Ey Din Adamları

Gerçek mütedeyyin, dindar, dinci değil, dindar olan dini bütünler, bu iktidarın yaptığı uygulamaları, İslam diniyle uzaktan yakından ilgisi olmayan politik davranışları “dindendir” diye yutturulmaya çalışılmasını gerçek din adamları, ‘Ben Allah’tan başka kimseden korkmam’ diyen hoca efendiler vasıtasıyla yanlışlıklar dile getirilmedikçe Türkiye, AKP hükümetinin yalan cenderesinde sıkışıp kalacak ve çok kötü sonuçlara doğru yol alacaktır.

Ortaya çıkan gerçekler çok vahimdir. İnananlar tarafından asla kabul edilmeyecek söylemler, davranışlar AKP’liler tarafından gerçekleştirildiği için sureti haktan gözükmektedir. Son dönem yayınlanan kasetlerden sadece 1’i veya 2’si başkaları için yayınlansaydı ortalık karışırdı. Ancak bu yayınlarda öne çıkan isimler AKP’nin önde gelen isimleri, ona yakın işadamları, basın mensupları olunca söz konusu tapeler ciddiye alınmadı.

XXXXXXX

Toplumun büyük bir kısmı gerçekleri göz göre göre reddettiği, bile bile görmezden geldiği ve bu günahları işleyenlere destek oldukları için vebal altındadır. Hırsızlığa “Bu para bizim değil, İran’ın parası” diyerek kılıf arayanlar, ‘Bal tutan parmağını yalar” diyerek kendilerini teselli ederken, karşılarındakini de, battıkları günah batağına çekmek isteyenler, rüşveti, iltiması, adam kayırmayı meşrulaştıranlar, bu büyük vebalin altında ezileceklerdir.

Toplumun hapsedildiği yalan sarmalından, kandırmaca ve aldatmacadan kurtulmasına çaba göstermeyen, güç kimdeyse onun yanında yer alan, cübbelerini halkı aydınlatmak için değil de, hükümetin söylemek istediklerini anlatmak için kuşanan din adamları sizin günahınız ne olacak? Normal vatandaşın günahı bir ise, bu günahtan kurtulmalarına hiçbir şekilde yardımcı olmayan sizlerin günahı 10 ya da 20 misli değil midir? AKP’nin yalanlarına kanan insanlar bilerek veya bilmeyerek bu iktidara destek olmuşlardır. Ancak sizler bu yapılanların günah olduğunu bile bile savunuculuğunu yapmaktasınız.

XXXXXXX

Siz, hırsızlığın azı veya çoğunun değil de hırsızlığın haram olduğunu unutturmaya çalıştınız. Siz, bana, bize yapılırsa günah, bizden olmayana, yabancıya yapılınca haram olmadığını savunmaya çalıştınız. Siz, halk arasında ‘kadın tellalı’ diye tanımlanan kişilerin hayırsever işadamı diye tanıtılmasına göz yumdunuz.

Siz, ‘Ben her hafta Cuma günü bir ayet sallarım’ diyen birinin bu sözlerini, Bakara Süresine makara diyerek dalga geçenleri duymazdan geldiniz. Bu konuda bir din adamı, bırakın kınamayı, açıklamada bile bulunmadı. Devlete bağlı çalışanları geçtim; fakat tarikat şeyhlerini, cemaat liderlerini, her konuda fetva veren kanaat önderi din adamlarını, bu kendini bilmezleri eleştirdiklerini duymadık, görmedik.

XXXXXXX

Siz, ayakkabı kutularına doldurulan, nereden geldiği, kimlere gittiği belli olmayan milyon dolarları bağış parası diye aklamaya çalıştınız. Siz, Kuran’ın en çok değindiği, korunmasını ve el sürdürülmemesini emrettiği yetim hakkının yenmesine göz yumdunuz. Sizler, bu halinizle Kilisenin siyasi ve maddi gücünü kaybetmemesi için Kralla anlaşan papazlara benziyorsunuz.

Gerçeklerin ışığında haksızlıklar karşısında susmayan dil olmanız gerekirken, kapı kulluğuna soyunanlar, bilin ki bu yol yol değil. Suskunluğunuz hayır değil şerdir. Korkaklığınız toplumun yalanları kabullenmesine ve korkudan ses çıkarmamasına sebep olmaktadır. Ey gerçek dinin din adamları sizler, içinizdeki bazıları gibi tavuklu pilav sohbetlerinde çiçek, böcek muhabbeti yapmayın. Doğruları anlatın ki insanlar bu günkü gibi, ‘dinidir’ diye yutturmaya çalışılanların, İslam dinini yalanlamak, dine karşı gelmek, Allah’ın ayetlerini yalanlamak içinde olduklarını görsünler.

İslam uğruna hareket edip, AKP ve başının yalanlarına inanmak zorunda kalanlar, yalanlara dini temel dayanak bulmaya çalışıp savunmak zorunda kalanlar, daha nereye kadar bu yolda yürüyeceksiniz? Siz sustukça, yalanları doğru gibi savunmaya çalıştıkça, adaletin acilen vuku bulmasına engel oldukça, haramı helal gibi, meşru olmayanı meşruuymuş gibi göstermeye devam ettiğiniz müddetçe, yalan olanların, bu dünyaya ait davrananların, zaaflarının kölesi olanların, nefsine yenik düşenlerin, dini imanı, Allah’ı kitabı dolar, euro, sahte peygamberliğe soyunanların, kemdilerini ilah gibi görenlerin, halife, mehdi ilan edilenlerin; haksız davranmalarına en büyük imkanı tanımış olacaksınız,

Yüce Allah, sizlere hiçbir dünyalık, maddi kazanç, makam ve mevki gözetmeden İslam dininin tebliğcisi olmayı nasip etsin. Bunu yapamıyorsanız eğer, giydiğiniz cübbe, taktığınız sarık, işgal ettiğiniz makamlar sizlerden hesapçı olsun.
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz