Camiler Statlar Siyasi Kuşatma Altında

Bu hükümet başta Erdoğan olmak üzere, mensupları vasıtasıyla tüm değerleri alt üst ediyor. Devletin işleyiş düzeni, uygulamaları değiştiği gibi, devlet işlerinde keyfiyet hakim oluyor. Bütün bunları normal karşılayan AKP’lilerin olması gayet yerinde; ancak ezberler bozuluyor diye nara atan, disiplin, düzen yerine, karmaşanın keyfiyetin gelmesini olumlu olarak yorumlayıp, yıllardır yaptığımız, geleneksel hale getirdiğimiz kutlamaları Faşist, Komünist etkinlikler olarak tanımlayan ay-dın takımının yaptığı ne derece normal oluyor, onu bilemiyorum.
Sır, her yapılan yanlış, ciddiyetsiz uygulamanın destekçisi niteliğindeki şu sözde yatıyor; ne var canım bunda… Bir yanlış yok, hiçbir şey yok anlamına getirdikleri bu ne var canımlar, değerlerimizi sıradanlaştırıp, ciddiyetten uzaklaştırıyor. Dünyanın parası harcanıp yapılan Türk Hava Yolları reklamlarına, ne reklam be, süper, 1.liği alır diye övünenler, bu kurumun en çok zarar eden kurum olduğunu görmezden geliyorlar.
XXXXXXX
Camide ibadet ifa edilir, statta spor, futbol maçı yapılır. Bu mekanlara amacından başka işlerin girmesi tehlikelidir. Bu mekanlara başka işlerin karışması kamplaşmalara, kavgalara, cinayetlere sebebiyet verir. Camide siyaset yapılmaz. Çünkü o mübarek mekan ayrı partilere oy veren, ayrı dünya görüşüne mensup; fakat aynı dine inanan ve inancı gereği ibadetini yapmaya gelen insanların merkezidir. Şimdi böyle bir ulvi amaç için var olan bu mekanda, hangi akılla, hangi hakla siyaset yapmaya kalkarsınız. Dine siyaseti katarsanız, dinde birliği sağlamlaştırmak yerine, ayrışmanın, bölünmenin sebebi olursunuz.
Bir vakit namazından çıkışta cami önünde otobüsten nutuk atarsanız süte su katmış gibi olursunuz. Camilerde görevli imamların, maskeli parti propagandası yapmasına izin verirseniz, siyasileştirmiş olduğunuz din, sizin yönlendirdiğiniz cemaati doğurur. Cenaze namazında imamın helallik almasından sonra, mikrofonu elinize alıp cemaate nutuk irad ederseniz, bunu yaparken siyasi kimliğinizi bir ceket gibi sırtınızdan çıkarıp atamazsınız. Hangi sıfatla böyle bir harekette bulunduğunuzu anlatamazsınız. Hoş böyle bir açıklama yapmaya ihtiyacız da yok ya…
Geçmişte olduğu gibi bazı yerlerde hala o cami onların, bu cami bizim, beriki şunun diyerek bir ayrıma da siz imza koymuş olursunuz. Oysa Müslümanlar arasında Allahın evi olarak yer etmiş, değer kazanmış yer olan camileri mezhep yoluyla kişilere, tarikatlara, cemaatlere ve şimdi de partiye mal ederek siyasete alet etmiş olursunuz.
XXXXXXX
Günümüzün temaşa sanatı olarak da gösterilebilecek olan futbol maçlarının yapıldığı mekanlara yani statlara da siyaseti sokmak, istenmeyen olaylara sebep olmaktır. Binlerce ayrı görüşten insanın taraftar olarak geldikleri bu mekana herhangi bir şekilde siyaseti sokarsanız, sonuçları vahim olur. Karışıklığa, nefrete, soğukluğa sebep olursunuz. Hatta izlediğiniz yol size doğru yuhalama olarak döner. Düştüğünüz bu durum ne size yakışır ne de alet etmek istediğiniz seyirciye.
Geçen hafta yapılan İ.B.B-Fenerbahçe maçından önce futbolcular ellerine “Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan’ın Teşrifleriyle” diye başlayan bir pankartla sahaya çıkıyorlar. Futbolculara siyasi bir şov yaptırılıyor. Siyaset statlara sokuluyor. Karşılığında ıslıklar, yuhalama sesleri bütün stadı inletiyor.
Bu işe kim müsaade ediyor, hadi birinin adı üstünde İstanbul Büyükşehir Belediye Spor, diğeri Türkiye’ye mal olmuş büyük bir kulüp. Bu takımın başkanı, kendi takımının böyle bir siyasi reklama alet olmasına nasıl izin veriyor? Bu durum insanın aklına değişik yorumlar, nedenler getiriyor. Bundan önce bazı insanların tutuklanmasının, sonrası için olabileceklerin önünü kesmek için mi diye insan ister istemez düşünüyor.
XXXXXXX
Siyasetle uğraşanlar en başta camilerimiz olmak üzere, statlarımızdan ellerinizi çekin. Türk milletini rahat bırakın. Bırakın ki insanlar dininin gereklerini de, sporunu da rahat yapsın. Millet sizin statlara girme girişimlerinizden bıktı, siz yuhalanmaktan bıkmadınız. Allah indinde yegane din İslam’dır, ayeti kerimesini kullanmaktan korkanlar, camilerde hangi cüretle siyaset yapılmasına izin veriyorsunuz?
Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz