalışmaları, yeni tarih yazmaya kalkmaları hep bu yüzdendir.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.