Ha Demokratikleşme Paketi Ha Pandora’nın Kutusu

Daha önce söylediğim gibi çok kızsam da bu tür haberleri sizlerle paylaşacağım demiştim. İşte haber; “Farklı yerlerde öldürülen 84 gerillanın cenazeleri bulundukları yerlerden alınarak Bedlis merkeze bağlı Olek köyünde bulunan “Xerzan Şehitliği”nde toprağa verildi.” PKK çaputlarıyla örtülmüş sıra sıra tabutlar. Beklide içi boş… Peki Devlet nerede, polis, asker nerede? Türkiye Cumhuriyetini korumakla görevli olan cumhuriyet savcıları nerede?
Başbakan Erdoğan Ankara’da Kandil isteği olan “andımız”ın kaldırıldığını açıklamakla meşgul. Kimliğimizi silmekle meşgul… Bölücülerden başka kimsenin rahatsız olmadığı andımızı kaldırdılar. Ne diyordu çocuklarımız bu antla, “Türküm, doğruyum, çalışkanım”
Efendim ırkçı bir metinmiş. Ondan kaldırmışlar. Korkarım bu gidişle “İstiklal Marşı”nı da kaldırırlar. “Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal” diyor marşımız. PKK’nın isteklerini gerçekleştirmeye başladıklarından bu yana bölücü istekler hiç bitmemekte, yeni istekler gündeme gelmektedir. Acı olan AKP hükümetinin tüm işi Suriye ve Mısır’dan kalan vakti bölücülerin isteklerine harcamasıdır.
Kahta’da köylünün bozulan yollarının kış gelmeden yapılsın isteğini duymayan iktidar, “andımız”ı kaldırın diyen PKK’nın isteğini hemen yerine getiriyor. Türk milletine rağmen bu isteği gerçekleştiriyor hem de adını demokratikleşme adını verdikleri paketle bunu yapıyorlar. Milli kimliği demokratikleşme önünde bir engelmiş gibi algılatmaya çalışıyorlar. Türk milletinin milli benliğini yok etmeye çalışanların en son oyunudur bu. Sınıflarımızın duvarları istiklal marşımızdan yoksun, bayraksız, Atatürksüz. “Ey Türk Gençliği” diye başlayan hitabeden yoksun.

Türkiye’yi Türk’ten arındırma paketi olan demokratikleşme paketi aslında PKK’ya teslimiyet paketidir. Bölücü çetenin sıra sıra isteklerinin gerçeğe dönüştürme paketini açtılar. Paket açıklanmadan bir gün önce Milliyetçi Hareket Partisinin Lideri Devlet Bahçeli’nin belirttiği bu paketin son olmayacağı, arkasının geleceği açıklamasında olduğu gibi, AKP iktidarı da anlamış bulunmaktaki bu paket bölücülerce yeterli görülmeyecek yeni haklar istenecektir. Bu yüzden de bu paket ilk ve son paket değil, devamı gelecektir diye itiraf etmektedirler.
Amaç bölünmüş Türkiye’dir. Hedef kimliksiz, köksüz bir ülke yaratmaktır. Hedef Milli Egemenliğimizin çakallara, sırtlanlara, sansarlara devredilmesi, parçalatılmasıdır. Hedef Yahudi cesaret madalyasının yanına, BOP cesaret madalyasını almak, Allah diyerek İslam alemini ortadan ikiye bölmektir, mezhep üzerinden tahakküm kurmaktır. Türk’e dair hiçbir meselenin içinde olmayan bu iktidar, açtığı paketle ne düşünceye sahip olduğunu göstermek zorunda kalmıştır.
Artık saklı, gizli, ikiyüzlü, çok yüzlü politik varyasyonlara gerek kalmamıştır. Artık hiç kimse niyet okumaya gerek duymamalıdır. Niyetler açık beyan paketle birlikte AKP’nin kutusundan çıkmıştır. Bu paket adeta Türk milletine vurulan balta darbeleri gibidir. Pandora’nın kutusu gibi açılınca, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütündür, anlayışına, ilkesine karşı tüm kötülükleri ortaya çıkarmıştır.

Anadilde eğitimin özel okullarda dahi verilmesini bölücülük olarak gören Başbakan Erdoğan, anadilde eğitimi demokratikleşme paketi adı altında AKP kutusundan çıkarmış ve PKK’nın dayatmalarına boyun eğerek serbest bırakmıştır. Buradan da anlaşıldığı gibi bu paket tamamen İmralı’daki bebekkatilinin yönlendirmesi ve Kandil’in istekleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Resmen PKK istekleri demokratikleşme metnine çevrilmiş Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir reddiye olarak ortaya çıkmıştır.
Bu paketle, Milli Kimliğimiz inkar edilmekte, Türk Milletine ait olan Egemenlik Hakları bölücü terör çetesine sunulmaktadır. Aksini savunmak, Türklüğü inkardan başka bir şey değildir. İktidarın başı Erdoğan Ankara’da PKK isteklerince hazırlanmış bir paketi açıklarken, diğer yandan bunların her türlü eylemlerine izin verilmektedir. Şu haber bunu gayet net bir şekilde ortaya koymaktadır:
“Cami Cemevi projesini engellemek için Ankara Tuzluçayır’da eylem yapan marjinal örgütlerin, 8 Eylül gecesi yaptıkları toplantıda “PKK da bu tür eylemlerin içinde olmalı” kararı aldıkları ortaya çıktı. Toplantının ardından BDP’li vekiller Kandil’le randevu ayarladı. Tuzluçayır heyeti PKK yöneticileriyle 16 Eylül’de görüştü.”
Sorarım sizlere bu ülkenin askeri, polisi, MİT’i ne yapmaktadır. Askerin giremediği Kandil’e bu çete mensupları nasıl ve ne şekilde Ankara’dan yola çıkıp varıyorlar. Bunları gören, takibe alan bir tek kurum kuruluş yok mudur? Ülkemizi bu derece sahipsiz bırakıp, PKK’yla Kandil’de yapılan buluşmalara bile seyirci kalan AKP iktidarından ne bekleyebiliriz?
Onlar ancak PKK’nın isteklerini gerçekleştirmek için paket hazırlar. Bu paket Türk milleti açısından züldür. Türk milleti bu zillete daha fazla katlanmayacaktır. Açıklanan bu paketin Pandora’nın kutusundan farklı bir yanı yoktur.
Ha demokratikleşme paketi ha Pandora’nın kutusu!
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz