Görür: Hakkım Varsa Helal Olsun, Hakkınızı Helal Edin

Geçtiğimiz haftalarda Parti Tüzüğündeki belirli maddelerin değişmesi için MHP de Kurultay yapılmasına destek ve imza verdiği gerekçesiyle görevden alınan MHP Eski İlçe Başkanı Levent Görür ve yönetim kurulu üyeleri Selçuk’ta görev yapan basın mensuplarıyla bir araya gelerek yaşanan süreci anlattı.

Parti yönetiminin ve teşkilat mensuplarının tam destek verdiği basın açıklamasına Selçuk Belediye Meclis üyeleri Yaşar Yılmaz ve İbrahim Soğutmaz ise katılmadı.

Yapılan toplantı da MHP’nin Selçuk’ta yakaladığı başarının süreceğini parti içinde yaşanan bu tür olayların bir an önce son bularak artık iktidar olmak istediklerini söyleyen Levent Görür, Meclis üyelerinin neden bu toplantıda olmadığını soran gazetecilere ise “Biz davet ettik. Gönül isterdi ki burada tüm partililerimiz gibi bizle beraber olsunlar ama kendi inisiyatifleriyle bu toplantıya katılmamışlardır” dedi.

MHP’nin iktidar olması için partiye kim atanırsa atansın yardımcı olacaklarını söyleyen Görür sözlerine şöyle devam etti; “Benim görevden alınma sebebim Türkiye genelinde yaklaşık 200 MHP İlçe Başkanının alınma sebebiyle birebir aynıdır. Bize Meralci, Sinancı şucu bucu dediler. Görevden alınma sebebimiz bu değildir. Sadece tüzük kurultayı için imza verdiğimiz için görevden alındık. Bütün bu imzaları veren arkadaşlar tüzük kurultayının toplanması için imza verdiler.

Partimizin tüzüğünde yer alan 52. 54. madde gibi gayri demokratik maddelerin değişmesi, sonrasında ise genel başkan seçiminin yapılması bunun yolunun açılması o tüzüğün değiştirilmesi için imza verdik. Malesef başbakan’ın onbeş günde değiştiği sorgusuz sualsiz aynı zamanda onbeş günde iktidar partisinin kongre yapabildiği bir süreçte Milliyetçi Hareket Partisi yeterli imza sayısını toplamasına rağmen kongreye gidememiştir. Bir takım engellemelerle karşılaşmıştır bu çok üzücü bir olaydır. Tekrar ediyorum kimse öküz altında buzağı aramasın.

İmza verme kararını tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte verdik. Bu karar sadece bizim değil halkımızın da kararıdır. Görevde olduğumuz altı yıllık süreçte elimizden ne geliyorsa maddi manevi çoluk çocuğumuzdan feragat ederek elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Benim partim 1 Kasım Seçimlerine kadar Pazar günleride dahil olmak üzere hiç bir gün kapalı değil idi. Yoğun bir emek sarf ettik, Teşkilatımızı bugünlere getirdik. Takdir eden eder etmeyen etmez. Ben takdir edildiğimize inanıyorum sayısal rakamlara bakınca yani oy oranlarına bakınca verilen emeklerin boşa gitmediğini herkes görebilir. Teşkilatımızın oylarını yerel seçimlerde 1800 oydan 5200 oya çıkardık.

İzmir de görevden son alınan beş ilçe benimle birlikte en başarılı ilçeler yani oy oranlarına baktığınız zaman bölgedeki en başarılı ilçeler ondan önce alınan beş altı arkadaşımız daha var onlarda en başarılı ilçeler. Bu büyük bir riski beraberinde getirmez inşallah. Görevden alınan arkadaşlarımızın hepsi başarılı arkadaşlarımız hepsi de MHP’nin iktidarını istiyor. Ankarada oturupta ondan sonra twitter da şuradan buradan mesajlarla siyaset olmuyor. Yani ildekiler facebooktan Ankara’dakiler twitterdan çalışıyor ama ben burada çıktığım zaman sokağa Ali dayı tutuyor beni, oğluma iş bulacaktın ne oldu diyor. Ben iktidar değilim Ali dayı nasıl bulucam senin oğluna iş. Biz gençlerimizi ülkü ocaklarında yetiştiriyoruz maalesef o gençler askere gidip geldikten sonra askeri ücrete başka partilere tabi oluyorlar. Biz bunun acısını yaşıyoruz. Bizim iktidar istememiz suç mu?

Ben Ülkü Ocaklarından geldim. 1988 de üniversiteye başladım ülkü ocaklıydım, 1992 de Ocağımızın yönetimine girdim bir müddet geçti çeşitli yönetim kurulu üyeliklerinde bulunduktan sonra 2000 yılında Ülkü Ocakları başkanlığını yaptım. Yaklaşık 3,5 sene bu işi sürdürdüm ondan sonra partinin çeşitli kadrolarında görev aldım meclis üyeliği adaylığında bulundum ondan sonra ilçe başkanlığını Allah nasip etti. Bu şerefli görevi yaptım. Yani ben gökten zembille inmedim buraya. Teşkilatın içinden tabanından yetiştim de geldim buralara.

Siyaset uzun soluklu süreç, bizim kadrolarımız hem Selçuk için söylüyorum hem de genel anlamda söylüyorum Türkiye’yi de Selçuk’u da yönetecek güçtedir. Yeni atanacak olan parti başkanımızın yapacağı etkinliklerde, yapacağı faaliyetlerde her zaman yanında olacağımızı şimdiden bildiririz. Çünkü bu parti bizim partimiz, Milliyetçi Hareket Partisi bizim partimiz, biz hiçbir zaman bir yere gitmeyi düşünmedik. Gidecek olan varsa gitsin. Başkaları gitsin ama biz gitmiyoruz. Biz burdayız.

Selçuk’ta ilçe başkanlığını yapabilecek yüzlerce Ülkücü kardeşimiz var. Hep birlikte yine çalışacağız. Bölündüler, parçalandılar diye ellerini avuşturanlar varsa boşa hayal kurmasınlar. Biz Selçuk halkı ve partimiz için hizmet etmeye devam edeceğiz.

Son zamanlarda öyle çirkin olaylar geliyor ki kulağıma Selçuk’ta Milliyetçi Hareket Partililerden daha fazla diğer partililerin yönetim kurullarında veya sohbetlerinde bizim partimize herkes başkan atama, bulma derdine düşmüş. Herkes bir şeyin derdine düşmüş. Selçuk’ta şu durumdan faydalanalım, bu yönetim gitti partileri zayıfladı diyen insanlar var. Bu çirkefleşmiş Selçuk’ta siyaset artık.

Genel Başkanımız Devlet Bey ülkücü kökenli ama etrafında öyle bir çöreklenmiş ekip var ki çoğu ülkücü kökenli değildir. Bunlar hasbel kader bir şekilde genel merkezin yönetimine geçmişler, genel merkezde söz sahibi olmuşlar. Hal böyle olunca Devlet Bey o şahıslar tarafından yanlış yönlendirilerek Milliyetçi Hareket Partisinin dibine dinamit koyuluyor. 2002 den beri genel merkez tarafından bu millet vekilleri hep aynı kişilerden oluşmuştur hep. Bir çoğununda ülkücülükle alakası yok. Baksanız köküne ne ocak görmüşlerdir ne de dava, hiç bir şey görmemişlerdir. Merkeze bakıyorsunuz hep muhalefette kalmak istiyor. Açıkça bu anlaşılıyor. Açıkça söylediler bunu televizyondaki programda söylediler. Ama yok öyle bir şey yani biz iktidar olmak istiyoruz.

Buradan tekrar ediyorum biz bu hareketi terk etmedik. Sadece görevden alındık biz hareketin hala içindeyiz, bir neferiyiz.

Benim partimin adı Milliyetçi Hareket Partisi. Ben hareketli bir insanım, benim yönetimim hareketli bir yönetim, ben hareketsiz insanlarla veya hareket etmek istemeyen böyle kendini mutlu hisseden insanlarla çalışma taraftarı değilim. Bu yüzden şuan ki mevcut yapıyla bir daha aday olmayı düşünmüyorum. Fakat ilerleyen süreçte yıllarda süreç değişir, Ankara da bir değişim yaşanır. O zaman her şey olabilir. Siyaset çok uzun soluklu olmasına rağmen çok kısa zamanlarda çok önemli olaylarda gerçekleşebilir. Yani hareketli bir genel merkezimiz olursa ki biz genel başkanımıza defalarca ilettik bu konuyu, il yönetimimize de ilettik. Genel Başkan yöneticilerinin değişmesi gerektiğini, hep aynı milletvekili adaylarının her zaman birinci sıraya konmaması gerektiğini, o bölgelerin kendi adaylarını tazelemesi çıkarması gerektiğini hep ilettik ama yapmadılar. Bu genel başkanla da direk alakalı bir olay değil etrafına çöreklenmiş insanlarla alakalı. Hep kendilerini seçtirdiler birinci sıraya hep kendilerini koydurdular ve sonuçta biz bu hale geldik. Yarın bir gün hareketimiz tazelenir iktidar isteyen, bu ışığı göreceğimiz bir genel merkez, bir il yönetimi olur elimizden ne gelirse yaparız.

Ben şu an halen üst kurul delegesiyim. Genel merkez beni görevden alır ama benim üst kurul delegeliğim devam ediyor diğer arkadaşlarımın da devam ediyor. Yapılacak olan kongrede söz hakkımız halen var. Olağan üstü hal biter bitmez bu imza hareketini başlatan tepede ki insanlar tekrardan hatta imzaları verdik bile. Asıl görevden alınma sebebimiz tekrar imza vermemiz. Partimizi öyle bir hale getirmişler ki; facebooktan, sosyal medyadan Genel Başkanın paylaşımlarını sözlerini paylaşında almasın sizi görevden diyen arkadaşlar çıktı bu süreçte. Ben inandığım değerlere hiçbir zaman için ters düşmedim, kendimle hiç çelişmedim. Her yapacağımızı yönetici arkadaşlarımla açık yüreklilikle paylaştık ne karar çıktıysa onu yaptık. Bunda hiç sıkıntımız yok bizim. Tekrar bu iş başlayacak. Milliyetçi Hareket Partisi’nin mahkeme kapılarında sürünmesi ki bunu genel başkanımız söyledi gidin mahkemeye diye. İnsan hazmedemiyor ki Ben ülkücü olarak hiç hazmedemiyorum. Bizde etten kemikten insanlarız, bizimde düşüncelerimiz var, kalbimiz var. Bide bizim dokuz ışığımızda şahsiyetçilik diye bir madde var. Biz şahsiyetimizden ödün mü verelim. Beni Görevde Tutsunlar Diye Kişiliğimden Mi Ödün Vereyim. Biz inanıyoruz Yaşanan Bu Süreç Teşkilatımızı Zirveye Taşıyacak. Biz Partimizin İktidarını İstiyoruz. Ben İnançlıyım. Bu Yapının Değişeceğine İnanıyorum.

Görevde olduğumuz süreç içerisinde ekmeğimizle oynamaya çalıştılar. Her türlü baskıyı yaptılar ama biz yılmadık. İnandığımız şeyleri yaşadık ve uyguladık. Görev süremiz boyunca benden desteğini esirgemeyen çok değerli Selçuk halkına, yönetim kurulu üyelerimize, ülkü ocakları teşkilatımıza, kadın kollarımıza ve tüm partililerimize çok teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Ben sizden razıyım. Sizde benden razı olun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE