site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Çevre Müdürü Küçük Menderes’i Kirletenleri Akladı

Çevre Müdürü Küçük Menderes’i Kirletenleri Akladı
17.08.2012
A+
A-

Küçük Menderes’in sanayi atıkları ile kirletilmesi sonucunda zehir nehrine dönmesi ve temizlenmesinin çok kolay olmasına rağmen bir türlü adım atılmaması nedeniyle Selçuk Belediyesi’nin yaptığı girişimlerle konu gündemin ilk sırasına yerleşti.

Günlerce Habertürk Egeli başta olmak üzere birçok gazetede, internet sitesinde, Atv’nin haber kanalı A Haber’in Küçük Menderes’in geçtiği çeşitli noktalarda yaptığı canlı yayınlarda ve Ege Tv, Kanal 35 gibi Ege Bölgesi’nin önemli televizyon kanallarında haber olan “Küçük Menderes’in Trajedisi” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın da nihayet dikkatini çekti.

Bu sorunun çözüleceğine ilişkin yapılan çeşitli açıklamaların ardından 14 Ağustos Salı Günü İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu başkanlığında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde bir toplantı düzenlendi.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman ve Su işleri Bakanlığı Bölge Müdürlüğü, Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı temsilcilerinin yanı sıra Ödemiş, Torbalı, Beydağ, Tire, Selçuk, Bayındır, Kiraz Belediye Başkanları ve bölge sanayicilerinin davetli olduğu toplantıya, çağrılı belediye başkanlarından sadece Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür ve Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’un katılım göstermesi bölge belediye başkanlarının konuya yeterince duyarlı olmadığı gerçeğini de gözler önüne serdi.

Toplantının açılışını yapan İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu bu toplantının Selçuk Belediyesi’nin Küçük Menderes’in kurtarılması yönündeki girişimleri sayesinde düzenlendiğini belirterek Başkan Ülgür’e teşekkür etti ve “Burada dürüstçe Küçük Menderes’teki resmi ortaya koyalım. Kral Çıplak diyerek yol haritamızı belirleyelim ” dedi. Tunçsu’nun ardından söz alan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ata Erpolat’ın ise, ” Belediyeler maalesef sorumluklarını yerine getirmiyor. Arıtma tesislerini yapmıyor” diyerek sanayicileri aklayıp suçsuz olan belediyeleri hedef göstermesine Başkan Ülgür tepki gösterdi. Ülgür, havzada sadece 6 ilçe bulunduğunu, bunlardan Selçuk, Torbalı, Bayındır ve Ödemiş’in kirlilik yaratmadığını, arıtmalarının bulunduğunu söyledi ve ” Küçük Menderes havzası 7 bin yıldır Türkiye’de yaşamın sona ermediği tek havza. Bir kere herkes nerede yaşadığının farkına varmalı. Suyumuzda cıva, nikel, arsenik, kadmiyum var. Su kırmızı ve siyah akıyor. Nedense hep cumartesi pazar günleri oluyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu bölgedeki kirleticiler de belli. Sanayinin gelişmesi için Türkiye’de birtakım şeylere sırtımızı dönüyoruz. Ama yeter artık, bıçak kemiğe dayandı ” dedi ve Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur ile birlikte toplantıyı terk etti.

İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu ise toplantının ilerleyen bölümlerinde kirliliğin boyutlarını görünce ” Başkan çekip gitmekte haklı ” diyerek Başkan Ülgür’e destek verdi. Tunçsu, ” Bugünden itibaren tüm sanayiciler için birer dosya açıyoruz. Tek tek her tesisin çevre şartlarına uyup uymadığı test edilecek. Ayrıca tüm kaymakamlıklarımıza yazı yazılarak ilçelerindeki üretim yapan yerlerin listesini isteyeceğiz. Böylece dağ köylerinde kaçak iş yapanları da denetim altına alacağız ” diye konuştu.

“Küçük Menderes’i Belediyeler Kirletmiyor”

Toplantının kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür “Yıllardır yaptığımız çalışmalar sonucu oluşturduğumuz bilimsel raporları tüm kurumlara ilettik. Ortada bir denetim problemi var. Bu konuda jandarmanın bile yetkisi var, belediyelerin yetkisi yok. Gürültü kirliliği gibi çetrefil konularda bile belediyelere sorumluluk verilirken bu konuda resmen belediyelerden yetki kaçırılıyor. Sanayi tesislerinin arıtmalarını çalıştırıp çalıştırmadığına dair denetim yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığında. Ama denetim yapılmadığı için fabrikalar tüm atıklarını Küçük Menderes Nehri’ne akıtıyor. Bu konuda belediyeler nasıl sorumlu tutulabilir? Hangi belediyenin evsel atıklarında arsenik, cıva, nikel, kadmiyum gibi ağır metaller var? Dolayısıyla bu toplantıda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü resmen suçlu sanayicileri yani Küçük Menderes’in kirleticilerini aklamıştır. Küçük Menderes Nehri bu haliyle Türkiye’nin en verimli tarım alanlarını zehirliyor, hükümetin İzmir için gündeme getirdiği 35 projeden biri olan Efes Antik Kanalı’nı sekteye uğratıyor, su canlılarını yok ediyor. İzmir’in en önemli turizm merkezi alanını ve mevcut 10 bin beş yıldızlı yatağı olan oteller ile yapılacak yeni otelleri, turizm yatırımlarını yok ediyor.  Sanayi elbette önemli ama doğayı yok etme pahasına yaşatılmaya çalışılması yanlış. Tüm gelişmiş ülkeler gibi çevreyi gözeten sanayi politikaları üretilmesini bekliyoruz” dedi.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ ÇARPICI ANALİZ SONUÇLARINI GÖRMEZDEN GELİYOR

İZSU’nun 12 istasyonda yaptığı 2011 yılı ölçümlerinin sonuçları Küçük Menderes Nehri’nin sanayi atıkları yüzünden zehir nehrine döndüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Yılın farklı dönemlerinde yapılan ölçümlere göre sanayi atığı olan ve insan, hayvan ve bitki yaşamını yok eden en tehlikeli ağır metallerden cıva, kadmiyum, demir ve alüminyum tehlike sınırlarının çok çok üstünde. Örneğin cıvanın kabul edilebilir en üst düzeyi 0,1?g/lt iken ağustos ayında yapılan ölçümlerde bu miktar Küçük Menderes Nehrinde 90 ?g/lt seviyesine ulaşarak kabul edilebilir oranın neredeyse 1000 kat üzerine çıktı. Yine canlı yaşamı için son derece tehlikeli olan demirin kabul edilebilir sınır değeri 300?g/lt iken bu değer Küçük Menderes’te aralık ayında yapılan ölçümlerde 7200 ?g/lt çıkarak kabul edilebilir oranı neredeyse 25 kat aştı. Bu sonuçlar su kalitesi 3.-4. seviyeye düşen Küçük Menderes’in, ne tarımsal amaçlı kullanılabilir, ne içilebilir, ne de canlı yaşamının uygun olmadığını göstermektedir. Ayrıca bu duruma çarpıcı bir başka sonucu da beraberinde getiriyor. En kötü suda bile 8mg/lt olması gereken oksijen düzeyi sanayi atıkları yüzünden Küçük Menderes’te 0,1mg/lt. Yani yok. Tüm bu çarpıcı analiz sonuçlarını görmezden gelen, hala sanayi kuruluşlarını denetlemeyen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, bu durumdan belediyeleri sorumluymuş gibi göstermeye çalışarak bir anlamda topu taca çıkartıyor.

YORUMLAR
  1. çevre aşığı dedi ki:

    sayın Hüseyin Vefa Ülgür bu konuda hem çok duyarlı hemde çok haklı .Biz eskiden mendereste yü yüzer balık tutardık.Tire halkının hafta sonları akın ettiği yerdi menderes kenarı.Birilerine şirin görünmek yerine masamızın başından kalkıp haftanın herhangi bir saatinde bir vatandaş gibi gerçeklerle yüzleşsek ve tüm sorumlululujklarımızı yerine getirsek olmazmı?

  2. 10.Köy dedi ki:

    sayın başkan şirince deresini de görün.ağ fabrikaları atıklarını şirince deresine boşaltıyorlar.neden önce burnunuzun dibindei yeri görmüyorsunuzda menderesi görüyorsunuz.yoksa şirince deresini kirletenlerle bir ortaklığınız mı var ? Ya da çarşamba pazarının ordaki mandıradan çıkan zehirli dumanları görmüyor musunuz ?kırıtaklardan bir çıkarınız mı var.o mandıranın bir an önce oradan taşınması gerekiyor.bacadan duman çıktığında sizin orada bir 5 dk.kalmanızı istiyorum.kendinizi ailde bulursunuz.

    1. Anonim dedi ki:

      sende söylediklerinle ilgili kamuoyu oluştur

  3. 10.köy dedi ki:

    bizim yorumlar neden gösterilmiyor.korkunuz mu var birilerinden.tarafsız olun lütfen.